English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gelmelisin

Gelmelisin Çeviri Fransızca

1,921 parallel translation
- Bizimle gelmelisin!
- Viens avec nous!
Polis merkezine gelmelisin.
Viens au commissariat
Walt, buraya gelmelisin.
Walt, il faut que tu voies ça.
Biliyor musun, sen de gelmelisin.
Tu devrais te joindre à nous.
Kardeşin için gelmelisin.
Tu n'as pas le droit.
Derhal buraya gelmelisin.
Il faut que tu viennes.
Oh, mutlaka gelmelisin şeyy... lütfen hadi. gelin.
Venez. Eh bien... Allons!
Tamam, o halde saat 6'da gelmelisin.
Dans ce cas... passe à 18 h.
Max, buraya gelmelisin.
Max, tu dois rentrer.
Shayn. Mutlaka gelmelisin.
Shayn, tu devrais vraiment venir.
- Üstesinden gelmelisin. O zaman saklanmamıza gerek kalmaz.
Après, on pourra s'afficher.
Hafta sonu buraya gelmelisin, adamım.
Tu devrais venir en ville.
Uyanıp okula gelmelisin, tamam mı?
Il faut que tu te réveilles.
Evet. Bir ara bizimle birlikte gelmelisin.
Tu devrais venir avec nous.
Alice, buraya gelmelisin!
Alice, viens vite.
Alice, buraya gelmelisin.
Alice, viens vite.
Benimle gelmelisin.
Tu dois partir avec moi.
Gelmelisin.
Alors, tu devrais venir.
Gelmelisin.
Tu devrais venir.
- Daha çok ziyarete gelmelisin. - Geleceğim.
Eh bien, c'est plus qu'une visite, ça.
Eve gelmelisin Chuck.
Tu devrais rentrer à la maison, Chuck.
Neden gitmiyorsun? Hadisene! Hemen gidip gelmelisin.
Pourquoi tu n'es pas encore parti?
Bir gün marinaya gelmelisin.
Oui, passe au port de plaisance, un de ces quatre.
Michael, hemen buraya gelmelisin, hırsızlık oldu.
J'ai besoin de toi ici. On a été cambriolé. D'accord.
- Lütfen gelmelisin
Vous allez. Je vais bien.
- Fi benimle gelmelisin.
Fi... Il faut que tu viennes avec moi.
Buraya gelmelisin kardeşim.
Tu ferais bien de venir.
Derhal GD'ye gelmelisin.
J'ai besoin de vous, à Global.
- Sen de gelmelisin.
- Tu devrais venir.
Sen de savaşmak istiyorsan bir sonraki hayatında, erkek olarak dünyaya gelmelisin.
Si tu veux te battre, sois un homme dans ta prochaine vie.
Kendine gelmelisin.
Reprends-toi en main, mon vieux.
Lütfen içeri gelmelisin.
Je vous en prie, entrez.
Bence sen de gelmelisin.
Je crois que tu devrais venir. Oui.
Taos'taki evime gelmelisin.
Venez me voir à Taos.
- Bir dahakine sen de gelmelisin.
- Tu devrais venir.
Onları bitrdiğinde, geri gelmelisin.
Quand tu les auras finis, tu devras rentrer.
Tamam, belki haklısındır. Belki de eve gelmelisin.
Tu devrais peut-être rentrer.
Eğer buna inanmıyorsan daha iyi bir çözümle gelmelisin.
Alors si tu n'y crois pas, trouve-moi une meilleure solution.
Sen benim arkadaşım partisine gelmelisin.
Vous devriez venir à ma fête.
Ben geliyorum, sonrada gelmelisin.
J'y vais et tu viens aussi.
Peşimden Phoenix'e gelmelisin.
Suivez-moi. On retourne à Phoenix.
- Bizimle gelmelisin. Şimdi!
- Vous devez nous suivre.
Bizimle gelmelisin.
Il faut que vous veniez avec nous.
Bizimle gelmelisin.
Tu dois venir avec nous.
Doğru.Gelmelisin!
Ah, oui.
Hayır, hayır, hayır, sen de bizimle gelmelisin.
Tu dois venir avec nous.
Dinle Abby, içeri gelmelisin.
Tu devrais rentrer.
Ama tatlım, gelmelisin.
Mais chérie, tu dois venir.
Sende gelmelisin.
- Viens avec nous.
- Evet. Onun yerine buraya gelmelisin.
Viens plutôt ici.
Gelmelisin.
- Tu devrais venir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]