Ama öte yandan Çeviri Portekizce
124 parallel translation
Ama öte yandan onun da...
Por outro lado... Sr. Fisher.
Ama öte yandan, bunun işe bitirmeye yetmeyeceğini düşünmüşte olabilir.
Talvez ele sentisse que as reservas dele não chegavam.
Evet, yani, güzel bir boynuzlu kurbağa ve onu çok istiyorum. Ama öte yandan, bir köpek kadar büyük değil.
É uma rã magnifica e eu gostava de tê-la, mas não se compara ao porte deste cão.
Ben hiç bunu istemem. Ama öte yandan ülkenize gelip oradaki özel insanlarla tanışıp oraları görmeyi çok isterim.
Eu não penso da mesma maneira, mas também tive o privilégio de viajar no vosso país e conhecer gente maravilhosa.
Ama öte yandan eminim ki, Teğmen Cantrell onun tanıklığına aldırmayacaktır.
Mas mesmo assim, tenho a certeza que o tenente Cantrell... não ousa mandá-lo testemunhar.
Ama öte yandan Tex'ten şüpheleniyorsan katilin öteki adam, Gideon olması gerekir.
Por outro lado, se suspeitas do Tex, deve ser o Gideon. Acho que elas não podem ajudar.
Ama öte yandan, hiçbir şeyi yok.
Mas por outro lado, ele não tem absolutamente nada.
May büyük bir bilim insanı, ama öte yandan da yıkıcı eğilimleri var.
A May é uma grande cientista, mas também tem tendências destrutivas.
Ama öte yandan, neden beyefendice Bay Wicks ile gelmedi?
Então porque é que não veio ter connosco, com o Sr. Wicks?
Ama öte yandan, bildiğimiz üzere, vücut dili yalan söylemez.
Mas, por outro lado, o corpo não mente como agora sabemos.
Ama öte yandan... belki de aşılabilir.
Ou talvez, até possa.
Ama öte yandan siz de başarısız olacağımı kanıtlayamazsınız.
Por outro lado, também não podem provar que sim.
Ama öte yandan, bir sebebim var.
Por outro lado tenho um motivo.
Ama öte yandan ya Bay Tuvalet Adam varsa?
Mas, por outro lado, e se há mesmo um Sr. Retrete?
Ama öte yandan, gerçek, asla kolay değildir.
Mas, como sabe a verdade nunca é fácil, pois não?
Birkaç mil Avrupa toprağı kazanmış ama öte yandan pırıl pırıl insanları da kaybetmiştik.
Avançamos algumas milhas na Europa... e perdemos incalculáveis gerações de pessoas brilhantes.
Ama öte yandan İsa'ya inanmayan birisin.
Mas, por outro lado, podes ser o anti-cristo.
İçimden bir ses diğerleriyle böyle değil diyor Dax ve sen veya sen ve Şef O'Brien arasında ama öte yandan onların dininde saygı duyulan biri değilsin.
Dá-me a sensação de que não é assim entre si e a Dax, ou... Entre si e o Chefe O'Brien, mas não é uma figura reverenciada nas religiões deles.
Ama öte yandan, bu adamın var olduğuna dair hiçbir kayıt yok. Araç ruhsatı yok, doğum belgesi yok,... sosyal güvenliği yok, hatta banka hesabı bile yok.
Além disso, não há mais registo nenhum do tipo, registo automóvel, certidão de nascimento, Segurança Social, conta bancária.
Son derece tehlikeli bir iştir. ama öte yandan kazancı çok iyidir.
O trabalho pode ser perigoso no seu extremo, mas as recompensas são maiores.
- Tamam ama öte yandan sekizinci sınıftayken boru çalmıştım ama kimse benimle ilgilenmemişti. Yani enstrüman fikri yanıItıcı olabilir.
- Por outro lado, no 8º ano, estudei flautim, e as miúdas não me ligavam, por isso pode ser uma pista falsa.
Ama öte yandan...
Mas se, ao contrário disso...
Ama öte yandan, anahtarlar...
Mas chaves, por outro lado...
Kabul ediyorum başlangıçta sana karşı biraz serttim ama öte yandan sen de biliyorsun ki çok önemli bir konumdasın. Yani sen bu tavrından vazgeçersen ben de vazgeçerim, yeniden başlarız.
Ouve, por um lado fui um bocado dura contigo ao princípio, mas por outro tu és uma ferramenta muito útil.
Ama öte yandan, daha farklı davranmanı beklerdim.
Mas por outro lado, esperava mais de ti do que isso.
Ama öte yandan bu bizim işimiz.
Mas esse é nosso serviço :
Ama öte yandan kimse ona söylemezse...
Mas por outro lado se ninguém lhe disser nada...
Orta kısımlarda gösterinin biraz abartı olmasından korkuyordum ama öte yandan finalde...
Estava preocupado, talvez se tenha posto perigoso no meio, mas no final...
Ama öte yandan, Mona Lisa'yı yiyemezsin.
Mas por outro lado, não podemos comer a Gioconda.
