Ama olamaz Çeviri Portekizce
1,180 parallel translation
İsterdim, ama olamaz. Bir balo var.
Adorava fazê-lo, mas vou a um baile.
Hayır, ama olamaz.
Não posso estar.
Ama olamaz!
Mas nunca vai acontecer.
Çok acı çektiniz biliyorum ama o da en az sizin kadar yalnız olamaz mı?
Sei que ficou magoada, mas é possível que ela se tenha perdido e ficado só.
Haklarınız kötü olamaz, ama yine de kural kuraldır.
A esquerda também não é má, mas normas são normas. Vamos.
Franklin bir çok şey olabilir ama..... katil olamaz.
O Franklin pode ser muita coisa mas não é um assassino.
Ama aradığımız o olamaz.
Mas não é o nosso homem ;
Astrofizikten hiç anlamam ama bazı gezegenlerin yeri değişmiş olamaz mı?
Eu não sei nada de astrofísica, mas não podem os planetas mudar?
Olamaz, ama öyle.
Bom, não pode ser, mas é.
Pekala. Hadi ama, dürüst olmanızı istedim, Ama tamamen de kötü olamaz değil mi?
Pronto, vá lá, sejam honestos, concedam que não foi tudo assim tão mau.
Dinle, uzun zaman oldu biliyorum, ama şans eseri, bunu komik bulmuş olamaz değil mi?
Escuta, sei que é pouco provável, mas ela, por acaso, achou alguma piada?
Ama dişiliğin kadar güçlü bir silah olamaz.
Mas não há arma mais poderosa do que a tua feminilidade.
Bunun için emeklilik almaya çalışması fikri daha da iyi hissettirmiyor. Ama sokakta kalması fikri, onun gibi başkalarının da sokakta kalması fikri bundan daha iğrenç bir şey olamaz değil mi?
A ideia de ele querer uma reforma por isso não me faz sentir melhor, mas a ideia de ele continuar nas ruas, e outros como ele, é a mais odiosa de todas, não acham?
Bu duygusal bir dava belki Bobby. Ama hiçbir şey, hiçbirşey orada olanlara mazeret olamaz.
Pode ser um caso emotivo, Bobby, mas nada, nada, desculpa o que aconteceu ali fora.
- Ama bu bir melek olamaz.
- Mas não pode ser um anjo.
Burada neler oluyor bilmiyorum ama eminim ki bir çift Klingon gibi davranmanın hiçbir bahanesi olamaz.
Não sei o que se passa, mas de certo que não há desculpa para agirem como klingons.
Kabaca bir vericimiz olur ama güç kaynağı olamaz.
Ficávamos com um transmissor grosseiro, mas sem fonte de energia.
Deli olabilir ama kimseyi öldürmüş olamaz.
Pode ser maluquinho, mas não seria capaz de matar ninguém. - Ele é um homem meigo.
Ama bu doğru olamaz, değil mi?
Mas não pode ser verdade, pois não?
Kalnet işi yüzünden, karım başımın etini yedi. Ama bu olamaz.
A minha mulher tem-me chateado acerca da Calnet, mas não é disso.
Olamaz ama öyle işte.
Não pode ser, mas é.
Olamaz! Üstünden düştü ama yine de bir kahraman.
Foi derrubado, mas ainda é um herói.
Ama eskisi gibi olamaz.
Mas nada poderá ser como dantes.
Ama uçak... Bu olamaz.
Mas isto... não é o avião!
Kontrol ederiz ama Şikeci bir kumarbaz, güvenilir bir tanık olamaz.
Vamos investigar isso. Um jogador inveterado que se deixa vencer não é grande testemunha.
Ama bu denememi sürdürmeme engel olamaz.
Mas não me vai impedir de tentar.
Hayır. Olamaz. Ama Janie ikinizin de çocuk istediğinizi...
Mas, a Janie disse que ambos queriam um filho.
Senden iyisi olamaz, Lennier ama denemek istiyorsan dene.
Isso não será possível, Lennier mas podes tentar.
Tamam çok zevkli olabilir. Ama gerçekte olarak ikinci arabamız olamaz.
Confesso que tem sido divertido, mas não é uma opção prática.
