English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / O zaman ne yapacaksın

O zaman ne yapacaksın Çeviri Fransızca

192 parallel translation
Yapmazsan, seni yüzüstü bırakmak zorunda kalırım. O zaman ne yapacaksın?
Alors, c'est moi qui dois vous quitter.
-... her şeyi anlayacağız. - O zaman ne yapacaksınız?
Mais dès qu'il aura ouvert la porte, nous serons fixés.
Günün birinde onları aptal yerine koyduğunu anlayacaklar. O zaman ne yapacaksın?
Un jour, ils comprendront que vous les roulez, vous ferez quoi?
O zaman ne yapacaksın?
Alors, qu'allez-vous faire?
O zaman ne yapacaksın?
Et quels sont tes projets?
Peki o zaman ne yapacaksın?
Que vas-tu faire?
O zaman ne yapacaksın?
Que feras-tu, ce jour-là?
Peki, o zaman ne yapacaksın?
Bon. Très bien. Alors que voulez-vous faire?
Diyelim ki kartımız yok, ve içeri girip çalmaya başladık? O zaman ne yapacaksın? Bizi durduracak mısın?
Et si on n'a pas de cartes et qu'on joue quand même, tu feras quoi?
- O zaman ne yapacaksın?
Tu vas faire quoi? Tu vas travailler où?
Peki o zaman ne yapacaksınız?
Qu'est-ce qu'on fait dans un cas pareil?
Ya şimdi, savaş suçlularının peşinden gitmek de fayda etmezse? O zaman ne yapacaksın?
Si chercher des criminels de guerre ne la soulage pas, vous allez faire quoi après?
- O zaman ne yapacaksın Harry?
- Et que feras-tu alors, Harry?
- O zaman ne yapacaksın?
Que comptez-vous faire?
O zaman ne yapacaksınız?
J'ai voulu montrer quelque chose à Qi.
Birazdan bitecek ve o zaman ne yapacaksın bakalım?
Vous êtes maniaque, je ne peux pas partir même pour pisser en paix.
O zaman ne yapacaksın?
Et là, t'iras où?
O zaman ne yapacaksın?
Qu'est ce que tu feras?
O zaman ne yapacaksın bakalım?
On verra ce que tu feras.
- O zaman ne yapacaksın?
Qu'allez-vous faire?
Kendimi öldürürsem, o zaman ne yapacaksın?
Oui, je me tue. Si je meurs, que feras-tu?
- O zaman ne yapacaksın?
Et qu'est-ce que vous ferez?
O zaman ne yapacaksın?
- Et tu me répondras quoi? - Lâche-moi avec ça!
O zaman ne yapacaksın, sert mi davranacaksın?
- Tu vas faire quoi? Etre ferme?
O zaman ne yapacaksınız?
Qu'allez-vous faire?
Öldüğümde öğrendiklerimi diğerlerine iletmek zorunda kaldığın zaman... - O zaman ne yapacaksın?
Quand je mourrai et que tu seras le seul à pouvoir enseigner ce que j'ai appris, - que feras-tu?
Ha, o zaman ne yapacaksın Lonny?
Il va faire quoi? Tu vas faire quoi, Lonny?
Ya köpeğinize bir şey olursa? O zaman ne yapacaksınız? O dediğiniz şey insanların da başına gelebilir.
S'il lui arrivait quelque chose dehors, que feriez-vous?
O zaman ne yapacaksın?
Qu'est-ce que tu feras?
- O zaman ne yapacaksın?
- Qu'est-ce que tu feras?
Farz et sevgilin senden başka bir şey yemeni istedi, o zaman ne yapacaksın?
"Supposons que votre amateur ( amant ) vous demande Manger non-veg, que feriez-vous?"
O zaman ne yapacaksın?
Qu'est-ce que vous ferez?
O zaman ne yapacaksınız? Holographic... doktor mu programlıyacaksınız?
Programmer un docteur holographique?
O zaman ne yapacaksın? he?
Que feras-tu alors?
O zaman ne yapacaksın?
Que feras-tu?
O zaman sen ne yapacaksın?
Alors que deviendras-tu?
- O zaman beni ne yapacaksın?
- Que voulez-vous de moi?
- Ne yapacaksın, o zaman?
Alors?
- Ne yapacaksın o zaman?
MARCO POLO : Que vas-tu faire alors?
Peki, ne yapacaksın o zaman?
Que feriez-vous à ma place?
O zaman ne yapacağını biliyor musun? Şirketi almak isteyenleri vazgeçirecek şeyi yapacaksın.
Vaporise le contrat à coups d'anti-requins.
- O zaman, ne yapacaksınız?
- Qu'est-ce que vous allez faire?
Tebeşiri ne yapacaksınız, o zaman?
Alors pourquoi de la craie?
O zaman bu konuda ne yapacaksın?
Qu'allez-vous faire alors?
Ne yapacaksın o zaman, Jason'dan mı ayrılacaksın?
Tu vas larguer Jason?
O zaman, ne yapacaksınız? Tedavi nedir?
- Comment peut-on la guérir?
- Evet canım. Ne zaman o yaşlı adamı terk edip onları benim için yapacaksınız?
Quand allez-vous quitter votre vieux mari et me faire la cuisine?
Evlenmeden önce bunu yapıyorsan o zaman... evlendikten sonra ne yapacaksın?
Si c'est ainsi avant le mariage, qu'est ce que ce sera... après le mariage. - Arrêtez.
Ne yapacaksın o zaman? Karate öğreneceğim.
Apprendre le karaté?
Ne yapacaksın, o zaman?
Tu vas faire quoi, alors?
Ne yapacaksın o zaman?
Pourquoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]