Çok uzun sürdü Çeviri Fransızca
404 parallel translation
- Gelişin çok uzun sürdü.
- Vous avez mis longtemps à venir.
Çok uzun sürdü!
Ça t'en a pris du temps!
Çok uzun sürdü gelebilmen.
T'en as mis du temps.
Buraya gelmen çok uzun sürdü.
Tu as été long.
Dün çok meşguldüm. Gece çok uzun sürdü. Sabah olaysız değildi.
Hier a été chargé, la nuit aussi... et ce matin de même.
Çok uzun sürdü, Sheriff.
Expliquez-vous, shérif.
# Dönmen çok uzun sürdü.
Que ça t'a pris trop longtemps pour revenir
- Haight-Ashbury'deki galibiyetin çok uzun sürdü diye düşünüyorum.
Tu as fait trop de rondes dans les quartiers hippies.
- Çok uzun sürdü. Hiç bir şey duyamıyorum.
- Ça commence à faire long.
Çok uzun sürdü.
Ca prend vachement de temps.
Buraya gelmen çok uzun sürdü.
Lui a en fallut du temps pour venir.
Tanrım, Michelle sana ulaşmam çok uzun sürdü.
Mon Dieu, Michelle... J'ai mis si longtemps à venir à toi!
Düşünmemen çok uzun sürdü öyleyse.
Alors, t'as pas réfléchi, et ça t'a pris du temps!
Yalnız kalmak istemene saygı gösterdim,.. ... ama çok uzun sürdü.
J'ai respecté ton désir de rester seule, mais ça a assez duré.
Üzgünüm, çok uzun sürdü.
- Désolé d'avoir été si long.
Bu sorgulama çok uzun sürdü.
Ça n'a que trop duré.
Toparlanmam çok uzun sürdü, çok da zordu.
J'ai mis du temps à m'en remettre et ça a été tellement dur.
Çok uzun sürdü.
Ça n'en finit pas.
- Buraya gelmeniz çok uzun sürdü.
- Vous en avez mis du temps.
Arkadaşlarının işi çok uzun sürdü.
Ils prennent beaucoup de temps.
Acele eder misin? Çok uzun sürdü.
Tu te magnes, oui?
Çocuklar, bu çok uzun sürdü.
- Vous avez mis le temps.
Elbette, savaş çok uzun sürdü.
La guerre a ébranlé tout le monde.
Çok uzun sürdü.
Ça suffit, les discours.
Çalışmalarımız çok uzun sürdü beyler.
Ça a pris du temps, les gars.
Dinleyip durduğum şu dövüş şeyleri çok uzun sürdü. Çok fazla gelenek, çok fazla klasik düzensizlik. Wing Chun'da çok fazla düzeltilmiş pozisyon.
Tu n'arrêtes pas de dire que le combat était trop long... qu'il y a trop de tradition, trop d'idées obsolètes... trop de positions statiques.
Çok yavaştı. Çok uzun sürdü.
Ça a duré trop longtemps.
Bu seferki anı sahnen çok uzun sürdü.
Vous avez eu un long flash-back.
Güvenlik atamaları, Binbaşı. Affedersin, çok uzun sürdü.
Missions de sécurité, major.
Çok uzun sürdü.
- Tu en as mis du temps.
- Himmelstein'ınki çok uzun sürdü.
Himmelstein a pris trop de temps.
Birşeyler olması çok uzun sürdü.
Ça a mis le temps.
" Sevgili dostlar bu fırtınalı havada Boston'a varmam çok uzun sürdü.
Chers parents, j'ai mis du temps à arriver à Boston dans la tempête.
Çok uzun sürdü.
Ça a été long...
Bakıyorum da buraya gelmeniz çok uzun sürdü.
Crisse! Ça vous a pris assez de temps à tous les deux.
Tekrar yayına geçmeleri çok uzun sürdü.
Ça leur a pris du temps pour réémettre.
Oyun çok uzun sürdü.
Je joue au mauvais moment.
Güzeldi, fakat çok uzun sürdü.
C'était gentil, mais cela a pris un temps fou.
Eğer nefesin kesilirse işin çok uzun sürdü demek.
Si vous manquez d'air, vous prenez trop de temps.
Hey, acele et. Çok uzun sürdü. "
"Activez un peu, c'est trop long!"
Çok uzun sürdü. Nasıl oldu da Atlanta'da iki kere aktarım yaptık?
C'était long, pourquoi on a dû changer deux fois à Atlanta?
Üzgünüm, uzun sürdü. Çok meşguldüm.
Désolée d'avoir été si longue.
Özür dilerim ama tahmin ettiğimden çok daha uzun sürdü.
Je suis désolé, c'était plus long que je pensais.
Endişeleniyorum. Uzun sürdü. Çok uzun.
Je suis inquiet, ça dure trop longtemps.
Krediden çok faizini ödemek uzun sürdü.
Les intérêts finissaient par dépasser les prêts.
Bar çok kalabalıktı, bir içki almam uzun sürdü.
Il y avait beaucoup de monde au bar.
Babam kanserdi, ölümü uzun sürdü ve çok acı çekti.
Mon père est mort d'un cancer horrible, long et douloureux.
Gerçekten denedim. Ama ikimizin de beklediğinden çok daha uzun sürdü.
Je n'ai vraiment essayer, mais ça fait tellement longtemps que l'un de nous attendre.
- Çok uzun sürdü.
On ne va pas bien loin.
Çok kötü bir şey yaptın. Koltuğu o vaziyete getirene kadar haftalarca uğraşmam gerekti. Neredeyse aynalarımı ve radyo istasyonlarımı ayarlamam kadar uzun sürdü.
Il m'a fallu des semaines pour trouver la position idéale du siège, tout comme pour régler les rétros et les stations de radio.
Çok uzun sürdü.
Une chute sans fin.
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun sürmeyecek 22
çok uzun değil 30
uzun sürdü 29
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
uzun sürdü 29
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok utanç verici 43
çok uygun 30
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok utanç verici 43
çok uygun 30