English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yanlış yaptım

Yanlış yaptım Çeviri Fransızca

2,068 parallel translation
Neyi yanlış yaptım?
- Qu'ai-je fait de mal?
Nerede yanlış yaptım, bilmiyorum.
- Je ne sais pas ce que j'ai fait.
Yanlış yaptım.
J'ai eu tort.
Yanlış yaptım.
C'était mal.
Belki de yanlış yaptım.
- Peut-être que je l'ai mal fait, que le contenant ne marche pas.
Kusura bakma, dostum, yanlış yaptım sana.
Désolé, mon pote, ce que j'ai dit était déplacé.
Ne yanlış yaptım?
Quelle erreur ai-je faite?
- Neyi yanlış yaptım acaba?
- Qu'est-ce qui va pas?
Yanlış yaptım.
J'ai eu tort. Et je suis désolé.
Onda yanlış yaptım.
J'avais commis une erreur.
Nerede yanlış yaptım ki?
Qu'est-ce qui a mal tourné?
Ama yanlış yaptım.
Mais c'est mal.
Nerede yanlış yaptım?
Alors, qu'est-ce qui a capoté?
Bayan Casey. Ona seçmelerde neyi yanlış yaptığımı sormak isiyorum, ama sorarsam başrolü almam gerektiğini düşündüğümü düşünmesinden korkuyorum, ki ben öyle düşünmüyordum, onun da öyle düşündüğümü düşünmesini istemiyorum.
Mlle Casey, je veux demander ce que j'ai mal fait pendant l'audition, mais j'ai peur qu'elle pense que je croie que j'aurais dû avoir le rôle pricipal, ce que je ne pense pas et que je ne veux pas qu'elle pense que je croie.
- Bak, Phil. Dün, seni biraz fazla zorlayarak aldatmış olabilirim ve bu yaptığım... - Yanlıştı.
- Écoute, j'ai peut-être été un peu trop convainquant, hier, et j'avais... tort.
Yaptığımız yanlış.
C'est mal.
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum. Özür dilerim.
Je sais que c'était mal.
Yanlış bir şey mi yaptım?
Je suis désolée, j'ai fait quelque chose de mal?
Yanlış yaptığım şeyleri anlayabilir bu çocukları acımasızca eleştirmeye son verebilirdim.
Comprendre... ce que je faisais de travers et puis... arrêter de décortiquer ces types et...
Ben yanlış bir şey yapmadım. Artı, onun hayatında yaptığı başka şeylerde var...
Et il a d'autres choses dans sa vie.
Yaptıklarımızdan dolayı. Her nerede yanlış yaptıysak bırak da tavşan ve kendi adıma özür dileyeyim.
Quoi qu'on ait fait, laissez-moi dire que je vous présente mes excuses et celles du lapin.
Ama eğer bana biraz olsun benziyorlarsa yanlış yaptıklarımızı düzeltmemiz gibi tarihi bir olayın bir parçası olabildiklerine sevinecektirler.
Mais je pense que s'ils sont comme moi, they will be ecstatic to be part of such a historic occasion de faire droit pour ceux à qui nous avons fait du tort.
affedilmeyecek hangi yanlışı yaptığımı söyler misin?
Dis-moi ce que j'ai fait de si impardonnable.
Sanırım yanlış bir şey yaptım.
Tu veux m'en parler.
Yanlış yaptığımı komşulara anlattım, Bunların hepsinin... Onu kurtarmaya çalıştığını söyledim.
J'ai dit aux voisins que je m'étais trompée, que c'était entièrement... que vous aviez tenté de le sauver.
Yaptığımız şey yanlış.
Ce qu'on fait, c'est mal.
Yanlış bir şey mi yaptım?
Hein? Qu'est-ce qui t'arrive?
Yanlış bir şey mi yaptım?
Un problème?
Yanlış anlama beni. Yaptıkların için daha fazla minnettar olamazdım.
Ne te méprends pas, je te suis reconnaissante de tout ce que t'as fait.
Her ne yaptıysam doğru ya da yanlış senin için yaptım.
Tout ce que j'ai fait, bien ou mal, je l'ai fait pour toi.
Yanlış seçimi yaptım.
J'ai fait le mauvais choix.
- Yanlış bir şey mi yaptım?
Tu l'as tué!
Tamam, tamam, her ne yaptığımı düşünüyorsanız yemin ederim yanlış adamı buldunuz.
Quoi que vous croyiez que j'ai fait, je vous jure que c'est pas moi.
Pekala... yanlış bir şey mi yaptım... veya?
J'ai fait quelque chose de mal?
Bak, eğer bu sabahla ilgili endişeleniyorsan, davayı çözmeye çok yaklaştığımıza inanıyorum ve bunu yaptığımızda da, herhangi bir yanlış anlaşılma sonucu değiştirmeyecek.
Si tu es toujours inquiet à propos de ce matin, je pense qu'on est proche de résoudre cette affaire, une fois finie, toute erreur commise ne fera aucune différence.
Eğer yanlış yaptığında sana kızacaksam Çavuş, en azından doğru olduğunda da yanında olmalıyım.
Si je dois vous en vouloir quand vous faites une erreur, je me dois de vous soutenir quand vous faites le bon choix.
Yanlış yapacak yanlış adamı seçtin. - Sen ne dersen, ben onu yaptım!
- T'aurais pas dû t'en prendre à moi!
Yanlış bir şey mi yaptım?
- J'ai fait une bêtise?
Ancak, ona sıkça yaptığım ziyaretlerimde, bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmeye başladım.
Et ce ne sont que suppositions.
Benim ve ortağımın yaptığı hakkında yanlış düşünmeni istemem. Duyarsızdım, seçimleri için Babanızı yargıladım.
Mon équipier et moi ne sommes pas insensibles, on ne juge pas votre père pour ses choix...
Dinle... Sana buraya ilişkini kariyerinin önüne koymakla yanlış yaptığını söylemeye gelmiştim, ama sanırım yanlış yapan benim.
Écoute, je suis venu te dire que je pense que tu as tort de faire passer ta relation avant ta carrière.
Yanlış bir şeyler yaptığımızın farkında değildik.
On pensait pas mal faire.
- Bu kadar yanlış olan ne yaptım ki?
Qu'ai-je fait de si mal?
Yanlış bir düşünceye kapılmanı istemem Ama Earl... Bana sizin ne iş yaptığınızı söyledi.
Flippez pas, mais Earl m'a dit ce que vous faites.
CIA daha yeni bana 100 binlik bir çek yazdı. Yanlış yaptıkları ve haksız yere karaladıkları için.
La CIA m'a fait un chèque de cent bâtons... pour faux quelque chose et diffamation d'autre chose.
Yanlış bir başlangıç yaptığımı hissediyorum ve baştan başlamak istiyorum.
J'ai l'impression d'être partie du mauvais pied ici et je veux recommencer.
Sanırım yanlış yanlış bir şeyler yaptım.
Alors j'ai dû faire quelque chose qu'il ne fallait pas.
Ameliyat. Yanlış bir şey yaptığım açık. Kızgındın.
J'ai dû faire un truc qu'il fallait pas, tu étais en colère.
Evet, kızgındım ama, yaptığın yanlış bir şey yüzünden değil. Her şeyi doğru yaptığından.
J'étais en colère parce que tout était parfait.
Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum.
On n'a pas mal agi.
Bak Michelle, ben... Bunlar benim için de yeni. Yanlış bir başlangıç yaptığımız için özür dilerim.
Écoute, Michelle... c'est nouveau pour moi aussi et je regrette notre malentendu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]