English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ş ] / Şunu bir dinle

Şunu bir dinle Çeviri Fransızca

308 parallel translation
Şunu bir dinle, önümüzdeki çarşamba başkanlık gününde oraya gideceğiz.
Je vais te dire ce qu'on va faire, nous irons chez les Sieppe pour l'anniversaire de Washington, mercredi prochain.
- Ve sıradan da bir kız değil. Şimdi şunu bir dinle :
Ce n'est pas une fille ordinaire.
Şunu bir dinle.
Ecoutez.
Çavuş, şunu bir dinle -
Sarge, écoute ça.
Şunu bir dinle : " Shubert Alley'de dönen dedikoduya göre ;
Écoutez plutôt : " Le bruit court que Myra Hydson, la riche héritière,
Şunu bir dinle.
Écoute ça.
Hey, Bob, şunu bir dinle.
Bob, écoute ça.
Çok güzel, ama hele şunu bir dinle...
Attends de savoir ce qu'on...
Şunu bir dinle, dün güzel bir hanım ben burada yokken gelmiş ve daireme girmek için Charlie'ye yüz kağıt bile teklif etmiş.
Une belle femme élégante est venue ici et a proposé... dix mille balles à Charlie pour qu'il la laisse monter ici.
Ne olsa inanırsın? Şunu bir dinle!
T'as loupé un beau spectacle.
Şunu bir dinle :
Et écoute ça.
- Şunu bir dinle dostum.
- Boisson et petits gâteaux
Şunu bir dinle.
écoute ça.
- Şunu bir dinle, Pete.
- Ecoute, Pete.
Şunu bir dinle.
Tenez.
Dur, şunu bir dinle.
Attends, écoute ça.
Şunu bir dinle.
Ecoute ça.
Siz zamane çocukları. İyi müzikten anlamıyorsunuz. Şunu bir dinle.
Les jeunes, vous savez même pas reconnaître la bonne musique.
Şunu bir dinle!
Ecoute ça!
Şunu bir dinle. Şimdi...
Je crois que j'ai une idée.
Pekala buna inanmadığını biliyorum ama, şunu bir dinle.
Je sais que tu n'y crois pas, mais écoute-moi.
Hey sosis kafalı şunu bir dinle.
Ecoute-moi, tête de nœud!
- Esas şunu bir dinle : Bu hafta Atlantic City'de sahne alıyorum. Yarışma dolayısıyla o da orada olacak.
Je passe à Atlantic City ce week-end... et elle y sera pour l'élection!
Şunu dinle, " Kansere yakalanmış bir fare... dondurulmak üzre hazırlandı ve... Sıvı hidrojen vasıtasıyla - 100 derecede donduruldu.
Ecoute ça : " Une souris, largement infectée par le cancer, a été préparée et soumise au gel à 73 degrés au-dessous de zéro grâce à de l'hydrogène liquide.
Bir de şunu dinle.
Ecoutez. C'est merveilleux.
Söylediklerim bir sey ifade etmiyorsa... hepsini unut ve sunu dinle.
Si tu te fiches de ce que je t'ai dit, oublie-le.
Bir adam var... Bak dinle şunu. Bir evde katillerle birlikte ve tehlikede olduğunu bilmesi gerekir.
Il y a un personnage... qui sait que des assassins sont avec lui dans la maison.
Şunu bir dinle.
Écoutez.
Bir de şunu dinle...
Autre chose...
Küçük bir evin içindeyiz, herkes mutlu. Şunu dinle. " Operasyonların bu durgun sürencinde, askerlerimiz uzun bekleyişler sırasında kamplarındaki sobanın etrafında müzik dinleyerek ve şarkı söyleyerek eğleniyorlar.
"Ecoutez :" "Serrés autour de leurs gros" poêles nos héroïques soldats trompent avec la mandoline et les chansons les nombreuses heures creuses qui au cours de... au cours de cette terrible guerre "d'usure" " "
Uzun zaman önce bir yazın tam burada, bu bahçede otururken Sebastian dedi ki, "Anne, şunu dinle."
Un été, il y a bien longtemps, assis dans ce jardin... Sébastien me dit : "Mère, écoute ça..."
- Bir dinle şunu!
Écoutez!
Wyatt, son bir hafta içerisinde hiç gazete okudunmu? O zaman şunu dinle :
Vous avez lu le journal cette semaine?
Şunu bırak ve bir dakika beni dinle.
Pose ça et écoute-moi!
Şunu dinle : " Haber kaynağımız daha sonraki bilgilendirmesinde toprağın derinliklerinden gelen iğrenç, korkunç seslerin kuyu kazmada görevli arkadaşlarımızı çok korkuttuğunu ve hatta bir tanesinin ölümüne delirdiğini belirtiyor.
Ecoutez... "Notre informateur déclare que les sons stridents " qui émanaient du sol... " ont tellement choqué un ouvrier qui creusait un puits
- Bir de şunu dinle.
- Vous voulez en savoir plus?
- Dinle, bir tanem, şunu açığa kavuşturalım. Kesinlikle seninle kalmak gibi bir niyetim yok.
Écoutez ma petite, je n'ai pas l'intention de rester avec vous.
Sana bir şey söylemek istiyorum. Bu, uzun zaman önce öğrendiğim bir şey. - Şunu dinle.
Je vais te dire une chose que je sais depuis longtemps.
Şu akordu dinle... bir de şunu.
Ecoute cet accord Ou celui-ci
Şimdi, şunu dinle : Bazı dostlar... Günışığı Eyaleti'nde verilecek küçük bir karşılama partisi için harıl harıl çalışıyorlar.
Ecoute ca. ils sont plusieurs a vouloir t'organiser un comite d'accueil au royaume du soleil.
şu Bay Lessing bu sabah 3,000 $'ın üzerinde bir çekle büromda olacaktı. Şunu dinle, Komiser?
M. Lessing devait venir me voir au bureau ce matin avec un chèque de plus de 3000 dollars.
Şunu dinle. Dünyayı yok edecek bşir kıyımın yanında bir adamın hayatı nedir ki?
Ce n'est rien que de réclamer la mort d'un seul homme pour enrayer un holocauste qui pourrait détruire le globe. "
Pekala Lieberman, bir de şunu dinle.
D'accord, Lieberman.
Şunu dinle, kızı bir mezarlıkta bulmuş.
Il l'aurait ramassée au cimetière.
Henry, ufak bir gözlem yapmamın sakıncası yoktur umarım? Sadece şunu dinle.Panoyu bırak.
Tu permets que je fasse une petite observation?
Şunu dinle. " Her oda bir hikaye. Eşi görülmedik bir lüks içinde kısa bir gezinti.
Écoutez ça! " Chaque chambre est un voyage inouï au pays du luxe.
Dinle serseri, eğer bir şekilde bizi dinliyorsan şunu hatırlamanı istiyorum :
Quant à toi, ordure, si t'es devant ton poste, n'oublie pas ceci :
Şunu dinle. Hayatında yanlış hiçbir şey yapmamış bir kadın birdenbire bir müzisyene aşık oluyor.
C'est l'histoire d'une femme mariée trés droite et honnìte qui tombe amoureuse d'un musicien.
Daha dur, bir de şunu dinle.
Bull, écoute ces conneries.
Şunu dinle. İlk olarak sana protein banyosu yaptırıyorlar. Sonra bir kromal buhar bulutu, seni bir meditasyon odasına taşıyor.
D'abord, il vous donne un bain de protéines, puis un nuage de vapeur de chrome vous fait méditer.
Bir de şunu dinle.
Et celle-là :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]