Ne yapacağım ben Çeviri Fransızca
2,446 parallel translation
Ne yapacağım ben senle?
Tu es désespérante.
- Evet. - Robert, ne yapacağım ben?
Robert, qu'est-ce que je fais?
- Ne yapacağım ben?
- Qu'est-ce que je vais faire?
Ne yapacağım ben?
Je vais faire quoi?
Ne yapacağım ben? - Her şey yoluna girecek.
Que dois-je faire?
Bunlarla ne yapacağım ben?
Qu'est-ce que je vais faire de ces deux-là?
Seninle ne yapacağım ben?
Qu'est ce que je vais faire avec toi Gringo?
Bununla ne yapacağım ben?
Je suis censé en faire quoi?
Hayatımın geri kalanında ne yapacağım ben şimdi?
Qu'est-ce que je vais faire de ma vie?
Ne yapacağım ben şimdi?
Et maintenant?
Ne yapacağım ben?
Que dois-je faire?
Ne yapacağım ben?
Qu'est-ce que je vais faire maintenant?
- 5 gramı ne yapacağım ben
Que veux-tu que je fasse de 5 grammes.
Ne yapacağım ben?
Qu'est-ce que je vais faire?
- Ne yapacağım ben şimdi?
Je fais comment?
- Ne yapacağım ben onu şimdi?
Je suis supposé en faire quoi?
Seninle ne yapacağım ben!
Pourquoi tu ne m'écoutes pas?
Peki benim de herkes gibi olduğumu öğrendiğinde, ne yapacağım ben?
Et qu'est-ce que je vais faire quand elle va découvrir que je suis ce que tout le monde disait.
Ne yapacağım ben burada?
Qu'est ce que je dois faire avec ça?
- Ya ben ne yapacağım?
- Je fais quoi?
Ben ne yapacağımı söyleyeyim. Eve gidip uyuyacağım.
Voilà ce que je vais faire :
Ne yapacağımızı ben de bilmiyorum, Peter.
- Je ne sais pas quoi faire.
Ben ne yapacağım biliyor musun? Aileni arayacağım onları birinci sınıfta jetle buraya getirteceğim bir otele yerleştireceğim, sonra da onlarla seni yemeğe çıkaracağım.
Je vais appeler ta famille, les faire venir en première classe, les mettre à l'hôtel, les emmener dîner avec toi.
Ben hiçbir zaman ellerimle ne yapacağımı bilemem.
Je ne sais jamais quoi faire de mes mains.
- Ben ne yapacağım peki?
- Que suis-je sensée faire?
Ben ne yapacağım?
- Et moi?
Ben de onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Et je ferai tout pour la protéger.
On sekiz yaşında olduğunu ve ben ne dersem diyeyim istediğini yapacağını biliyorum ama lütfen seninle yaptığımız duygusal olarak da hazır olma konuşmasını unutma ve Tanrım lütfen korun...
Tu as 18 ans et tu feras ce que tu veux. Mais n'oublie pas qu'il faut être prêt émotionnellement. Et mon Dieu, la protection.
Buradaki yeni arkadaşınızla konuşana kadar askerlerine beklemesini söyle. Ben de boşa vakit geçirmemek için elimden geleni yapacağım, tamam mı?
Retenez l'ordre du go jusqu'à ce que j'aie pu parler à votre nouvel ami... et je ferai de mon mieux pour ne pas glander, d'accord?
Peki ben kovulunca ne yapacağım?
Et quand on m'aura viré, je ferai quoi?
Sen bir şey yapmayacaksan, ben yapacağım.
Si vous ne faites rien, ben je le ferais.
Birisi çalmış! Bak, sen bir şey yapmayacaksan, ben yapacağım.
Ecoute, si tu ne comptes rien faire, je vais m'en occuper.
Hop hop hop! Ben ne yapacağım?
Que suis-je censé faire?
Ya ben ne yapacağım?
Que vais-je faire?
Yakında okula gidip diğer çocuklar ne yapıyorsa ben de onu yapacağım.
Je vais bientôt retourner à l'école.
Hata yapmayın, ben ne gerekiyorsa yapacağım.
Je ferai tout ce qui sera nécessaire.
Peki ben ne yapacağım?
Tu me ferais les miens?
Ben ne olacağım, Brent? Ne yapacağım?
Et moi, Brent, je fais quoi?
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
- On fait quoi? - Je vais leur en foutre, moi.
Eğer bir şeyler yapmazsan, yemin ederim ben yapacağım.
Je jure que si tu ne fais pas quelque chose, je le ferai.
Eee, Ben ne yapacağım?
- Je fais quoi, moi?
Ben ne yapacağım bebeğimle?
Et moi? Je fais quoi avec mon bébé?
Ben ne yapacağım peki?
Vous savez quoi?
Seattle'da ben ne yapacağım?
Qu'est-ce que je vais faire à Seattle?
Ben de ne yapacağımı bilemiyorum.
J'ignore quoi faire.
Ben ne yapacağım seninle?
Que vais-je faire de toi?
Bu konuda bir şey yapmazsan ben yapacağım.
Si vous ne vous en occupez pas, je le ferai, moi.
bir film komedi ise yine Ben ne yapacağımı bilmiyorum Tanrı şahidim olsun ki.
Si tu m'emmènes encore voir l'un de ces films de super-héros... tu vas m'entendre, tu vas voir.
"Eğer bu aşamaya gelirsen, kimse başaramazsa, ben yapacağım."
Alors j'ai dit à Rick : "Si vous arrivez à ce point et ne disposer de personne pour le fait, alors je le ferai."
Lütfen bana yardım et, ben ne yapacağımı bilemiyorum, ben sadece şu anda ne yapacağımı bilemiyorum.
S'il vous plaît aidez-moi, non, savoir quoi faire, tout simplement... Je ne sais vraiment pas quoi faire.
Ben ne yapacağımı söyleyeyim.
Je vais te dire ce que je vais faire.
ne yapacağım ben şimdi 22
ne yapacağımı bilmiyorum 300
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağım 480
ne yapacağımı biliyorum 69
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağım şimdi 55
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımı bilmiyordum 26
ne yapacağımı bilmiyorum 300
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağım 480
ne yapacağımı biliyorum 69
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağım şimdi 55
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımı bilmiyordum 26
ne yapacağımızı söyleyeyim 24
ne yapacağım biliyor musun 49
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
ne yapacağım biliyor musun 49
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
ben de seni özledim 83
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
ben de seni özledim 83