English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne istiyorsun peki

Ne istiyorsun peki Çeviri Fransızca

791 parallel translation
Benden ne istiyorsun peki?
Pourquoi moi?
- Ne istiyorsun peki? Çöpçülük mü?
Tu préfères être éboueur?
Ne istiyorsun peki?
Que veux-tu?
Lanet olsun, ne istiyorsun peki?
Alors qu'est-ce vous voulez, bordel?
- Peki şimdi ne istiyorsun?
- Qu'est-ce que vous voulez?
Buradan dışarı adım atmadım daha. Peki, sen ne istiyorsun?
Vous avez dit martini?
Peki ne istiyorsun?
Que veux-tu?
Peki ne istiyorsun?
Que voulez-vous?
Peki, o zaman ne yapmak istiyorsun?
On fait quoi, alors?
Peki ne düşünmemi istiyorsun ki?
Et à quoi est-ce que tu veux penser?
- Peki sen ne istiyorsun?
- Que demandez-vous encore?
Peki benden ne istiyorsun?
Alors je sers à rien.
Peki ne yapmamı istiyorsun?
Qu'aurais-je dû faire?
- Peki benden ne istiyorsun?
- Et vous vous ennuyez ferme.
Vizyonum bulanıklaşmıştı işte. Peki şimdi ne yapmamı istiyorsun?
Je ne savais plus où j'en étais.
Peki ne demek istiyorsun? Anlamıyorum.
Que veux-tu dire alors?
Peki ne kadar istiyorsun? Şimdi bunu konuşmanın manası yok.
- Combien tu voudrais?
Peki sen ne istiyorsun?
Que puis-je faire pour toi?
Peki, bunları ne ile değiştirmek istiyorsun?
Que veux tu en échange?
- Peki, ya en güçlü silahı alırsam? - Ne demek istiyorsun?
Il suffirait en somme que j'aie de meilleurs projectiles.
- Peki kızı ne olacak? - Ne kızı? Ne yapmamı istiyorsun?
Quand sa fille sera là, elle sera déjà enfermée chez les fous.
Peki ne istiyorsun?
Alors, que voulez-vous, Lawrence?
Ne demek istiyorsun? Buranın dışında yolculuğun nesini beğendin, peki?
Comment aimerais-tu ton voyage de retour?
Peki ne istiyorsun?
Alors, tu veux quoi?
Peki karşılığında ne istiyorsun?
Ok, ok... Et que voulez-vous en échange?
Peki ne yapmak istiyorsun?
Que veux-tu faire?
Ne öğrenmek istiyorsun peki?
Quoi d'autre veux-tu savoir?
- Peki ne yapmamı istiyorsun?
- J'en fais quoi?
Peki, benden ne yapmamı istiyorsun?
Qu'est-ce que je vais faire?
Peki öyleyse ne istiyorsun?
Alors, que voulez-vous?
Peki ne istiyorsun?
Alors, que veux-tu?
Peki ya sen karşılığında benden ne istiyorsun?
- En échange, que veux-tu de moi?
Ne yapmak istiyorsun peki?
J'ai envie de faire ce qu'on est venus faire.
- Ne yapmamı istiyorsun peki?
- Que veux-tu y faire?
Peki ne yapmamı istiyorsun?
Il faut que je sois fauchée et que je me fasse engrosser?
Peki ne istiyorsun?
Mais que voulez-vous?
- Peki benden ne istiyorsun?
Que veux-tu de moi?
Peki... iyi dövüştüğünü düşünüyorsun ve kendini sınamak istiyorsun.
Le petit veau ne craint pas le tigre.
- Ne demek istiyorsun peki?
- Que veux-tu dire?
Peki, ne yapmamızı istiyorsun?
Alors, que voulez-vous qu'on fasse?
- Peki, sen ne istiyorsun?
- Que voulez-vous?
Ne yapmak istiyorsun peki?
Qu'est-ce que tu veux faire?
Peki ne istiyorsun?
Qu'est-ce vous voudriez?
- Peki, şimdi ne söylemek istiyorsun?
Qu'entends-tu par là?
Ne yapmamı istiyorsun peki, düşüp öleyim mi?
Tu veux que je m'éteigne à l'instant?
- Peki, ne istiyorsun?
- Alors, tu veux quoi?
Peki ne istiyorsun?
Qu'est-ce que tu veux?
Peki, ne yapmak istiyorsun?
Que veux-tu faire?
Peki ne istiyorsun?
Alors, quoi?
Peki, esas olarak, ne istiyorsun?
Alors, que voulez-vous?
- Ne istiyorsun peki?
Qu'est-ce que tu veux?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]