Ama öldü Çeviri Portekizce
1,740 parallel translation
Planlamamıştım ama öldü işte. Defteri dürüldü.
Não o planeei, mas era matar ou ser morto.
Söylemek istediğim şu, en son o öldü ama öldü.
A questão é que ele foi o último a morrer, mas morreu.
- Hadi ama öldü.
- Vamos declarar a hora da morte.
- Ama o öldü.
- Ela morreu.
- Ama bir tanem, o öldü.
- Não! - Ela foi-se, está bem?
Ama akciğer kanserinden öldü.
Mas ele morreu com cancro no pulmão.
Biliyorum, ama o öldü. Vuruldu.
Eu sei disso, mas ele morreu.
Ama Ames dün öldü.
Não, mãe, este bebé é meu.
Tamam arkadaş olmadığımızı biliyorum ama, o öldü.
Sei que no fim não éramos amigas mas ela morreu.
Evet ama küçük kız neden öldü?
Sim, mas o que causou a morte da menina?
Hayır ama, öldü.
- Não, mas ele morreu.
Kaptan Ahab'ın Moby Dick'i kovalaması gibi. Balina öldü, tamam, ama "Peapod" da battı.
Como quando o Capitão Ahab perseguiu a Moby Dick, a baleia morreu, mas o Peapod também se afundou.
Eninde sonunda öldü, ama olsun.
Eventualmente ele morreu, mas mesmo assim...
Ama biz de. İyi askerlerimizin hepsi öldü.
Mas nós... também perdemos muitos dos nossos talentosos guerreiros.
Ama öldü. "
Ele morreu. "
Bayan Alexander Janine üzgünüm ama o öldü.
Sra. Alexander. Janine. Sinto muito.
Vücudu yaşıyor ama ne yazık ki, ne yazık ki o öldü.
O corpo está vivo, mas, infelizmente, infelizmente, ela está morta.
Geçmiş zamanda öldü ama hâlâ beni arkada bırakıyor.
Ela morreu e o passado dela ainda é melhor do que eu.
Lionel Luthor öldü ve gömüldü ama belki bu geceleri rahat uyumanı sağlayabilir.
Eu sei que o Lionel Luthor está morto e enterrado, mas talvez isto te ajude a dormir à noite.
Ama sonra, o öldü ve -
Então ela morreu, e...
Ama kendimi berbat hissediyorum, ve o benim yüzümden öldü.
mas sinto-me mal e ela morreu por minha causa.
Ama burası da onunla birlikte öldü.
Mas morreu com ele.
ama öldü..
Mas ele morreu.
bilmiyorum - ama o öldü
Eu sei duma coisa : Ele sangra!
Ama içeri girince 2 adam ve kızı gördük ateş açtık ve biri öldü
pelo tempo que chegaram lá, vimos o novato no chão e dois homens prestes a disparar,
Teyzemi ele alalım - teyzem kanser oldu, kanserden kurtulan olarak ölümsüzleştirildi çünkü 5 yıl yaşadı ama bundan 6 ay sonra öldü.
Veja o caso da minha tia, tinha cancro, foi imortalizada como sendo sobrevivente de cancro porque sobreviveu mais do que cinco anos, mas morreu seis meses depois.
- Hayır, ama orda çok kişi öldü.
Não... mas muitos outros morreram.
Bir de April'imiz vardı ama küçükken öldü.
Também tivemos uma April mas morreu quando era criança.
Ama babanız öldü.
Mas o seu pai morreu.
- Peki sen bunları nereden biliyorsun? - Detayları veremem ama kaynağım bu yüzden öldü.
Não posso dar detalhes, mas custou a vida da minha fonte.
Kimse bilmiyor, ama Frank son yarıştan... sonra ameliyat masasında öldü.
Ninguém sabe, mas o coitado do Frank morreu numa mesa de operação, pouco depois da última corrida.
Ama ablan izin vermedi. Ve öldü.
Mas a tua irmã não nos deixou, e agora ele está morto.
Üzgünüm, ama ağabeyin öldü.
Lamento, mas o teu irmão está morto.
Tupac öldü gitti ama hala onun için çalışıyorum.
Raios, ainda trabalho para o Tupac, apesar de estar morto.
Ama hep düşünüyorum da, " O öldü.
Mas continuo a pensar : "Ele está morto."
Geçen ay öldü. Ama ölümünden sonra bile, yeni bir web sitesi olan...
Morreu no mês passado, mas isso não o impediu de recomendar,
Herkes kimseyi bırakmayalım dediğinde burada kalma fikrine saygı gösterdim. Bak. Ama şimdi, zaten bırakmayacağımız herkes öldü.
Respeito a decisão de não deixar ninguém para trás mas todos que deixarmos, já estão mortos.
Lara öldü ama sen üzülmedin bile!
A Lara morre e vocês nem sequer estão tristes. Bonito!
Ama şimdi oğlum öldü.
Mas... O meu filho morreu.
Onu suya taşıdığımda öldü sanmıştım ama ölmemişti.
Pensei que ele estava morto quando o levei para a água. Mas não estava morto.
Bak, Mel'le evlendiğin için gerçekten mutluyum yani, daima bir kardeş istedim ama ben yakışıklı bir gençken, annem öldü...
Olha, eu estou realmente feliz Que você vá casar com a Mel. Quer dizer, eu sempre quis um irmão... Mas infelizmente a minha mãe Morreu quando eu era muito jovem.
Bir kısmımız sonsuza dek öldü ama bir kısmımız asla ölmeyecek.
Uma parte de nós morreu para sempre, mas... há outra que não morre nunca...
Ama o öldü zannetmiş.
Ele fez errado.
Bir kez daha, kız silahını çekti iki el ateş etti, beni ve ortağımı ıskaladı ama otel güvenliği öldü.
Então, mais uma vez, a miúda puxou a arma disparou dois tiros, por pouco não acertou em mim ou no meu parceiro caiu no chão o segurança do hotel.
Annem sen küçükken öldü diye hep alttan almıştım. Ama artık yeter!
Sempre inventei desculpas porque a mãe morreu quando eras pequena, mas chega!
- Ama o öldü.
- Ela está morta.
Benim ördeğim öldü ama kimsenin umurunda değil.
O pato morreu e ninguém se importa.
Ama Sebastian... O öldü Bay Astolfi!
Mas o Sebastiano está morto, Sr. Astolfi!
Ama doğururken öldü.
Morreu a dar à luz.
- Galiba öldü ama bir kontrol edelim.
- Acho que morreu, mas vou ver.
Bir salgın olduğunu söyleyemem ama 2008'de bu çevrede 450 erkek göğüs kanserinden öldü.
Não é nada. Não digo que haja uma epidemia, mas, em 2008, cerca de 450 homens morrerão de cancro da mama.
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17