Çok ucuz Çeviri Fransızca
505 parallel translation
Muhtemelen çok ucuz bir cenaze olacaktır.
Ça va être un enterrement bon marché.
Gerçekten çok ucuz bir numaraydı.
C'était si bas.
Çok ucuz.
Très bon marché.
Tasfiye satışında, artırmada çok ucuz fiyat verecek bir adamım vardı.
À la liquidation, quelqu'un a fait une offre pour moi à peu de frais.
Çok ucuz kurtuldun.
Tu t'en es bien tirée.
çok ucuz atlattım.
Je l'ai échappé belle.
Kesinlikle eminim, ama çok ucuz kurtulmuş.
Certain. Mais il l'a échappé belle.
Böyle bir inci için çok ucuz
" Comme une perle rare
Onlar için hayat çok ucuz.
La vie, c'est rien pour eux.
Gerçek kadife için çok ucuz.
C'est une affaire!
- Oniki olsun. - Çok ucuz oldu. Ama çekilmez biri olduğunu kabul ediyorum.
- C'est maigre, mais je suis las... de ses récriminations.
Çok ucuz. - İstemiyorum.
Cent balles.
Bol sulu karpuzlar, çok ucuz!
Pastèques, fraîches et bon marché!
- Hindi burada çok ucuz.
- Les dindes sont bon marché ici.
Oranın kirası çok çok ucuz.
Pourtant le loyer n'est pas cher.
Narayama yolculuğun için çok ucuz bir uğurlama töreni hazırlamışlar.
"Alors qu'il est temps pour Matayan d'aller à la montagne, rien n'est prêt."
Burada ölüm çok ucuz, değil mi?
Ici, la mort coûte pas cher.
Buzda ise şarap bekliyor. Çok ucuz.
Avec de la salade, des pommes de terre et du vin dans le seau à glace.
Sigara paketinizi çıkardınız, sadece iki tane kaldığını gördünüz. Çok ucuz bir marka bile olsa yeni bir paket alamayacağınız için sonrası için paketi geri koydunuz, doğru mu?
Il ne vous restait que deux cigarettes et pas d'argent pour en racheter, aussi les avez-vous mises de côté.
"Hamlet" içinde şiddet olan bir oyunu şiddetli zamanlar hakkında Hayatın çok ucuz olduğu ve tutkunun ise tanrılaştırıldığı zamanlar.
"Hamlet" est une pièce violente traitant d'une époque violente à laquelle l'ambition comptait plus que la vie.
Diğerleriyle karşılaştırırsak çok ucuz.
C'est peu, comparé à d'habitude.
O yüzden öğlenleri buraya geliyorum. Çünkü burada yemek çok ucuz.
Je viens ici pour manger, parce que ce n'est vraiment pas cher.
Bir can için bana 1,27 çok ucuz geldi, özellikle benim hayatım için.
1,27 $, c'est pas cher payé pour la vie d'un homme. Surtout pour la mienne.
Çok ucuz kurtuldunuz.
Vous l'avez échappé belle.
Ama yine de çok ucuz. 500 dolar. 500 dolar dendi.
À 500 dollars vous faites une excellente affaire.
Burda elbiseler çok ucuz.
Les fringues sont pas chères ici, tu sais.
Çocuklar için. Çok ucuz.
Pour les enfants pauvres.
Çok ucuz.
Tout y est bon marché.
- Çok güzel ve ucuz bir oda.
- Vous ai-je demandé... une chambre bon marché? - À un prix très avantageux.
Oh, ama anne! Herkes Margot'un çok sevimli... ve ucuz bir yer olduğunu söyler!
Tout le monde dit que Margate est charmant et pas cher.
Elbise. Çok ucuz.
Le tissu est épouvantable.
Ucuz bir dedektife razı olacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun.
Je ne m'intéresse pas à un détective de bas étage!
- Çok ucuz.
Trop peu.
