English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iyi arkadaş

Iyi arkadaş Çeviri Fransızca

9,810 parallel translation
O benim en iyi arkadaşım.
C'est mon meilleur ami.
O yüzden en iyi arkadaşımla olabildiğince çok vakit geçirmeye çalışıyorum.
Enfin bref, je veux passer le plus de temps possible avec ma meilleure amie.
Ama sebebinin en iyi arkadaşım olması sorun.
Mais je me soucie vraiment que mon meilleur ami en soit la raison.
Eski en iyi arkadaşımı görmezlikten gelmeye devam edemem.
Je ne peux pas continuer à éviter mon meilleur ami dans le couloir.
Sen benim en iyi arkadaşımdın.
T'es mon meilleur ami.
Peki yeni patronuma en iyi arkadaşımın şovunu başkasına vermesi nasıl görünecek?
Okay, de quoi ça aurait l'air pour ma nouvelle boss si ma meilleure amie donne sa série à quelqu'un d'autre?
- Senin en iyi arkadaşın mıyım?
Je suis ta meilleure amie?
En iyi arkadaşım yok, çünkü 7 yaşında değilim.
Je n'ai pas de meilleure amie parce que je n'ai plus 7 ans.
Beni buradan çıkartırsanız en iyi arkadaşınız olurum.
Je serai votre meilleur ami si vous me laissez sortir.
Yanında en iyi arkadaşı oturuyordu.
A coté d'elle était assis son meilleur ami
Seni en iyi arkadaşımla tanıştırayım.
Laisse-moi te présenter mon meilleur ami
En iyi arkadaşımsın ve hep öyle kalacaksın.
Tu étais, es et serais toujours ma meilleure amie
Bunu senin için istedim dostum çünkü en iyi arkadaşının patronun olmasından daha iyi ne olabilir ki?
Je le voulais pour toi, mec. Il y a quoi de mieux qu'avoir son meilleur ami comme patron? - Ouais.
Bu iyi arkadaşım Jean-François Önemli işlerimiz olacak.
Il est mon bon ami, Jean-François.
Bu da en iyi arkadaşım Alex.
C'est mon meilleur ami Alex.
Hala en iyi arkadaşım olabilirsin tuhaflaşırsan ve gidersen?
Tu serais toujours mon ami si je... deviens bizarre et je pars?
Size bir hikaye anlatayım üç iyi arkadaş ve ilk Noel'leriyle ilgili.
Voici une histoire que j'aimerais partager sur le premier Noël de trois amis très liés.
En iyi arkadaşının her gece dışarı çıkıp ne idüğü belirsiz kişilerle...
C'est dur de dormir quand sa meilleur amie est dehors la nuit à faire je ne sais quoi avec je ne sais qui.
En iyi arkadaşın olarak senin başına bir şey gelecek olursa... -... ben ne yaparım hiç bilmiyorum.
Entant que meilleur amie, je ne sais pas ce que je ferais si quelque chose venait à t'arriver.
Nasıl bir insan en iyi arkadaşının doğum günün bilmez ki?
Quel genre de personne ne connait pas la date de l'anniversaire de leur meilleure amie?
- Lindy benim en iyi arkadaşım.
Lindy est ma meilleure amie.
- En iyi arkadaşının ben olduğumu sanıyordum.
Je pensais que j'étais ton meilleur ami.
Dedektif Yaeger, davet edilmeyen en iyi arkadaşıma dışarı kadar eşlik eder misiniz?
Détective Yaeger, pouvez-vous s'il vous plait escorter mon désinvité de meilleur ami dehors?
Sanırım en iyi arkadaşı benim.
Je pense que je pourrais être son meilleur ami.
Bence şu an öncekinden daha iyi arkadaşız.
Je crois que notre amitié vaut mieux que ça.
Benim en iyi arkadaşımsın.
Et tu es mon meilleur ami.
Carpenter senin yedeğindi, en iyi arkadaşın olduğundan bahsetmiyorum bile.
Carpenter était ton remplaçant, sans parler du fait qu'il est ton meilleur ami.
- Profesör Stoddart'la iyi arkadaş mıydınız?
Vous et le Pr Stoddart étiez bons amis? Oui.
5. sınıftan beri birbirimizin en iyi arkadaşıyız.
On est meilleures amies depuis la cinquième année.
Jase'in en iyi arkadaşı.
C'est le meilleur ami de Jase.
En iyi arkadaşım kayıp, kim bilir ne yapıyor... ona ihanet ettiğimi düşünüyor, ki bunu asla yapmam.
Ma meilleure amie a disparu et croit que je l'ai trahie, alors que je ne ferais jamais ça.
Bu yüzden iyi arkadaşız.
Voilà pourquoi on est amis.
Balo en iyi arkadaşından daha önemli.
Le bal est plus important que ton meilleur ami?
En iyi arkadaşım Chow-Li öldürüldü, sonra da amcam.
Ma meilleure amie, Chow-Li, a été assassinée, et ensuite, mon oncle.
Uzun süredir edindiğim en iyi arkadaş.
La meilleure que je me sois faite depuis longtemps.
En iyi arkadaşımın lakabı Şirret.
Ma meilleure amie a pour surnom "Matouffe".
En iyi arkadaşının adı Şirret.
Son amie s'appelle Matouffe.
En iyi arkadaşı oynayan stand-upçı Adam Bailen var ya.
Le gars qui jouait le meilleur ami, l'humoriste, Adam Bailen?
- Erkek arkadaşını beğendim. İyi biri gibi. - Siktir git Matt.
Il a l'air gentil, ton petit ami.
Ben... O göt, çok iyi bir arkadaşıma kötü davranan lavuğun tekiydi.
- En fait... ce gars-là est un sacré salaud qui a fait souffrir une bonne amie à moi.
İyi bir içki arkadaşısın.
Tu es une bonne compagne de beuverie.
Çünkü bütün o şeyler Kurt'le aramızda olan kırgınlığı gidermemizi sağladı ve arkadaş olarak daha iyi olduğumuzu anlamamızı sağladı, tamam mı?
Parce que ça a aidé Kurt et moi-même à avoir des ressentiments, peu importe à quel point il sont violents et que nous gardions, et ça nous a fait réaliser que-que nous sommes... nous-nous sommes mieux en tant qu'amis non?
Gayet iyi bir arkadaş olabilirim.
Je peux être une très bonne amie.
Arkadaş ayağına çabucak giriş yapsan iyi olur çünkü er ya da geç öğrenecektir.
Tu ferais bien de l'envoyer dans la "friend zone" rapidement, parce que, meuf, il est destiné à tout découvrir un jour.
İyi olacaksın arkadaşım.
Ça va aller.
Bir erkek arkadaşının olması iyi hissettirmiyor mu?
Mais ça ne fait pas du bien, d'avoir un copain?
Üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim.
Je voulais passer du temps avec mes amis avant qu'on se sépare pour aller à l'université.
Daha iyi bir arkadaş olamadığım için.
De ne pas avoir été une bonne amie.
Bir arkadaşım beni eve götürüyor. Sana bir taksi çağıracaktım ama böyle de iyi.
Je suis en bas, baby-sitter.
İyi bir arkadaşı...
Je suis un bon ami...
Yani Julia Roberts'ın "En İyi Arkadaşım Evleniyor" daki hali gibi mi?
Comme Julia Roberts dans "le mariage de mon meilleur ami"?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]