Ses ver Çeviri Fransızca
381 parallel translation
Kim var orda? Ses ver!
Qui va là?
Bana güzel anlaşılır ses ver.
Fais-moi entendre une jolie note.
Haydi, ses ver!
Montrez-vous!
Beni duyuyorsan ses ver.
Dis-moi si tu m'entends.
Ses ver, Liesl.
Donnez-nous le la, Liesl.
Ses ver!
Dis quelque chose!
Harold, mikrofona ses ver.
Harold, monte le micro.
Ses ver.
Première note.
Şimdi bana ses ver.
On va tester.
Sadece bir ses ver.
Donne-moi un seul son.
Kutsal koç ses ver ki seni duyabileyim.
Bélier sacré, crie pour que je t'entende.
Bala'nın kutsal hayvanı ses ver ki herkes seni duysun!
Fauve sacré de Bala, crie pour que tous t'entendent!
- Uçuş mühendisi, ses ver.
Navigateur au rapport.
Ses ver!
Faites un bruit!
- Geordi, ses ver.
- Geordi, rapport.
Şunu bana ver. İlaç zamanı.
- Elle doit prendre ses médicaments.
Bana serserinin parmak izlerini ver.
Donne-moi ses empreintes.
Bana parmak izlerini ver.
Donne-moi ses empreintes.
Gerekenleri yerine getir sonrada bana rapor ver.
Donnez-lui ses instructions et voyez-moi.
Ver giysilerini gitsin!
Donne-lui juste ses vêtements et laisse-le filer!
Ver giysilerini gitsin!
Donne-lui ses vêtements et laisse-le filer!
" Ama Tanrı kullarına dedi ki cüppeyi getir ve onun üzerine koy ve eline yüzüğü, ayaklarına ayakkabıları geçir ve şuradaki etli buzağıyı getir ve onu öldür ve onu yiyip şenlenmemize izin ver.
Mais le père dit à ses serviteurs : apportez vite la plus belle robe. Mettez-lui un anneau au doigt et des souliers aux pieds.
Senin sonsuz iyiliğini... kendi ihtiyaçlarına göre ver.
Ton infinie miséricorde... à chacun selon ses besoins.
Beyni uyandırırsan acı ver her dokunuş, her görüntü, her ses abartılı hissedilir.
Réveillez le cerveau, prévoyez la douleur, et tout... le toucher, la vue, l'ouïe, tout devient exacerbé.
- Fişlerini ver.
- Donne-lui ses jetons.
İdama gidecek olursa ona tel ver. Peki efendim.
S'il est des nôtres, vous lui rendrez ses cordes.
Ölüm tüm günahlarının bedeli olduğu için huzur içinde ölmesine izin ver.
Souhaitez-lui la paix, qu'il expie ses péchés.
Ver ben onu 1961'de Berlin Duvarından geçirdiğimden beri sadakati İngiliz İstihbaratı, CIA ve tarafımdan kanıtlandı.
Et, depuis que je lui ai fait franchir le Mur en 1961, Ses convictions ont été mises à rude épreuve par les Anglais et la CIA.
Kemerini ve ayakkabı bağlarını alıver.
Confisque-lui sa ceinture et ses lacets.
Tanrı aşkına, Ray, bu kadına çeklerini geri ver.
Bon Dieu, Ray, rends-lui ses chèques!
Ona elli ver.
Donne-lui ses 50 pièces.
Susan'a hap ver... vücudu bodrum katından çıkar... ve gece için hazırlan.
Donne à Susan ses pillules... enlève le corps de la cave... prépare-toi mentallement pour ce soir.
Jenice, ses büyültecini ver.
Jenice, passez-moi l'amplificateur de son.
Kendin düşün. Kendin karar ver.
Le trompettiste souffle dans ses cuivres,
Ona biraz karşılık ver.
Rends-lui ses coups!
Şimdi... Bunu al ve yeni ailesine ver.
Tu... dois prendre ça et le remettre à ses nouveaux parents.
- Anahtarları bana ver. Hadi, hadi.
- Passe-moi ses clés.
Ver onu amcık ağızlı, yoksa suratın ilk adetini görür.
Aboule, ou ta gueule va ressembler à un con qui a ses règles.
Onun kelimelerini evime götürmeme ve tüm dünyaya kanıtlamama izin ver.
Laisse-moi ramener ses mots chez moi et je le prouverai au monde entier.
Şimdi Melchy'ye 85 sterlin ver ve kaybol.
Allez, donne à Melchy ses 85 livres et dégage.
- Benimkini ver, seninkini al.
Chacun reprend ses billes.
Ona gözlüklerini ver. Ne demek dışarı çık, seni yatağa bağlamış.
Donne-lui ses lunettes.
"Yılan" Nick ve iki yeğeni, "Solucan" Al ve...
Nick "Le Serpent" et ses deux neveux, Al "Le Ver de terre" et...
Sonra bana adresi ver.
Tu me donneras ses coordonnées.
İlişkilerini boş ver.
Je me fiche de ses affaires.
Onun kucağına oturmamam için bana güç ver.
Donnez-moi la force de ne pas m'asseoir sur ses genoux.
Bana bütün ikametgah listesini ver.
Donnez-moi les adresses de tous ses clients.
2,500 $'ı avukatıma ver, parasını tam öde. Benim yıllık danışmanlığım -
Et 25000 $ à mon avocate, ses honoraires, mon salaire annuel...
Ona merhamet göster. Haçın gücüyle ve korumasıyla ailesini ve arkadaşlarını sabır ver.
Aie pitié de lui et réconforte les siens et ses amis par la force et la protection de la croix.
Ver de buna ses ekleyeyim.
Fais-m'en une copie.
Almak için eğilince... bir ses şöyle dedi : "Bunu Howard'a ver."
Je les ramasse, et une voix me dit : ´ = C ´ est pour Howard. ´ =
vern 90
veronika 32
vereceğim 68
verdim 70
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
veronika 32
vereceğim 68
verdim 70
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
vermiyorum 24
veriyorum 68
verdiler 18
ver onu bana 367
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
vermiyorum 24
veriyorum 68
verdiler 18
ver onu bana 367