Sonra dedim ki Çeviri Fransızca
383 parallel translation
Bir süre böyle konuştuk, sonra dedim ki, dedim ki,
On a parlé pendant quelque temps. Puis, je lui ai dit...
Sonra dedim ki :
Alors j'ai dit
Sonra dedim ki...
Je me suis dit :
Sonra dedim ki "Evine dön ve kafayı çek."
Je me suis dit : "Je vais rentrer et me soûler."
Ve sonra dedim ki, böyle fikirleri bana, ne, neden veriyor?
Puis je me suis dit : Mais qu'est-ce qui te donne des idées pareilles?
Bir dünya seyahati çok hoş olurdu. Ama sonra dedim ki : " Ah, Elsa.
J'ai pensé à un voyage autour du monde, puis je me suis dit... qu'il devait y avoir mieux que cela.
Ve sonra dedim ki...
Alors, j'ai dit :
Çorba yapmayacaktım, ama sonra dedim ki çorbasız bir yemek, yemek sayılır mı hiç? Umarım beğenirsiniz.
J'ai failli ne pas faire de potage, mais un repas sans potage, est-ce vraiment un repas?
Sonra dedim ki...
Je lui ai dit :
Ama sonra dedim ki, her şey olaya nasıl baktığınla alakalı.
Et puis j'ai décidé que tout est question de perspective.
Sana bir sandviç yapacaktım bilirsin, biraz tasarruf yapmak için. Ama sonra dedim ki, niye zahmet edeyim?
J'allais t'apporter un sandwich... pour faire des économies, mais j'ai pensé qu'on pouvait sortir.
Ve sonra dedim ki,
Et j'ai dit :
Sonra dedim ki, "Rahat duracak mısın?" Ve birden bu bıçak çıktı ortaya.
Je lui dis : "Calmez-vous!" Et voilà qu'il sort un couteau.
Sonra dedim ki : İç çamaşırları ne için var sanıyorsun?
A quoi croyez-vous que servent les slips?
Sonra dedim ki, " Ona niye iyi müşterileri veriyorsunuz?
"Pourquoi lui donner les bonnes fiches? -" Il n'en a pas besoin. "
- Sonra dedim ki.. Ne zaman tam iş ortasındayken çiş molası verdim ki? - Sonra çıktı, bazı aptal hırsızlar böyle konuşuyor..
Jamais je ne quitte les lieux du crime pour faire pipi mais rien que d'en parler...
Sonra dedim ki, "Asfaltımı öp benim."
Alors j'ai dit : "Asphalte mes fesses."
Ve bu akşamki davranışını ve üzerimde uyandırdığı etkiyi gözlemledikten sonra dedim ki acaba seks yapmak ister misin?
Et... Et après avoir observé votre comportement, ce soir, et ma condition résultante, vous voudriez faire l'amour?
... ama sonra dedim ki : "Bu referans çerçevesinde, Merkür'ün günberisi, aksi yönde devinirdi!"
"Si on se fie à votre raisonnement, la rotation de Mercure s'en trouverait inversée!"
.. sonra dedi ki, "Ne tarafından?" ve ben de dedim ki "Hepsi benim!"
Quelle rigolade, non?
Dedim ki : "Afedersiniz, bu köpeği ben alıyorum." O zaman bana gülümsedi. Sonra bir şekilde, üçümüz öğle yemeği yedik. O adam, Bay Smith ve ben.
"Excusez-moi, lui dis-je, je l'achète." Il m'a souri... et peu après, nous déjeunions tous les trois!
- Sonra da dedim ki...
- Et je me suis dit...
Sonra oturmazmısın dedim,... o da dedi ki...
"Voulez-vous vous asseoir?"
Sırra kadem bastığından az sonra Melbridge'te bana geldin... Dedim ki sana, seni bilerek terk etmemiştir. Aklında bir kapının açılmış olup, bu sefer ötekinin kapandığını söyledim...
Quand vous êtes venue me voir, après sa disparition, je vous ai dit qu'une porte de sa mémoire s'était refermée.
Subay olmaya alışmaya başlamıştım ve hastaneye getirildiğimde önce erlerin, sonra da subayların koğuşuna bir göz attım ve kendi kendime dedim ki, "Bir süre için subay olmaktan birşey çıkmaz."
Je me suis habitué à être un commandant... et quand je suis arrivé à l'hôpital... j'ai comparé le service des simples soldats et celui des officiers... et je me suis dit : "Profitons-en tant que ça dure."
Ve sonra ona dedim ki,
Cet homme pourra vous le confirmer.
