Sanırım bu doğru Çeviri Fransızca
238 parallel translation
Sanırım bu doğru. Tadını alamıyor, düşünemiyor ya da hissedemiyorum.
J'avoue que j'en suis incapable.
Sanırım bu doğru, bay Smith. Böyle yapmaya...
M. Smith, vous n'êtes pas censé...
Sanırım bu doğru ve insan attığı zara razı oluyor.
C'est probablement vrai, et c'est une loterie.
Evet, sanırım bu doğru.
Oui, ça doit être ça.
Sanırım bu doğru.
C'est vrai.
Sanırım bu doğru.
Je crois que c'est ça.
Sanırım bu doğru.
Ca doit être ça.
Sanırım bu doğru. Paris aşıklar için.
Paris est vraiment la ville des amoureux.
Sanırım bu doğru.
Sans aucun doute.
Sanırım bu doğru.
Je vous comprends.
- Gayri resmi olarak, sanırım bu doğru.
- Officieusement, c'est vrai.
sanırım bu doğru.
Sans doute avez-vous raison.
Sanırım bu doğru.
Je suppose que oui.
Evet, sanırım bu doğru.
Elle avait raison.
- Sanırım bu doğru.
- Certainement, même.
Pekâlâ, sanırım bu doğru.
C'est vrai.
Sanırım bu genç bayan, arkadaşımın anlattıklarının doğru olup olmadığını bilecek konumda.
Cette jeune femme devrait savoir si cela est vrai ou pas.
Bu kadar içtenlikle önemseyeceğim tek şeyin doğru yapılandırılmış bir cümle olduğunu sanıyordum
La seule chose qui m'importait était une phrase bien construite.
- Sanırım bu doğru.
- Sans doute.
Sanırım bu, kararları verecek olan genç bayan. Bu doğru.
Sauf erreur, c'est mademoiselle qui va décider.
sanırım 20 yaşlarındaydı... Eğer sen yokken bir fıstıkla etrafta göründüğümü duyarsan bu doğru.
J'imagine qu'elle a environ 20 ans... alors si on te dit que je vois des fillettes en ton absence, c'est vrai.
Sanırım bu yüzden doğru dürüst bir işe tutunamadım.
Ce doit être pour ça que je n'ai jamais pu me décider pour un boulot.
Bu doğru, sanırım Jake'de üzülmüştür. Ama üzgün olmak, ölmemizi engellemez.
- Je suppose que Jake s'excuse aussi mais il se fera tuer quand même.
Bu sorunu doğru şekilde çözmezse başı gerçekten... derde girecek sanırım.
J'ai le sentiment que s'il ne s'y prend pas bien, il va être dans le pétrin.
Sanırım bunun kimseye bir zararı yok. üstelik siz bir doktorsunuz. Evet, bu doğru.
Je suppose qu'il n'y a pas vraiment de mal, en plus, plus vous êtes médecin.
Sanırım bu bir bakıma doğru.
C'est le cas, d'une certaine façon.
Bu öğleden sonra analist beni çağırdı ve sanırım doğru şeyleri söylemedim.
J'ai été convoquée chez l'analyste. Je n'ai pas dû dire ce qu'il fallait.
Sanırım bu doğru.
C'est peut-être vrai.
Sanırım bunu hemen söylemek daha doğru olacak. Bu olayın başına getirilmenin benim fikrim olmadığını bilmen çok iyi olur.
Je me dois de vous dire que faire appel à vous pour cette affaire n, était pas mon idée.
- Sanırım İncil olduğunu düşünüyorum. - Bu doğru. Pek çoğu aynısını söylüyor.
C'est le cas en général.
En doğru telaffuz ettiğin Almanca sözcük bu sanırım.
Le seul mot allemand que vous prononciez correctement!
Ve bu yüzden baylar, sanırım eve doğru uzun bir yürüyüşe çıkmamız gerekecek.
Et donc, je crois pouvoir dire, messieurs, que le chemin du retour devrait être très, très long.
Evet, sanırım bu doğru.
C'est bien vrai.
Sanırım karşıdaki inşaat sahasından bu tarafa doğru kaçıyorlar.
Je crois qu'elles creusent depuis ce chantier là-bas.
Birden aklıma geldi ve orada kaldı. Sanırım doğru olan şey de bu.
Ça m'est venu à l'esprit, c'est resté, et c'est une chose fondée.
Yapılacak en doğru şey bu. İkimiz de bunu anladık sanırım.
C'est la meilleure chose à faire, nous le savons bien.
- Sanırım bu yaptığınız doğru değil.
- Faut pas faire ça.
Sanırım bu doğru.
- Ça doit être vrai.
- Sanırım bu doğru.
- Ça doit être vrai.
Sanırım o doğru insan ve galiba bu hafta sonu karar verebiliriz.
Je crois que c'est le bon. C'est peut-être le week-end de la grande décision.
Sanırım bu tarafa doğru gitti.
Je crois qu'il est parti par là.
- Haneek de orada olacaktır sanırım. - Bu doğru.
Je présume qu'Haneek sera présente.
Sanırım kendimize sormamız gereken bu algının doğru olup olmadığı.
La question qu'il faut se poser est de savoir si cette perception est effectivement erronée.
Sanırım ben bu iş için doğru insanları tanıyorum.
Je connais les hommes qu'il vous faut! Venez avec moi.
Sanırım bu taşınma doğru olan şeydi.
On a bien fait de déménager.
Bu da doğru ama aradığım cevap değil. Bayan Nugent sanırım dilinizin ucunda.
- C'est vrai... mais c'est pas cette réponse que je veux.
- Sanırım, bu doğru.
Je pense que c'est le cas.
Belki de hiç traktör sürmediğim içindir ve babamın kardeşi ile olduğum içindir ama sanırım söylemeye çalıştığım şey şu bu iş için doğru adam olduğumu sanmıyorum.
J'essaie de vous dire que c'est pas ma place.
- Deşarj olup rahatlıyorlar. Alex, sanırım pot kırmaman için bundan daha önce bahsetmeliydim ama bizim bu ailede, başka insanları öldürmemek gibi bir geleneğimiz var. Doğru.
- Oui, relâcher la pression.
Sanırım şu anda eldeki en doğru senaryo bu.
C'est le scénario le plus probable pour le moment.
- Saklıydım, bu daha doğru sanırım.
Disons plutôt que j'étais caché.
sanırım bu 88
sanırım buldum 30
sanırım bu kadar 32
sanırım buraya kadar 19
sanırım bu kadar yeter 16
sanırım bunu yapabilirim 17
sanırım burada 22
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
sanırım buldum 30
sanırım bu kadar 32
sanırım buraya kadar 19
sanırım bu kadar yeter 16
sanırım bunu yapabilirim 17
sanırım burada 22
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğru söylüyorsun 77
doğrudur 303
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğru söylüyorsun 77
doğrudur 303
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru değil 421
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru değil 421