Taşak kanseri olduğunu söylüyorlar, doktor kesmiş diyorlar. Ama ben bu olamaz dedim, çünkü senin zaten hiç taşağın yoktu.
por aí dizem que é câncer nos testículo e que o doutor lhe cortou isso, mas eu digo que isso não pode ser pois, antes de mais nada, você não tem testículo...
- Oh evet, evet. Komisyonunuz akıllı uslu çocuklar gibi davrandılar. Ama her ikisi birden olamaz.
Claro, sua Comissão obedeceu-lhe como meninos bons, mas não pode ganhar todas.
Ama o dağın içinde her ne araştırıyorsanız, uzak uzay ya da her neyse,..... gerçeği kadar heyecan verici olamaz.
Mas o que quer que seja que realmente analisam naquela montanha, espaço ou não,..... não pode ser tão excitante como a coisa a sério.
Ama gerçeklikten bu kadar uzaklaşman yanıt olamaz.
Mas fugir à realidade não é solução.
- Bu oluyor olamaz! - Ama oluyor, Gabrielle!
- Isto não pode estar a acontecer!
Siyahlar arabanın teybini çalabilir, ama kurtarıcı olamaz.
Um preto pode roubar um rádio mas não pode ser um salvador.
Ama hiç kimse babam kadar destekçi olamaz.
Mas, ninguém tem sido mais encorajador que o meu pai.
Ama gece ile ilgili anlattıklarından başka, fikirleri de değişmiş. Bunlar, aşıkların hayallerinden ibaret olamaz. Birbirilerine karşı, aşkları ne kadar gerçek.
Mas, as ocorrências que todos contam e as transfigurações que evidenciam, mostram mais do que fantasias e revelam algo muito consistente.
- Evet. Ama biz evlenemeyiz. Diğerleri gibi evimiz ve çocuklarımız olamaz.
Sim, mas hás-de casar, terás filhos e seremos sempre amigos.
Ama, eğer 1967'de dondurulmuşsam nasıl 90'larda eritilmiş ve geri dönmüş ola... Olamaz, şaşı oldum.
Mas se estou congelado em 1967, como podem ter-me descongelado nos anos 90 para...
Ne kadar içtiğini bilmiyorum ama bu bana silah doğrultmana sebep olamaz.
- Porquê? Não sei o que bebeste mas não me apontes isso.
Olamaz, düğünde söylemem imkânsız. Ama Vanraj yapabilir, öğrenmiş olmalı.
Não serei capaz de cantar nesse dia... mas garanto que Vanraj o fará, deve já ter aprendido.
Ama böyle konuşan biri asla Fransa kralı olamaz.
So que ninguem com essa lingua poderia passar por rei de Franca.
- § Taylor kraliçe olabilirdi ama şimdi olamaz § - § Olamaz §
- Bem, a Taylor foi a melhor, mas isso já era - Acabou
Kimseyi suçladığım yok. Ama eğer bir suç varsa, bana ne kadar acı gelirse gelsin bu gerçeği değiştirmeme sebep olamaz.
Eu não acuso ninguém mas se há um culpado, eu não posso alterá-lo, não importa o quanto me desagrade.
Ama, bu müzik öyle etkileyici, öyle özgün ki... onu baskı altında tutacak hiçbir duvar olamaz.
O que se passa é que esta música é tão influente e autêntica que... não hà muro que a possa conter.
- Ama bu doğru olamaz.
Calma... Sim, parece que sim.
Özür dilerim, ama kimse 26 yaşında bu kadar başarılı olamaz.
Ela é maluca. Desculpa, mas ninguém é tão bem sucedida aos 26.
Ama doğal yollardan vücudu 7 sene içinde onu eritmedikçe doktor ona yardımcı olamaz ki.
Temos de ir ao hospital. Um médico não vai poder ajudá-lo. Acabará por ser assimilado pelo organismo em sete anos.
Denedim, ama kimse Ralph Lauren'le fotokopici Kenny'yi karıştıracak kadar aptal olamaz diyor.
- Eu disse. Ela acha que ninguém confundiria o Kenny com o Ralph Lauren.
Ama asla Clem Johnson gibi olamaz.
Mas não é nenhum Clem Johnson.
Kendini geriye çekiyor olamaz, çünkü, daha bir şeyin başlangıcında değiliz, ama...
Ele não pode afastar-se, porque nem estamos juntos...
olamaz 3791
olamazsın 35
olamaz mı 40
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
olamazsın 35
olamaz mı 40
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26