English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Altı yıldır

Altı yıldır Çeviri Portekizce

601 parallel translation
Altı yıldır arıyorlar onu ama..
Mas se puserem muitos cães atrás duma raposa... Cala a boca!
Ama beş, altı yıldır Earle'lerden kimse yok.
Mas nenhum apareceu por aqui em 5 ou 6 anos.
Yirmi altı yıldır aynı şey Walter ve ben... Ve sen her anından zevk aldın, Keyes, seviyorsun, sadece fazla kafaya takıyorsun sen ve senin küçük adamın.
Olhe, ltenho nisto vinte e sete anos e o asseguro... você adora seu trabalho, Keyes, mas se preocupa muito.
Yirmi altı yıldır bu küçük adamla yaşıyorum ben beni hiç yanıltmadı. Yanlış bir şeyler olmalı.
Levo vinte e seis anos com este anão e jamais me falhou.
Altı yıldır aynı şeyi çekiyorum. Bıktım artık.
Já leva seis anos com isto.
- Altı yıldır.
- Seis anos.
Bunu sana altı yıldır yaptırmaya çalışıyorum.
Há seis anos que estou tentando conseguir isto.
Altı yıldır.
Seis anos.
Bence bu mezar taşı en az beş, altı yıldır gölde duruyor.
O certo é que essa vigília no lago dura uns 5 ou 6 anos.
Sadece altı yıldır bu ailenin üstüne çöreklenen kabus ve halüsinasyonlara bir çözüm.
Quem sabe uma solução para o pesadelo que angustia essa família há seis anos.
- Altı yıldır, efendim.
Há seis anos, meu Capitão.
Bu sebeple altı yıldır, üzerinde çalışmakta olduğum program hükümet tarafından iptal edildi.
Um projecto em que eu trabalhava, há 6 anos, foi cancelado.
Altı yıldır kayıptı, ama şimdi.
Desapareceu há seis anos e agora... isto.
Altı yıldır sizin rahibinizim.
Sou vosso pároco há seis anos.
Ben ve Frank beş altı yıldır birlikteyiz.
Sabe, Frank e eu... faz cinco ou seis anos que estamos juntos.
Altı yıldır bu işteyim.
Seis temporadas? Onde é que passou a maior parte do tempo?
Hükümet ve mevcut içişleri bakanı durumla yüzleşmek için çeşitli planlamalar içinde. Tam altı yıldır bununla uğraşıyor artık katlanılamaz olmadı mı?
O Governo, e em particular o Ministro do Interior, vai tomar medidas para enfrentar uma situação que já dura seis anos e que se tornou inaceitável?
Zavallı Tristan, altı yıldır bekliyor.
Pobre "Tristão", há 6 anos que espera.
Altı yıldır bekliyor.
Há seis anos que ele espera isso.
Altı yıldır bu yakınma içindeyim.
Já ando nesta cantilena específica há seis anos.
- Evet, altı yıldır.
Sim, já há uns seis anos.
Altı yıldır, Filipinlerdeki orman mağaralarında yaşıyordu.
Tinha vivido durante seis anos nas grutas das florestas das Filipinas.
- Altı yıldır hiç rahatsız olmamıştın.
- Em seis anos não te incomodou.
Altı yıldır onu görmedin.
Há seis anos que não a vês.
O dolap altı yıldır benimdi, ama umurumda değil.
Tive o cacifo 6 anos, mas não me importa.a
Buraya altı yıldır geliyorum ve sen beni hep aşağılıyorsun.
Venho cá há 6 anos e tu embirras sempre comigo. Porquê?
Sen altı yıldır sarhoşsun!
Há seis anos que estás bêbedo!
Yaklaşık altı yıldır. O ve Ted binaya taşındığından beri.
Há cerca de 6 anos, quando ela e o Ted foram viver no prédio.
Altı yıldır hiçbir uçağa el sürmedim.
Há seis anos que não toco em nenhum tipo de avião.
Mısır yıldızlarının altına gel.
Falemos lá fora, sob as estrelas.
Bir yıldır çalıyordum o altını.
Demorei um ano a roubá-lo.
- Hayır, bırakın, burada çölün ortasında, yıldızların altında, yaşadığım gibi öleyim.
Deixem-me morrer como vivi. Aqui no deserto, sob as estrelas.
Son üç yıldır, bankadan ayrıldığından bu yana, korkunç bir baskı altındasın.
Nos últimos três anos, desde que saíste do banco, tens andado sob grande pressão.
Altı, yedi yıldır burada çalışıyormuşsunuz.
Sei que trabalha aqui há seis ou sete anos.
Şimdi 20 yıldır dolandırıcı Mustafa'nın ayağı altında ezilenler bizimle saraya gelsin.
Todos os maltratados por Mustapha, nos sigam agora a palácio.
Yıllık altı metrelik yat yarışlarının arifesinde..... 30 yıldır yaptıkları gibi, bu yıl da... Larrabee'ler bir parti veriyorlardı.
Estava-se na véspera da regata anual dos iates de seis metros, e, como era tradição há já 30 anos, os Larrabee davam uma festa.
Yıldırım çarpacağına, ya da ebem kuşağından sonra bir çömlek altın bulacağına inananlardansın.
Que um raio vai cair, ou que vais encontrar um panela cheia de ouro, na cauda do arco-íris.
Altı yedi yıldır.
Há seis ou sete anos.
Burada milyonlarca, milyonlarca yıldır saklı olan altını çıkarmağa hazırız.
Agora, podemos arrancar o ouro escondido nessas montanhas... há milhões, zilhões de anos.
Normanlar, Hastingsler'den bu yana 100 yıldır İngiltere'yi işgal altında tutuyor.
Os normandos ocuparam a Inglaterra por 100 anos...
47 yıldır burada çalışıyorsun ve Altın Kupanın ne olduğunu bilmiyor musun?
è empregado a 47 anos e não sabe o que é a Copa de Ouro?
Beş yıl önceki çalınan altınlar araştırıldığında arkasında gene bu soyguncular vardı.
Há cinco anos que investigam onde está o ouro e quem está atrás desse roubo.
Porsuklarla güreşip yıldırımlar altındaki elma bahçesinde at sürebilirim!
Eu sou capaz de montar em lobas... e passar por um pomar de maças bravas como um raio de luz!
On yıldır altın hayali peşinde koştum.
Tenho perseguido sonhos de ouro por 10 anos.
Yani 200 yıldır toprak altındaydı.
Ou seja, está congelado há 200 anos.
Son altı buçuk yıldır da bu bataklıktayım.
Os últimos seis anos e meio, passei-os aqui no pântano.
50 yıldır burada altın olduğunu söylüyorum, ama kimse.. .. kimse bana inanmıyordu.
Há 15 anos que ando a dizer que há ouro aqui, mas ninguém acreditava em mim.
O altı yıldır benim dolabım.
Há 6 anos que é meu.
Yağmurdan sırılsıklamdın. Ay yüzeyinin altında sana karşı çılgınca bir istek ve yıldızlararası bir baştan çıkarma hissettim.
Estavas toda encharcada da chuva e eu senti uma vontade louca de te deitar na superfície lunar e de cometer alguma perversão interestelar contigo.
Diğer kuvvetler üstünlüğünü göstermediği sürece, yıldız çekim kuvveti etkisi altındadır.
A gravidade leva a estrela a contrair-se, a menos que outras forças venham intervir.
Son 12 yıldır Tarihi Koruma Derneği'nin koruması altında.
Pertence à Sociedade Histórica nos últimos 12 anos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]