Belki daha da fazla Çeviri Portekizce
141 parallel translation
Belki daha da fazla.
Até mais do que isso.
- Belki daha da fazla.
Talvez mais
Belki daha da fazla.
Talvez mais.
Onu günde on kez açtım, belki daha da fazla.
Abri-a umas dez vezes por dia, talvez mais.
- Belki daha da fazla.
- Talvez mais.
Akciğer dokularınızın % 60'ını kaybettiğinizi söyleyebilirim, belki daha da fazla.
Deve ter predido mais de 60 % do tecido pulmonar.
Burada Pokemonlar binlerce yıldır korunmakta, kimbilir belki daha da fazla süre
Onde os pokemon aqui foram protegidos e cresceram num num ambiente inalterado por dezenas de milhares de anos Talvez até mais...
Bilirsin... bu zamanda, bu asırda... insanlar... hiç olmadıkları kadar vahşileşiyorlar... belki daha da fazla.
Sabes que... Hoje em dia, as pessoas são tão selvagens como antes, ou mais.
Ama monoksit bir saat kadar süre alıyordu, belki daha da fazla.
Mas o monóxido podia demorar uma hora, por vezes mais.
Belki daha da fazla.
Marieke, carrega isso para a tua irmã, ajuda-a.
Ortalama bir öküz 15 ya da 18 dolara satılıyor. Belki de daha fazla.
Isso significa que em média uma vaca deve valer $ 15, $ 18, talvez mais.
- Belki daha fazla, onu da öğreniriz. Bak!
- Talvez mais, nós já tratamos disso.
Bu olanlar yaklaşık üç sene ya da belki daha fazla öncesindeydi.
Foi há três anos, ou mais.
Evet, orada bütün bir müfrezeyi devirirsin, ya da biri bir bomba icat eder ve şıp diye 100000 kişiyi öldürür ve belki de daha fazla madalya alır.
Já pensou por que querem que o faça? Com certeza, mas os estúpidos são eles, não eu. Eu sou quem o vai fazer.
Belki sabahtan önce daha da fazla.
Quiçá mais antes de amanhecer.
5 milyon yıl kadar. Belki daha fazla da olabilir.
Cerca de 5 milhões de anos ou mais...
Belki de daha fazla, çatıda.
Talvez mais, lá, no telhado.
Oh, 10 ya da 12,000 şişe, belki daha fazla.
10 a 12000 frascos.
( Komodor Rodney Stone, SS Gharinda [25 ] ) Kaptan köşkünden suya atladığında köprü üstünün 3-5 metre, belki biraz daha fazla suyun üstünde olduğunu söyleyebilirim [ 26].
Comodoro SS Gharinda A ponte devia estar a uns três quatro metros acima da água quando ele saltou para o mar.
2 aydır bekliyorum, belki daha fazla... 60 gün tamam, ama 63 ya da 64 olmaz...
Vais-te embora. - Esperei dois meses. Até mais.
Ama dördüncü katmanın altındaysa su ulaşmam altı ay sürer, belki daha fazla.
Mas se ela passa por baixo da rocha quaternária... ainda é preciso seis meses trabalho, talvez mais.
George, belki Susan'ın babasından daha fazla vermesini isteyebilirsin.
George, talvez possas pedir mais alguns ao pai da Susan.
Belki daha fazla bulaşmasını sınırlandırabiliriz.
Talvez possamos conter o crescimento da contaminação.
Ve belki de sadece akıllarını tüm olasılıklara açamadıkları için,... akıllarına müdahale etme ihtiyacı utanç duygusundan daha ağır geldiği için saldırganlaşan çok fazla insanla karşılaştım.
E talvez eu tenha deparado com muita gente que é hostil porque não consegue pensar noutras possibilidades, e às vezes a necessidade de os chatear ultrapassa o peso da humilhação.
Ama seni ne kadar özlediğimi düşündüğümde hayatımın geri kalanında seni ne kadar özleyeceğimi düşündüğümde belki ilişkimizin arkadaşlıktan daha fazla bir şey olabileceğini düşünmeye başladım.
Mas quando pensei no quanto senti a tua falta, no quanto ia sentir, o resto da vida, bem, comecei a pensar... ... que talvez não seja só uma amizade.
Belki ona daha da fazla yardım edebilirim diye düşündüm.
Estava a pensar que talvez pudesse fazer mais por ela.
Belki daha da fazla.
Talvez até maior.
Gerçekten, motorlar hakkında daha fazla şey öğrenmek konusunda ilgileniyorum, belki de Makine Dairesi'nde gönüllü olarak bir kaç vardiya alabilirim.
Eu realmente estou interessado em aprender mais sobre os sistemas da engenharia, talvez até mesmo me voluntariar para alguns turnos de trabalho.
"Diğer uygarlıklarla iletişim kurmanın artık rüyalarımızı bile aşan bir durum olmadığına, bunun insanlık tarihinin doğal bir parçası olduğuna ve belki de pek çoğumuzun ölmeden bunun gerçekleştiğini göreceğimize hergün daha da fazla bilimadamı inanıyor."
