English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yemek için

Yemek için Çeviri Fransızca

5,904 parallel translation
Yemek için birşeyler istemiştim.
J'ai commandé un peu de nourriture.
Hayal etmeme gerek kalmadı çünkü 30 kilometre uzağımda yaşıyor ve arada yaptığımız gibi yemek için buluştuk işte.
Je n'ai pas eu à l'imaginer parce qu'il vit à 30km, on a diné ensemble comme on le fait parfois.
- Anne, yemek için teşekkürler.
Ça va. Maman, merci pour le dîner.
Sonra yemek için karides yemeye gittik. Hem de çok ucuz bir su ürünleri restoranına.
Puis quelques crevettes pour le dîner à un restaurant dangeureusement bon marché.
Dünyadaki tüm insanlar senin yemeklerini yemek için geliyor.
Les gens viennent du monde entier pour goûter tes plats.
Cadılar bayramı maskesini şekerimi yemek için yukarı kaldırdım şapkası.
Celui qui est fait en bonbons et que je mange à Halloween.
- Yemek için teşekkürler.
- Merci pour le dîner.
Markete gidip yemek için bir şeyler alacağım.
Je vais aller faire des courses pour le diner.
Tavuk yemek için uygun bir akşam değildi sanırım.
J'espère que c'était pas du poulet!
Silvana yemek için çok teşekkürler.
Silvana, merci pour le déjeuner. C'était vraiment merveilleux.
Okulda yemek için kızlara yalvarıyor.
Il a supplié les filles pour de la nourriture sur le chemin de l'école.
Bugün Twitter'a, yemek için en sevdiği suşi restoranına gideceğini yazmış.
Il a tweeté aujourd'hui qu'il était impatient de déjeuner à son restaurant favori de sushi.
Sonra yemek için gece mutfağa gittin.
Et donc vous avez été somnambule jusqu'à la cuisine pour en manger.
- Tamam mesajı vermek için Claudia'yla buluşup akşam yemeğini erken yemek için hemen eve gelirim sonra da yola çıkarız.
Je vais aller voir Claudia pour le dépôt. On rentre manger, puis on y va.
Ben kızı için cinayet işlemeyi göze almış bir babayım. Sen ise kurşun yemek için eğitilmiş bir Gizli Servis ajanısın.
Je suis un homme prêt à tuer pour ma fille, et vous, l'agent des Services secrets êtes entraîné à prendre une balle.
Sırf yemek için bile gitmeyi isterim yani.
J'y vais juste pour la nourriture.
Zavallı adam yemek için çöplükleri karıştırıyordur herhalde.
Le pauvre garçon doit probablement plonger dans les poubelles pour manger.
Selam, yemek için biraz kafeterya köftesi var.
On a du pain de viande de la cafétéria pour le diner.
Pastayı yemek için görüşürüz.
On se verra plus tard pour le gâteau.
Her şey için şükediyoruz. ve yemek içinde, Tanrım.
Nous vous remercions pour eux, Seigneur, et pour cette nourriture.
Arkadaşlar, aç olabiliriz... ama yemek için değil!
Les gars, peut-être qu'au fond de nous, nous avons faim, mais ce n'est pas de nourriture.
Yemek için ne yapmayı düşünüyorsun?
Y'a quoi au dîner?
Ve ben de yarı olmuş ördek yumurtalarını yemek için sabırsızlanıyorum.
Et je suis impatiente de manger ces œufs de fœtus de canard à moitié formés!
Ama sen fazlasıyla, meşgulsün yemek için.
Mais vous êtes peut-être trop occupé pour manger.
Ya yemek için öldürürsün veya alıktan ölürsün.
ici vous mangez ce que vous tuez ou vous mourez de faim.
Lena yatak istiratinde olduğu için bir de yemek derdine düşme istedim.
Avec Lena en repos au lit, je ne te veux pas en cuisinier
Mariana yarın akşam herkes için yemek yapacak.
Mariana prépare le dîner pour tout le monde ce soir.
Mat ve Jesus için Hayley ile yemek yapayacağız.
Hayley et moi faisons à dîner pour Mat et Jesus.
Kötü yemek veya şiş yataklar için dönmediğini biliyorum.