Böyle bir elmas için çok ucuz
" Comme une rivière de diamants
Askeri Mahkeme'den ucuz kurtulman için pek çok sebep varmış.
Du coup, la cour martiale vous a acquitté.
Hiç şaşmadan her gün ucuz bir meyhaneye giden, hiç tanımadığın insanları, ayaktakımını eve getiren birine çok içiyor denmez mi?
N'est-ce pas boire avec excès de ne pas pouvoir... passer une journée sans s'arrêter dans une taverne... et de ramener à la maison de la racaille qu'on ne connaît pas?
Böyle bir seyahat kesinlikle ucuz değil. New England çevresinde yaşayan arkadaşlar için çok zor olmasa da.
Et un tel voyage peut etre couteux, sauf pour ceux qui habitent les environs.
Hem de yalnız 8.95'e, çok ucuz.
Vous avez dit quelque chose?
Daha ucuz bir et istersen pirzola alırsın. Çok fazla kısmı atılıyor. Ama yarım kilosu 1.25 Dolara gelir tabi kesip, düzeltilirse.
Si vous voulez moins cher, prenez de l'entrecôte, il y a du déchet, mais ça revient à 2,80 $ le kilo, sans le gras.
Çok uygun ve son derece ucuz.
C'est si pratique et si bon marché.
Bende çok ucuz bir tane var.
- Je la solde pas cher.
Ve gerçek çok yaklaştığında, tehlike ya da arzular o hayali tehdit ettiğinde, elbise giyer, hatta ucuz peruğunu bile takardı.
Et quand la réalité s'imposait à lui... quand le danger, le désir menaçaient de rompre l'illusion... il s'habillait comme elle, mettait une perruque.
Siz Amerikalılar çok rağbet ediyorsunuz, ama bence fiyatları biraz ucuz.
Mon ange, c'est peut-être très courant aux Amériques, mais personnellement, je trouve que ça fait ticket de cantine!
Ucuz değil, ama çok güzel yer.
Tu verras, c'est pas donné mais on bouffe vraiment bien.
Eğer tüm istediğin buysa bunun çok daha ucuz bir yolu var.
Si c'est tout ce que tu veux, il y a un moyen bien moins cher.
Bu otelde odalar çok daha ucuz. Burayı işleten de bir kadın señor.
Les chambres ici sont moins chères et il y a la patronne, señor.
- Ucuz bir numara olduğu çok açık.
- C'est une ruse ridicule.
Erkek kıyafetleri satılan bir mağazada çalışıyorsun,... bu yüzden çorapların nasıl sayılacağını,... az mı, çok mu ya da ucuz mu pahalı mı olduğunu biliyorsun.
Tu es vendeuse au rayon homme. Tu sais compter les paires de chaussettes. Tu sais s'il y en a beaucoup ou peu, et leur prix.
Söylemem gerekir buradaki şeyler Londra'dan çok daha ucuz.
Je dois dire que les choses sont ici bien moins chères qu'à Londres.
Tabi bir bacağı kesmek, onu iyileştirmekten çok daha ucuz.
C'est plus facile que de vous soigner.
Yoshiwara'nın saygın patronu yasal orospularımızı çok umursuyor... Bu yüzden bu kadar para harcayıp o ucuz orospulardan kurtulmaya niyetli!
C'est l'argent que le chef de Yoshiwara dépensera pour débarrasser cette région des putes illégales!
ucuz 63
ucuz kurtulduk 16
ucuz atlattık 31
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzak 78
ucuz kurtulduk 16
ucuz atlattık 31
çok üzgünüm 1758
çok üzüldüm 280
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzak 78
çok uzun bir süre 23
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45
çok üzgünüm efendim 30
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun sürdü 28
çok utanıyorum 107
çok uzun zamandır 30
çok uzak değil 39
çok üzücü 155
çok üşüyorum 45
çok üzgünüm efendim 30
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun sürdü 28
çok utanıyorum 107
çok uzun zamandır 30
çok uzak değil 39