English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ç ] / Çok üzgün

Çok üzgün Çeviri Fransızca

1,496 parallel translation
Çok üzgün görünüyordu.
Elle semblait si abattue.
Gerçekten de çok üzgün görünüyorsun.
Steve, tu ne dis rien.
Onun kusuruna bakmayın, kendisi şu an çok üzgün.
Veuillez l'excuser. Elle est bouleversée.
Çok üzgün bir şekilde söylenecek.
Rappelez-vous-en.
Bu arada FBI geçirdiğiniz kazaya çok üzgün.
Et d'ailleurs, le Bureau s'excuse pour votre accident.
Annen çok üzgün Archie.
Votre mère est désolée, Archie.
Colin olanlardan dolayı çok üzgün.
Colin est désolé de ce qui s'est passé.
O çok üzgün senin fotoğraf makinan için...
Il est désolé... pour votre appareil photo...
O sadece çok, çok üzgün, ve sen onunla - -
Elle est vraiment très malheureuse et si vous pouviez juste...
Lonny hatalı olduğunu kabul ediyor. Ve çok üzgün.
Tu vois, Lonny sais qu'il a déconné, et il est désolé.
Gidemeyeceğim için çok üzgün.
Il angoisse tellement qu'il faut que j'y aille.
Çok üzgün gibiydi.
Il avait vraiment l'air fâché.
Mark'ı ne kadar sevdiğini biliyor, ve hareketlerinden dolayı çok üzgün, ve bunu artık kesecek öbür tarafa geçecek.
Elle sais combien tu aimes Mark, Et elle regrette la manière dont elle s'est comportée, Et désormais elle arrêtera.
... çok üzgün olduğumu söyleyin.
Dîtes-lui... que je suis... désolé.
- Gerçekten çok üzgün.
- Elle est vraiment fâchée.
Çok kötü hissediyorum. Alex çok üzgün.
- Alex est tellement mal.
Joey evi kaybettiği için çok üzgün
Joey est vraiment déçu d'avoir perdu la maison.
Bu üç tane çok üzgün bayan demek.
Ca nous fait 3 filles vraiment déçues.
Alex çok üzgün.
Alex est vraiment en colère.
Bayan Marquez, black jack masasında ki... talihsiz olaydan dolayı çok üzgün olduğunu belirtti.
Melle Marquez est confuse à propos du malencontreux... incident qui a eu lieu plus tôt à la table de black-jack.
Sesi çok üzgün gibiydi.
Toute cette histoire a l'air triste.
Connie Buckley, sizi yetiştiren hanım sizi çok sevdiğini ve çok üzgün olduğunu bilmenizi istiyor.
Connie Buckley, la femme qui vous a enlevé? Elle voulais que vous sachiez qu'elle vous aime profondément. Et qu'elle est vraiment désolée.
Çok üzgün.
Elle est boulversée
Özellikle de Lindsay'nin yokluğunda. Çok üzgün şu aralar.
Surtout que maintenant que Lindsay est partie, il a un peu le blues.
Gençlik yıllarının bu çok önemli anının bir parçası olmadığım için, uh, kendimi çok üzgün ve yalnız hissettim.
N'ayant pas pris part à ce moment pivot dans la vie d'un adolescent, euh, Je me suis senti très triste et seul.
Hiç bu kadar çok üzgün yüz görmemiştim.
Je n'ai jamais vu autant de visages graves.
Ne olduğundan emin değilim ama çok üzgün görünüyordu.
J'ignore ce qui s'est passé, mais elle paraissait choquée.
Her şey için çok üzgün olduğumu söylemek istemiştim.
Je... je voulais juste te dire que j'étais désolée. Pour tout.
Affedersiniz, o çok üzgün.
Je suis désolée, elle est juste en colère.
Gerçekten çok üzgün.
Il est vraiment désolé.
Ama Kitty çok üzgün.
Kitty, elle, est vraiment bouleversée.
Luc denen çocuğa olanlardan sonra çok üzgün olduğunu biliyorum.
Je sais combien elle était peinée après ce qu'il est arrivé à Luc
Çok üzgün olmalı ki onu tuvalette unutmuş.
Elle était tellement bouleversée qu'elle l'a oublié.
Fakat bunun için çok üzgün olduğumuzu...
Mais nous sommes désolé.
Çok üzgün.
Une tête de Réf triste.
Boog çok üzgün.
Boog est désolé.
Kendisi çok üzgün.
Il est en état de choc.
Olanlardan dolayı çok üzgün görünmüyorsunuz.
Vous n'avez pas l'air bouleversée par ce qui s'est passé.
Çok üzgün.
Elle est bouleversée.
O çok üzgün.
- Il est vraiment bouleversé.
İzninizle, çok üzgün olduğumu belirtmek ve ailemin baş sağlığı dileklerini iletmek istiyorum. Ve tabii özellikle küçük Prensler'e de!
Les pensées et les prières de ma famille sont avec vous en ce moment terrible, et avec les Princes en particulier.
restaurant yeni kapattım. Herkes çok üzgün görünüyordu.
Au restaurant, ils étaient tous contrariés.
Çok üzgün olmalısın.
Tu dois vraiment être en colère
Bana içini açarsan sana minnettar kalırım... ve ben de sana içimi açarım, böylece üzgün olsak bile... birbirimizi çok sevdiğimiz için mutlu oluruz... ve dünyada çektiğimiz acılar kadar... mutluluk da olduğunu... fark ederiz.
Je serai tellement reconnaissante si tu me confiais ta tristesse, et je te confierai la mienne, alors même quand nous serons tristes... nous serons reconnaissantes de nous aimer tellement et de savoir que nous existons autant dans la peine que dans la joie.
Evet, etti ve bu yüzden çok üzgün.
Ouais, et elle en est vraiment désolée.
Bir çok kişi Gunther'in... bu üzgün küçük sandviçlere neler yapacağına şaşıracak.
Vous savez, la plupart des gens seraient surpris de ce que Gunther ferait... de ce triste petit sandwich.
ona üzgün olduğunu anlatabilmeyi kendi olabileceğinden çok daha iyi bir doktor olduğunu
Lui dire qu'il était désolé. Qu'il était un meilleur docteur que lui.
Kafam iyi olmasa çok daha üzgün olurdum.
J'aurais été plus en colère si on m'avait donné moins de morphine!
O üzgün ve çok tedirgin.
Il est déprimé et très anxieux.
Belki de bir arkadaşın, senin üzgün olduğunu anlayıp, konuşmak istemesini beklemek çok fazlaydı.
Peut-être que c'est trop d'attendre d'un ami qu'il sente que vous êtes énervé et que vous voulez en parler.
Sizinle görüştüğüm için çok mutluyum. Bugün sizi ziyaret edemediğim için ise üzgün.
Désolé de ne pas avoir pu vous faire témoigner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]