English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Arabam

Arabam Çeviri Portekizce

6,966 parallel translation
Homer arabamı bulmama yardım ettiğin için teşekkürler.
Bem, Homer, obrigado por me teres ajudado a recuperar o carro.
Ya da benim arabamı alın.
Levem o meu carro.
Benim arabam olmadığını, ödünç aldığımı söylerim ve gerisi meçhul.
O senhor pede-me os meus documentos, eu digo-lhe que o carro é emprestado... E vemos como as coisas correm.
Arabam bozuldu.
O meu carro avariou.
Basit bir soru, arabam hazır mı, değil mi?
É uma pergunta simples, o meu carro está pronto ou não?
Dün gerçekten sarsıldı. Biri arabamın ön camını kırdı da.
Ele estava realmente irritado ontem, sabe, alguém partiu o meu pára-brisas.
Geçen hafta ormanda arabamı A bozmuş. - Sırada ne var?
"A" desativou o meu carro na mata a semana passada.
Anne? Arabamın anahtarlarını gördün mü?
Viste as minhas chaves do carro?
İki arabamız var. Biz doldurduk depoyu.
Temos dois carros atestados.
Polislere, arkadaşlarımızı kaçırıp, arabamızı çaldığını anlatacağız.
Dizemos que os raptou e que roubou o carro.
Gidip arabamı valeden alacağım.
Vou buscar o meu carro ao arrumador.
Benim arabamı alalım, daha yakında.
- Leva o meu carro. Está mais perto.
Gel de arabamı gör!
Vem aí um carro!
Arabamı alın. Hemen geleceğim.
Vai ligando o carro, eu já vou.
Ödünç arabamız var.
Temos um carro emprestado.
Arabamın gidemediği tek yer.
O único sitio onde o meu carro não consegue ir.
- Arabam çık Katie.
Sai do meu carro, Katie.
Sen neredesin ve arabam nerede?
Onde raio estás tu e onde raio está o meu carro?
Benim arabam mı?
- O meu carro?
Hayır, arabamı getireceğim.
Não. Vou buscar o carro.
Güzel. Arabamı alayım.
- Certo, vou buscar o meu carro.
Eğer isterseniz arabamı alabilirsiniz.
Podes levar o meu carro, se quiseres.
Arabamı aldı.
Levou o meu carro.
Arabam yolun orada park halinde.
O meu carro está estacionado ao fundo da rua.
Sonra arabamı bir direğe geçirmeme neden oldu ve beni tekrar ölüme terk etti.
Depois obrigou-me a espetar o carro contra um poste e deixou-me às portas da morte.
Evet, arabam bozuldu.
Desculpa? Sim.
Lanet arabamı da kurcalamazsan sevinirim.
Também agradeço que não trabalhes na porra do carro.
Arabamı tamir edebilirim tamam mı Julian.
Eu trato da minha transmissão, Julian.
Benim arabam lan o!
Aquele é o meu carro!
Arabamı çalıştırmam lazım, hemen dönerim.
Tenho que ir a correr ao meu carro. Volto já.
Arabamı ödünç mü alman gerekiyordu?
Precisas do meu carro emprestado?
Arabamı çağırayım.
Vou dizer ao meu motorista para trazer o carro.
Çok sosyetik. - Arabam çalışmadı.
Isso é muito cosmopolita da tua parte.
Ölüm arabamız o.
Então foi esse o buggy usado.
Çocuk arabamızı hackledi. Evet.
- O rapaz hackeou o nosso carro.
Arabamın camına notlar bırakıyorlar.
Deixam-me recados no para-brisas.
Zamanım ve uzmanlığım için yarısını alırım ve arabamın arka farlarını seyredersin.
Vou empregar o meu tempo e conhecimento e vou-me embora.
Geçen hafta bunu arabamın ön camında buldum.
Encontrei isto no pára-brisas, na semana passada.
Sana söylemedim. Bu pahalı arabaya çarptıktan hemen sonra arabamızın sigortasının dolduğunu öğrendim.
Eu bati num carro muito caro, assim que soube que o seguro do carro acabou.
312'deki manyak orospu çocuğu. Arabamı çaldı.
O desgraçado do quarto 312, e roubou a minha camioneta.
Al arabamın anahtarları.
Toma. As chaves do meu carro.
Senin kadar yüzsüzünü görmedim. Son karşılaşmamızda 10 bin dolarımı ve arabamı almıştın.
És muito corajosa, da última vez que te vi, roubaste 10 mil e o meu carro.
Arabamın kapısını açamıyorum, telefonum içeride kalmış.
Estou trancada fora do carro. O meu telemóvel está ali.
Sorun olmazsa arabam hazır olduğunda kalan eşyalarımı almaya gelirim.
Venho buscar o resto das coisas quando o carro estiver pronto.
- İçki içip arabamı kullanamazsın. - Tamam, baba.
- Não podes beber e guiar o meu carro.
Arabamı getireyim ben.
Vou buscar o meu carro.
Benim arabam da dönüştürülmüş yemeklik yağla çalışıyor.
O meu carro funciona a óleo de cozinha reutilizado.
- Arabamın anahtarlarını ver Bubbles.
Dá-me a chave do carro, Bubbles.
Arabamda kaldı. Arabam hemen ön tarafta.
Está no meu carro.
Öğrendiğime göre arabam bu akşama hazır olabilirmiş.
O meu carro deve estar pronto esta tarde, por isso...
- Arabam.
- O meu carro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]