English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Araba

Araba Çeviri Portekizce

27,338 parallel translation
Tamam, araba lazım zaten, gel.
Está bem, preciso de boleia. Vamos.
Güzel bir araba, bir süredir buradaymış.
O motor está frio. Está aqui há algum tempo.
- Araba için fazladan bir tane getir.
- Traz mais outro para vender.
Araba sabaha kadar çıkmıyor.
A carroça só parte de manhã.
Araba daha yola çıkmıyor.
A carroça só parte dentro de algum tempo.
- Açılın, araba geçsin.
Deixem o carrinho passar.
Kraliçe'yi ve Dük'ü taşıyan tarihi araba Buckingham Sarayı'ndan ayrılıp Westminster Abbey'ye doğru yola çıkıyor.
Vemos a sair do Palácio de Buckingham o coche histórico que leva a rainha e o duque e se dirige à Abadia de Westminster...
Dışarıda bekleyen araba seni evine götürecek orada toparlanıp doğrudan havaalanına gideceksin.
Um carro o espera para levá-lo ao seu apartamento, onde fará as malas, e depois, direto para o aeroporto.
Araba, Townsend.
Carro, Townsend.
Araba seslerini, korna seslerini özledim.
O som dos carros e das buzinas.
- Düşünüyor mu? Peşinde bir araba gördüğünden gayet emin, evet.
Bem, ele tem quase a certeza de ter viste um carro conhecido, sim.
Bu sabah Newton'dan bir araba geldi.
A carruagem que veio de Newton, esta manhã...
Rodrigo'nun kiraladığı araba kayıp ve çalındığı düşünülüyor.
O Hemingway descreve-o como uma "energia furiosa." Uma expressão do efémero.
- Nasıl bir araba? - Peugeot motorlu 1956 Chevy.
A vida e a morte são momentos fugazes no meio.
Adamım Alejandro plakaya baktı. Kiralık araba, ama Santiago de Cuba'dan kiralanmış.
Se o Clint foi atacado porque ofendeu alguém, talvez as nossas vítimas anteriores também tenham ofendido alguém.
Araba kullanmayı biliyor musun Deb Hala?
Ao menos sabes conduzir, Tia Deb?
Sen kamuflaj bezine işerken ben araba kullanıyordum.
Já conduzia antes de tu usares fraldas.
Demek istediğim yanında bir araba varken, araba hoplayıp duruyor ve sen sesler duyuyorsun.
Queres dizer que não gostas quando o carro perto do teu vai para cima e para baixo e ouves alguns gemidos?
Bunun sahtekârın kullandığı araba olduğunu düşünüyorsun.
Achas que é o carro da impostora?
Geçen sene uyuşturucu tesirinde araba kulanmaktan ceza almış.
Ela conduziu embriagada no ano passado.
Ta Salem'den buraya araba ile geldim.
Vim de Salem até cá.
Neden insanlar araba plakasını gömer ki?
Porque é que as pessoas enterram matrículas?
Plaka ekip araba filizleneceğini mi düşünüyorlar?
Pensam que os carros vão crescer do chão?
Bölge Savcısı arkadaşından öğrendiğimize göre... Cassidy'nin telefonu kesilmeden önce bir araba yaklaşıyormuş.
Sabemos pela tua amiga do Ministério Público que um carro estava a aproximar-se antes do telefone da Cassidy ir abaixo.
Orada. Cassidy'yi öldürdüğü araba tam olarak şurada çalıların öbür tarafında.
O carro com que assassinou a Cassidy está mesmo ali, do outro lado daquele arbusto.
Voulez Vous'nun daimi müşterilerinden birinde mavi bir 1972 Chevelle Fastback araba varmış.
Um dos clientes do Voulez Vous tem um Chevelle Fastback azul de 1972 registado sob o seu nome.
Ama fazlasıyla birlikte araba dolusu para elinizde olacak efendim.
Depois levo-lhe o dinheiro, com a penalidade em cima.
OTONOM ARABA MÜHENDİSİ, CARNEGIE MELLON... içten ve dıştan normal olmasını sağlamaktı.
ENGENHEIRO DE CARRO AUTÓNOMO, CARNEGIE MELLON... fazê-lo parecer muito normal no exterior e no interior.
Bir araba hata yaptığında ve bundan ders aldığında bu deneyim diğer tüm arabalarla hemen paylaşılır ve diğer arabalar da bundan ders alır.
Quando um carro comete um erro e aprende com ele, essa experiência é instantaneamente partilhada com todos os outros carros, por isso, todos os outros carros aprendem também.
Araba sürerken bir hata yaparsam, ki çok yaptım, bundan ders alıp gelişebilirim ama benden başkası bundan ders alamaz.
Se eu cometer um erro, e cometi muitos, a conduzir, posso lamentá-lo, posso melhorar, mas mais ninguém aprende com isso.
Kendi kendine giden bir araba hata yapınca daha doğmamış olanlar dahil diğer arabalar bunu öğrenir ve aynı şey bir daha olmaz.
Quando um carro autónomo comete um erro, automaticamente todos os outros carros ficam a saber, incluindo todos os carros futuros, que nunca mais cometerão esse erro.
Muhtemelen araba şu an şüphelide.
O suspeito deve estar a conduzi-lo
Burada bir ayne büyüsü bile yapmak kaldıraçla araba kaldırmak gibi cidden!
Não me parece bem fazer um feitiço de espelhos aqui. A sério.
Görüyor musunuz, bugün bir araba üstüme sürdü, o zaman oldu.
Está a ver isto? Fiquei assim quando hoje um tipo me tentou atropelar.
Bugün güya araba çalışacaktık.
Era suposto nós hoje termos um treino de condução.
Tamam, araba geldi.
Muito bem, carro.
İki araba var.
Dois carros.
İki araba.
Dois carros.
Orada bir araba var.
Está ali um carro.
Araba modeli tutuyor.
É o carro certo.
Bir araba arkasındasın.
Temos um carro entre nós.
Hızla uzaklaşmış ama araba eyalet dışından, Arizona'dan olabilir.
Matrícula de fora do estado, talvez, Arizona. Pode ter sido roubado.
Araba hırsızlığı, vandalizm, saldırı, ahlaka aykırı davranış.
Roubo de carro, vandalismo, assalto, conduta desordeira.
- Bunlar araba anahtarlarınız mı?
- São as chaves do seu carro? - São.
Birkaç defa gençliğinde araba çalmaktan tutuklanmış.
Dois roubos de carro. Detenções na adolescência.
Dinle, bu blokun sonuna sivil bir araba gönderilmesini istiyorum.
Quero um carro ao fundo do quarteirão.
Kendisi bir araba kazasında öldürülmesi nedeniyle davaya iştirak edemedi.
Ela teve que abandonar a acção judicial após ter sido atropelada por um carro e morta.
Araba dışarıda!
O carro está nas traseiras!
Araba...
O carro!
Öyle bir araba çok para ederdi, orada öyle durduğunu görünce almaya karar verdin.
Mas não testemunhei nada pessoalmente.
Bu araba hoşuna gitti mi?
Sim, mas para um infractor violento como este, é uma contradição que precisamos perceber.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]