Je sais que tu n'es pas revenu pour la mauvaise nourriture ou les lits durs.
Burada köpeklerden kurtulmak için biber ve oraya ulaşıncaya kadar yetecek yemek var.
Et assez de nourriture jusqu'à ce que vous soyez arrivés. - Attends.
Pekâlâ, yemek söyleyip gece boyunca sizi çalıştırmayı planlıyordum ama fark ettim ki başarmaya çalıştığınız şey için çok fazla endişelenmek sizi o şeyden geri koyuyor.
Je comptais vous faire manger ici et vous faire travailler toute la nuit, mais j'ai réalisé que s'inquiéter à outrance de ce que vous tentez d'accomplir se met déjà en travers de ce que vous essayez de réaliser.
Hayatım gerçekten göz alıcı.Şimdi annemle yemek yemek için eve gitmeliyim.
Ma vie est vraiment palpitante.
Akşam yemeğini kasdetmiştim. Bana gel, senin için yemek pişiririm.
Je voulais dire pour le diner, ce soir Viens chez moi, je cuisinerai pour toi
Bilirsin, yağı sadece yemek yapmak için icat etmemişler.
Tu sais, ils n'ont pas inventé l'huile d'olive juste pour cuisiner.
Anneniz sizin için özel yemek hazırlamış. O yüzden terbiyeli olun, tamam mı?
C'est une faveur de pouvoir manger ici avec votre mère donc comportez vous bien.
Bu yemek kitabı aptal insanlar için mi?
Tu crois que ce livre de recette peut tromper les gens?
Yemek ve ilaçlarımızın yanı sıra 500 tane evlilik çağına gelmiş kızı teklif ediyorum. Kendi reaktörümüzü yapmamız için bize bu teknolojiyi vermeniz karşılığında.
En plus de la nourriture et de nos médicaments, je peux offrir 500 épouses, toutes en âge de procréer, en échange de la technologie pour construire notre propre réacteur.
Okul parası, seyahat masrafları, ev ve yemek masrafları sadece onun için değil, gelin için de geçerli.
Les frais de scolarité, de voyage, de nourriture et le loyer pour lui et pour sa femme.
Tatlı su sadece içmek ve yemek pişirmek için kullanılacak.
L'eau potable est réservée pour boire et pour la cuisine.
Huzur için yemek yapmak istediğimi mi?
Que j'aimerais cuisiner tranquillement?
Dinle, arkadaşlarımla tanışmak için yemek planı yaptık fakat bu bekleyebilir.
Je sais qu'on avait prévu un dîner pour que tu rencontres mes amis, mais ça peut attendre.
- New York'tan ailem bu yemek tatma için özel olarak geliyor.
- J'ai ma famille qui vient de New York spécialement pour ça.
Seni hayatta tutması için biraz yemek.
Un peu de nourriture pour vous garder.
Benim yemek seçimlerimin sizin için "dehşet verici ishal maceraları" olduğunu sanıyordum.
Je croyais que mes choix étaient "d'horribles aventures en diarrhée".
Buralarda yemek saati sizin gibi ünlüler için güvenli değildir.
Ce n'est pas un lieu sûr ici pour une célébrité comme vous.
Yemek daveti için teşekkürler. "3 savaşta kendi ayağını vurdu."
merci de m'avoir invité pour déjeuner.
Birlikte yemek yiyebilir miyiz diye sorma için gelmiştim.
Je voulais juste voir si on pouvait manger ensemble.
Bu gece için yedek yemek.
Le repas de secours pour ce soir ;
İyi bir yemek için.
Pour un repas chaud.
Erkek arkadaşımla planladığım romantik yemeğimi engelliyorsun ve onunla eski sevgilisi için yalandan romantik yemek ayarlıyorsun böylece Angela'nın, erkek arkadaşımı çalmaya çalıştığını kanıtlayacaksın ben de kızı evden kovman için sana yardım etmiş mi olacağım?
Tu gâches mon dîner romantique avec mon copain pour pouvoir organiser un faux dîner romantique avec lui et son ex pour prouver qu'elle essaye de le voler ; pour que je t'aide à la virer?
Fiona. Yemek ve yetişkin muhabbeti için...
Fiona, pour dîner et des conversations d'adultes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]