English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Ne yapmamızı istiyorsun

Ne yapmamızı istiyorsun Çeviri Fransızca

191 parallel translation
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que nous demandes-tu?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Alors, quoi?
Ne yapmamızı istiyorsun? İşin tamamını mı?
Vous voulez qu'on fasse tout le boulot?
Kötü adama ne yapmamızı istiyorsun Kırmızı Kartal?
On fait quoi au méchant, Aigle rouge?
Bizden ne yapmamızı istiyorsun Steve?
Qu'est-ce que tu attends de nous Steve?
- Ne yapmamızı istiyorsun?
- Que devons-nous faire?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Qu'est-ce que tu veux qu'on fasse?
- İyi şanslar. - Bizim ne yapmamızı istiyorsun?
Qu'attendez-vous de nous?
- Ne yapmamızı istiyorsun?
- Que veux-tu qu'on fasse?
- Ne yapmamızı istiyorsun, savaş ilânı mı?
Que voulez-vous, qu'on déclare la guerre?
Ne yapmamızı istiyorsun? Seninle eve dönmemizi mi istiyorsun?
Alors, tu veux qu'on t'accompagne?
Peki, ne yapmamızı istiyorsun?
Alors, que voulez-vous qu'on fasse?
Bizim ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu qu'on fasse?
- Ne yapmamızı istiyorsun geri zekalı?
- On devrait faire quoi, ducon?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu de nous?
Bizden ne yapmamızı istiyorsun?
Que voulez-vous qu'on fasse?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Tu veux qu'on fasse quoi?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu qu'on fasse?
Bak Steve, ne yapmamızı istiyorsun?
Steve, que devons nous faire?
Mike, bizim ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu qu'on fasse?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que doit-on faire?
- Ne yapmamızı istiyorsun?
- Qu'est-ce qu'il faut faire?
- Ne yapmamızı istiyorsun Carter?
- Que veux-tu qu'on fasse?
Bizden ne yapmamızı istiyorsun?
Qu'est-ce que tu veux de nous?
Bak, ne yapmamızı istiyorsun, Howard? Birazdan gitmem gerek.
Qu'est-ce que tu veux qu'on fasse, Howard?
Evet, şimdiki görevimiz nedir, Bosley? Şimdi ne yapmamızı istiyorsun acaba?
C'est quoi la mission maintenant, Bosley?
Bu seks partisi konusunda ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu qu'on fasse à propos de cette soirée sexe?
Bizden ne yapmamızı istiyorsun?
En quoi ça nous concerne?
Ne yapmamızı istiyorsun, sikeyim, çay servisi mi yapalım?
Vous voulez quoi, qu'on leur serve du thé?
- Ee, şimdi ne olacak? Ne--ne yapmamızı istiyorsun?
Alors, tu veux qu'on fasse quoi?
- Bizden ne yapmamızı istiyorsun?
- Que doit-on faire?
Bu konuda ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu qu'on y fasse?
Bizden ne yapmamızı istiyorsun?
Et que veux-tu qu'on fasse?
Ne yapmamızı istiyorsun?
On fait quoi?
"Eşleştirilemez." Kimmy, bizim ne yapmamızı istiyorsun?
"lncasable"! Que peut-on faire pour toi?
Yani, bizden ne yapmamızı istiyorsun?
Que voulez-vous que nous fassions?
Ne yapmamızı istiyorsun Bo?
Alors, on fait quoi, Bo?
Ne yapmamızı istiyorsun? Yakındaki dağda bir kaynak suyu var mı?
Attends Munishwar... que veux-tu que l'on fasse?
Bu araca ne yapmamızı istiyorsun?
Qu'est-ce qu'on va en faire?
Peki, ne yapmamızı istiyorsun?
Bon, qu'est-ce que tu veux qu'on fasse?
- Ne yapmamızı istiyorsun?
- Qu'est-ce que tu veux qu'on fasse?
Ne yapmamızı istiyorsun, sadece rol mü yapalım?
Que voulez-vous de nous, qu'on fasse simplement semblant?
Bizim ne yapmamızı istiyorsun?
On devrait faire quoi?
- Belki de yapmamız... - Ne istiyorsun Doktor?
Tu veux quoi?
- Peki kızı ne olacak? - Ne kızı? Ne yapmamı istiyorsun?
Quand sa fille sera là, elle sera déjà enfermée chez les fous.
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que dois-je faire?
Ne yapmamızı istiyorsun?
On part?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Que veux-tu?
Ne yapmamızı istiyorsun?
Rien.
Senin için bir şey yapmamızı istiyorsun ama ne olduğunu söylemeyeceksin.
Vous voulez que je fasse quelque chose pour vous, Mais vous ne me direz pas ce que c'est.
Bütün yaz oturup, Dawson'la yaralı ilişkinizi onarmanızı mı izleyeyim? Ne yapmamı istiyorsun?
Tu vois autre chose?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]