"Birliktelik" ve "ifade" gibi artık kullanılmayan kelimelerin tehdit oluşturduğunu ama öte yandan "Norsefire" ve "Sadakat Yasası" gibi kelimelerin güç kazandığını.
Como palavras estranhas, como "subsidiário" ou "capitulação", se tornaram assustadoras enquanto coisas como "Norsefire" e "Artigos da Aliança" se tornaram poderosos.
Ama öte yandan... sen, ben çatı katı.
Mas por outro lado... tu, eu, o telhado.
Onun bu işi yapmış olabileceğine inanmak istemiyorum. ama öte yandan çokta mantıklı gelmiyor mu?
Não quero acreditar que possa ter sido ele, mas é a única coisa que faz sentido, não é?
Ama öte yandan... sana "sen" derken de bunu seni küçük düşürmek için söylemiyorum.
Por outro lado, ao dizer "você"... não o digo de maneira desrespeitosa.
Ama öte yandan, David Lilly ile ilgili güzel gelişmeler var.
Fora isso, está tudo bem. E tenho boas notícias sobre o David Lilly.
Ama öte yandan, senin de senaryoyu okumanı istiyorum.
Mas agora a sério, gostava que o lesses tu.
Ama öte yandan müdürle yatıyorsan, hiç çalışmasan da olur.
Mas eu acho que não é preciso trabalhar se andas a foder com o gerente.
Ama öte yandan çocuklarıma şaplak attı, içmesi konusunda yalan söyledi ve bir defasında kayınvalidesine attığı tokadı gördüm.
Eu também não, mas por outro lado, ela bateu nos meus filhos, mentiu sobre a bebida, e uma vez vi-a dar uma bofetada na sogra.
Son derece tehlikeli bir iştir. ama öte yandan kazancı çok iyidir.
O trabalho talvez pareça arriscado demais mas a recompensa vale a pena.
Yani, demek istediğim bir yandan ona elimden geldiğince yardım edeceğim ama öte yandan, eğer isterse bu küçük adam başka bir gezegenden olduğuna inanmak istiyorsa bana pek bir şey söylemek düşmez bence.
Por isso... Por um lado, ajudá-lo no melhor que posso... E por outro lado, se ele quiser...
Ama öte yandan, çok da korkutucu yani ne istediğini bilmek.
Mas também é, sabes... aterrador perceber que o que queremos é o que queremos. Entendes?
Ama öte yandan kardeşim Shoe boşboğazın biridir.
Já o meu irmão Shoe é um linguarudo.
Öte yandan, ne olduklarını düşünemiyorum bile ama eminim birşeyler vardır.
Embora eu não me lembre de nenhuma, estou certo que existem.
Öte yandan benim içimdeki hayatı hiç suçluluk duymadan kurutuyorsun, ama bu başka bir toplantı konusu. Her neyse, demek istediğim şu ki,
E, no entanto, não sentes culpa nenhuma por me torturar mas isso é outra história.
İç kanamaya rastlanmadı. Ama birkaç test yaptırmaya gideceğim ve biraz da röntgen... öte yandan birkaç çizik ve hafif bir şok...
Não há sinais de hemorragia interna, mas vou fazer-lhe mais alguns testes e tirar-lhe umas radiografias.
Öte yandan, harry de sevdiği kadına... 15 yıl boyunca başarıyla yalan söyledi.
Por outro lado tempo o Harry, que conseguiu mentir convincentemente... à mulher que ama por 15 anos.
Ama, öte yandan... hala böyle bir şey yapabilecek biriysen... o zaman neden özür dilemek istemediğini anlayabilirim.
Agora, por outro lado, se tu ainda és o tipo de homem que faria uma coisa como esta, aí eu entenderia que não te quererias desculpar.
Öte yandan biliyoruz ki sabık dedektife ölüm vuruşu yapıldı. Ama bu zaman kadar cinayet silahı ile ilgili bir şey duymadım.
E em segundo, sabemos que o detective foi morto a tiros... mas até agora não sabemos da arma do crime.
BGS özellikle striptizcilerde had safhada görülüyor. Ama onlar o koca silikonları kendi istekleriyle taktırıyorlar. Öte yandan sizinkiler gayet doğal görünüyor.
De qualquer maneira, SMM é em particularidade comum entre strippers, mas elas trazem isso a elas com os gigantescos implantes.
Ama duygusallığı öte yandan onun zayıflığı.
Mas a emoção dela é também um sinal de fraqueza.
Öte yandan Sydney'i ise, görevine ve sevdiklerine bağlılığı yönetir.
A Sydney rege-se pelo sentido do dever, da lealdade para com os que ama.
Öte yandan, sen, siktiğimin fantazi dünyasına tıkılıp kalmışsın. İstediğimiz gibi olmalarını dilediğimiz... ama olmayanların dünyası.
Tu, por outro lado, estás presa nesta merda de mundo imaginário onde todos são quem tu queres que sejam, mas não o que são na verdade.
öte yandan 161
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51