English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Senin fikrin ne

Senin fikrin ne Çeviri Fransızca

213 parallel translation
Senin fikrin ne?
Et votre analyse?
- Senin fikrin ne?
Vous avez bien un avis.
Ya senin fikrin ne, Henry?
Ton opinion, Henry?
Senin fikrin ne?
Qu'en penses-tu?
Sinbad, senin fikrin ne?
Sinbad, qu'en penses-tu?
Senin fikrin ne o zaman?
Alors quelle est votre idée?
Senin fikrin ne?
Où voulez-vous en venir?
- Şef, senin fikrin ne?
Chef, tu dis quoi?
Senin fikrin ne?
- Tu l'appellerais comment?
Drew, senin fikrin ne?
Qu'en penses-tu?
Senin fikrin ne?
C'est quoi, ton idée?
Senin fikrin ne?
Qu'en pensez-vous?
Senin fikrin ne, General Casey?
Général Casey, un avis?
Rolle, onlara rüşvet veriyordu. Senin fikrin ne? Kesinlikle başka yere taşınmalıyız.
Ils sont de mèche avec Rolle... ll est temps d " aller voir ailleurs.
Senin fikrin ne?
Et quelle est votre opinion?
Senin fikrin ne? Şerife hikâyemi anlatmıştım.
J'ai raconté mon histoire au capitaine.
Yani senin fikrin ne?
Comment tu le prends?
Senin fikrin ne?
Capitaine, votre avis?
Peki senin fikrin ne?
Continue.
- Senin fikrin ne, ukala?
Tu as mieux, gros malin?
- Senin fikrin ne?
Qu'est-ce que t'en dis?
Howard, senin fikrin ne?
Howard, ton avis?
Senin aklın fikrin para olmuş.
Toi, t'es une tête de lard... Tu ne penses qu'au bizness...
Senin hayvanları taklit eden insanlarla ilgili fikrin hakkında.
C'est en rapport avec ces léopards qui ne seraient pas des animaux.
Senin ne kadar ödül verileceği hakkında bir fikrin var mı?
Tu connais le montant de la récompense?
Ne de olsa senin fikrin.
Après tout, c'est votre idée.
Senin bugün ne olduğu hakkında hiç bir fikrin yok.
Vous ignorez ce qui se passe ici, de nos jours.
Öyleyse senin bir fikrin var. O zaman ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on fait?
Geçmenizi sağlayabilir miyim bilmem ama bu senin fikrin Yüzbaşı ve başka çaren yok.
Je ne sais pas si ça marchera, mais c'est votre idée et on ne peut plus en changer.
Bu senin fikrin. Hiç bir şey bunu değiştirmeyecek ve değerli zamanımı seninle konuşarak harcayamam
Je ne peux pas changer votre opinion, et je n'ai pas de temps à perdre.
Ne kadar şanslı olduğun hakkında en ufak bir fikrin yok zeki bir kadın seni seviyor ve sana değerli birşey vermek istiyor senin yaratıcı şiirselliğini alevlendirecek birşey.
Si tu savais combien tu avais de la chance... d'avoir une femme aussi intelligente... à t'aimer et à vouloir te donner quelque chose de valable... qui enflammera ton potentiel créatif!
- Evet, o rolü sana verecek. - Ne rolü? - Senin fikrin olduğundan emindim.
arnold est d'une humeur massacrante.
O zaman sen git konuş ne de olsa senin fikrin.
- Faites-le. C'est votre idée.
Seni ne kar istediğim hakkında en ufak bir fikrin var mıydı senin?
Si tu savais à quel point je te désirais!
Kimse benim yardımımı istemiyor mu? Bu senin fikrin.
"Personne ne veut de moi." C'est ce que tu crois.
Ne, bu senin fikrin miydi?
Alors c'était ça, votre idée?
Senin fikrin ne, Bay Sağlık Müfettişi?
Quelle est votre théorie M. l'inspecteur de la santé?
Hayır, ama senin iyi bir fikrin olduğunu düşünüyorum Francis ve ne gerekiyorsa yapabileceğini biliyorum.
Non, mais j'imagine que vous en avez une très bonne idée, Francis. Et je sais que vous êtes capable de faire tout ce qui est nécessaire.
Ne o? Ne o? Bu senin fikrin miydi?
- Qu'est-ce que c'est?
Senin bu konuda fikrin ne?
- Qu'est-ce que tu en penses?
Richie'nin yerini almak senin fikrin miydi?
Je ne sais pas! C'est toi qui as eu l'idée de devenir Richie?
Senin dürüst fikrin ne?
Et vous, vous savez être franc?
Senin aklın fikrin...
Ca ne te regarde pas.
Senin fikrin ne?
Quel est ton avis?
Bunun senin fikrin olduğunu düşünmene neden olan şey ne?
Qu'est-ce qui vous fait croire que l'idée venait de vous?
Senin ne yaptığın hakkında bir fikrin var mı?
Vous rendez-vous compte?
Bu arada senin fikrin ne?
- Que recommandez-vous?
Ve senin de Dahak'ın büyüklüğüyle ilgili hiçbir fikrin yok.
Tu ne sais pas combien Dahak est grand.
Yüzündeki ifade senin... Hissetmiyorsun, duyumsamıyorsun... Ne söylediğim konusunda hiçbir fikrin yok.
A la façon dont tu me regardes, je devine que tu ne ressens pas... tu ne vois pas du tout...
Hayır, buna senin belirli bir fikrin yok denir!
Non, ça s'appelle ne pas avoir son propre avis.
Senin canını ne kadar yakabileceğim hakkında hiç bir fikrin yok.
Vous n'avez pas idée du mal que je peux vous faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]