Ben arabayi park ettim ve o polisleri gördüm. Sonra kendi kendime dedim ki, "Burada Bonnie'ye bir zarar gelebilir."
Et lorsqu'on est arrivé et que j'ai vu la police... je me suis dit :
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
Je me suis dit : "Là, il me cherche." Je me suis dit : "Ralph, tout ce que t'as à faire en descendant, c'est t'approcher par derrière et le frapper." "Et après, dire que quelqu'un vous a sauté dessus."
Sonra bir gün, kendi kendime dedim ki... Evreka!
- Un jour, je me suis fait une grosse révélation.
Başlangıçta öyle yaptım, ama sonra kendi kendime dedim ki ; "Hayır, bu hiç de dürüstçe değil."
J'ai commencé au crayon, puis je me suis dit : C'est malhonnête.
Sonra fotoğrafçıya dedim ki... O kadar kötü bir şey dedim ki bir Fransız filmine bile koymazsın.
Alors j'ai lancé au photographe... une insulte qu'on entendrait même pas dans un film français.
Sonra herife döndüm ve dedim ki : "Dostum senin para makbuzun genellikle doğru mudur?"
Je vais le voir et lui dis : "Compère, tes comptes sont toujours exacts?"
Çocuğa dedim ki ; " Bundan sonra senin adın Bufalo Bill olsun.
Je dis au gosse : " Maintenant tu t'appelleras Buffalo Bill...
Biraz bekledi ve sonra ben ona gittim ve dedim ki...
J'ai attendu de pouvoir partir et puis, j'ai dit :
Sonra bebeğimi leğenin üstünde böyle tuttum alnına biraz su döktüm ve dedim ki :
J'ai tenu mon enfant comme ceci, au-dessus de la cuvette... j'ai versé de l'eau sur son front en disant :
Her sabah Stettiner İstasyonu'na gelirdi. Onunla tanıştığım yer de orası ve sonra ona dedim ki :
Le soir, elle traînait à la gare, je l'ai rencontrée et lui ai dit :
Ama sonra... ben ve Jim Bob bu caddeden geçerken... Jim Bob'a dedim ki : " Kahretsin, Jim Bob...
Mais en descendant la rue avec Jim Bob, j'ai dit à Jim Bob :
Dedim ki, "Ben yaptım." Sonra dedi ki,
J'ai dit, "Je l'ai fait." et là il a dit,
Sonra çocuklara göz kırparak, dedim ki : "Bak aklına ne gelirse sigortalandım. Ancak en önemli poliçeyi atladın!"
"Y a un risque qui est plus important que tous et je suis pas couvert!"
Dedim ki : "Çok basit, karını yanıma bırak, sonra geldiğinde, kalkıp kalkmadığını öğrenir..."
"Facile," je dis, " laisse ta femme avec moi et reviens voir si ça marche.
Sonra, dedim ki bu dünyaların her birinde... benim gibi bir çocuk var.
Et puis je me suis dit que peut-être, dans chacun de ces mondes, il y avait un enfant comme moi.
Dedim ki, performanstan sonra.
J'ai dit, après le numéro.
Sonra bir gün kendi kendime dedim ki :
Mais un jour, j'ai dit :
Sonra seni görünce kendi kendime dedim ki... " Ne tesadüf.
En vous voyant, je me suis dit... quelle coïncidence!
Sonra sordum, dedim ki :
Alors, je lui ai dit :
Sonra Francis'i almak için eve koştum. Ve dedim ki : "bunu görmen lazım."
J'ai donc couru à la maison pour chercher Francis et j'ai dit : " Tu dois voir ça,
Sonra kendi kendime dedim ki, " Bud, sen bir sanatkarsın ve çok yakışıklısın.
Mais je me suis dit : " Tu es un artiste, tu es très séduisant.
Sonra Unamuno'ya dedim ki "hayır Don Miguel, hata yapıyorsun."
... alors, j'ai dit à Unamuno : "Non, Don Miguel, là vous êtes dans l'erreur."
Oturmasına müsaade ettim ve kafamı sallayıp dedim ki ; "Harriett, Bruce" sonra oturma odasındaki büfeyi işaret ederek orda bir büfe olduğunu bilmiyordum.
J'ai attendu un instant, puis j'ai acquiescé. J'ai dit : "Harriett, Bruce." Puis j'ai montré du doigt le salon et le buffet.
Sonra da dedim ki, "Ama gardiyan, onlar benim donlarım değil."
Ensuite je lui dit : "Mais ce ne sont pas mes caleçons."
Ve sonra Başkana dedim ki- - Alın bunu- -
Ensuite, j'ai dit au président : "Je vous explique."