Çıkar ağzındaki baklayı Çeviri Fransızca
195 parallel translation
Söyle bakalım evlat, çıkar ağzındaki baklayı?
Crache le morceau. Qu'est-ce qui ne va pas?
Hadi Eugene, çıkar ağzındaki baklayı.
- On se met à table?
Hızlısın, Ben. Bankacılarımızdan biri. Çıkar ağzındaki baklayı.
Goodspeed, un de nos banquiers.
Çıkar ağzındaki baklayı!
Vide ton sac!
Şimdi, yaşlı aptal, çıkar ağzındaki baklayı.
Délie-toi la langue, imbécile.
Bir şeyler geveledin. Durma çıkar ağzındaki baklayı.
Tu as dit quelque chose alors accouche et dis-moi.
Çıkar ağzındaki baklayı John. Otopside olağandışı bir şeye rastlandı mı?
Dis-moi la vérité, qu'a montré l'autopsie?
Çıkar ağzındaki baklayı, oğlum!
Eh bien, accouche!
Al ve çıkar ağzındaki baklayı.
Prends ca et accouche.
Çıkar ağzındaki baklayı. Beni kandırırsan yardım edemem.
Pas de salades, ou je ne pourrai rien pour vous.
Devam et, çıkar ağzındaki baklayı.
Vas-y! Crache le morceau!
Ee, çıkar ağzındaki baklayı artık.
Super. - Crache le morceau.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı, Larry.
Allez-y, accouchez.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
- Eh bien dites-le
Çıkar ağzındaki baklayı.
- Tu sais que c'est toi. - Enfoiré.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Dites-moi à quoi vous pensez.
Çıkar ağzındaki baklayı, para babası.
Crache le morceau, gros richard.
Çıkar ağzındaki baklayı.
T'as cafté!
Çıkar ağzındaki baklayı Fanny.
Dis-nous ce que tu as sur le coeur, Fanny.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Parle, poupée.
Sorun değil, çıkar ağzındaki baklayı.
Allez y, vous pouvez parler.
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Allez, crache le morceau.
- Çıkar ağzındaki baklayı, yoksa daha da sertleşirim.
- Crache ou je te force.
Çıkar ağzındaki baklayı!
Dis la vérité!
Çıkar ağzındaki baklayı!
Crache le morceau!
Baba, haydi, çıkar ağzındaki baklayı.
Allez, papa, dis-le-moi.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Crache le morceau.
Çıkar ağzındaki baklayı. Ne oldu?
Vas-y, parle, qu'est-ce qu'il y a?
Çıkar ağzındaki baklayı.
Accouche!
Çıkar ağzındaki baklayı.
Alors dis le.
Çıkar bakalım ağzındaki baklayı.
De quoi il s'agit?
Hadi, çıkar ağzındaki baklayı.
Dis-la!
Pekala, Fisher, ağzındaki baklayı çıkar?
Bon... Vends ta salade.
Haydi, ağzındaki baklayı çıkar. Bu bilgiye nasıl ulaştın?
Comment avez-vous tout appris?
- Çıkar ağzındaki baklayı.
Mais parle.
Pekâlâ, çıkar ağzındaki baklayı.
Vas-y, dis-le.
Hadi, ağzındaki baklayı çıkar.
C'est bon, c'est bon... Allez, crache le morceau, champion.
Çıkar ağzındaki baklayı, Muddy Mae, yoksa polisi arayacağız.
- Pitié, non.
- Çıkar ağzındaki baklayı.
Dis-le.
Şu Yahudi ağzındaki baklayı çıkar.
Votre yiddish sent le gombo.
Yerine daha kullanışlı bir şey koyalım. Pekâlâ. Tamam anne çıkar şu ağzındaki baklayı.
qu'elle serve à quelque chose... o.k., mais d'abord, libère-toi.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Parle!
Şimdi ağzındaki baklayı çıkarıyorsun.
Et envoyez la pub!
Çıkar ağzındaki baklayı, Doktor.
- crachez le morceau.
Çıkar ağzındaki baklayı.
Allez, dites-moi
Haydi John, ağzındaki baklayı çıkarıp bana gerçeği söyle.
Tourne pas autour du pot John, dis-moi la vérité.
Ağzındaki baklayı çıkar da hayallerim suya düşsün.
Dites-le moi, pendant qu'il est encore temps.
Ağzındaki baklayı çıkar.
Crache le morceau, mec.
Çıkar hadi seni yontma orospu çocuğu. Ağzındaki baklayı çıkar, yoksa Tanrı şahidim olsun yumruklarımla alırım.
Crachez le fric, sale carotteur, ou je le jure devant Dieu, je vous le ferai pondre.
Ya Johnny ve benim önümde, ağzındaki baklayı çıkarırsın... ya da def olup gidersin.
Dis ce que tu as à dire à Johnny et moi ou alors dégage.
Ağzındaki baklayı çıkar.
Crache le morceau.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar onları 25
çıkar şunu 136
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar onları 25
çıkar şunu 136