Muitos cientistas acreditam que o contacto com outras civilizações deixou de ser uma quimera e passou ser uma etapa natural na história da humanidade, que muitos de nós possivelmente viverão.
Belki insanı yaratmadan önce biraz daha fazla plan yapman yerinde olurdu, değil mi?
Talvez devesses ter tido mais umas sessões de treino... antes da Criação.
Daha fazla güç lazım. Belki kaçabiliriz.
Dá-me mais energia, talvez possamos fugir-lhes.
Belki daha fazla sayıda postere ihtiyacın vardı, hayatım.
Talvez precisasses de mais cartazes, querida.
Kaba ama güzel Estella'nın arkadaşı olmak için işe alınmıştı. Fakat, kızın ona pislikmiş gibi davranmasına rağmen ya da belki de böyle davranmasından dolayı, Pip'in kendini kıza hergün daha fazla aşık olur halde buldu.
Foi contratado para ser amigo da muito dura e bonita Estella e apesar de ela o tratar como lixo, ou talvez por ela o tratar como lixo, a cada dia que passava, Pip fora ficando cada vez mais apaixonado.
Mm, belki de başka ilaçları da "yer değiştirirsek" daha fazla hastayı tedavi edebiliriz.
Talvez pudéssemos "realocar" outros medicamentos... tratar mais pacientes.
Belki benden biraz daha fazla Anise'in.
Talvez mais da Anise do que minha.
Belki bugün daha da fazla.
E talvez mais hoje.
Belki de Wolfram and Hart Cordy'nin keder-ve-üzüntü şeyi ile ilgili bizden daha fazla şey biliyordur.
Mas a Wolfram Hart pode saber mais sobre o futuro da Cordy....... do que nós sabemos.
Belki yüzlerce değil ama bir çift, üç ya da daha fazla.
Talvez não centenas, mas mais uns três.
Belki daha da fazla.
Mais que milhares.
Haklıydı bunu ona ben yapmıştım ve hoşuma da gidiyordu asıl komik olansa onu hala seviyordum hatta belki şimdi daha fazla sonunda bana ihtiyacı olduğunu, [br] beni takdir ettiğini hissetmiştim.
Ela tinha razão. Eu tinha-lhe feito isto e estava-me a gostar. O curioso era que ainda a amava.
Daha da fazla belki.
Talvez até mais.
Belki de öğretmenler odasındaki dedikodulara daha fazla güvenmeliyim.
- Sei. Devia dar mais ouvidos aos boatos da sala de professores.
Belki de bunun anlamı, az da olsa titrek şekildeki karasız çekirdeği absorbe etmesini engelleyemediği bir şeyi absorbe etmesi için ve ardından daha fazla titrek ve parçalanmış hale getirmesidir.
Aqui tínhamos os meios para, talvez, fazer nesse núcleo instável e oscilante absorver algo que não conseguia deixar de absorver e então iria oscilar ainda mais e desintegrar-se-ia.
Ama belki bir sonraki sefere uçağa gelmeden bize biraz daha fazla zaman verebilirsiniz!
Mas talvez da próxima vez, vocês avisem com antecedência... antes de ocuparem um avião.
Onu koli bandı ile bantlayıp, sonra da 50 defa bıçaklamış, belki daha fazla.
Atou-a com uma fita isoladora, apunhalou-a 50 vezes, talvez mais.
Belki düşündüğünden daha fazla ortak noktamız vardır da, bunu öğrenme fırsatını asla elde edemeyeceğiz.
Bem, talvez tenhamos muito mais em comum do que pensas. Mas talvez nunca tenhamos a hipótese de descobrir.
Belki yeterli para olsaydı, daha fazla seçenek olabilirdi. Ya da birileri hamile kalırdı.
Às vezes há compensações quando há muito dinheiro ou uma gravidez.
Belki de daha fazla kaygılandığı başka bir şey vardır. Ya da başka biri.
Bem, talvez ele esteja mais preocupado com outra coisa ou com alguém.
Belki biraz üzgün ama çok daha fazla akıllı ve bir daha yeni bir kadınla tanıştığında, inan bana, gerçek ve sürekli mutluluğu yakalayacaksın.
Talvez um pouco abatido... mas muito mais esperto. E da próxima vez que tu conheceres uma mulher, acredita mim, tu vais... tu tens muito mais hipóteses de seres feliz de verdade e durante muito tempo.
Belki de daha da fazla tasarruf yapıp benimle eski karının evinde sex yapmalıydın.
Podias ter poupado mais e dormias comigo em casa da tua ex-mulher.
Belki beş yıl, daha fazla da olabilir.
Talvez uns cinco anos, talvez mais.
belki daha sonra 97
belki daha az 29
belki daha fazla 71
daha da fazlası 27
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki bir gün 64
belkide 50
belki sen 32
belki daha az 29
belki daha fazla 71
daha da fazlası 27
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki bir gün 64
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki biraz 51
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biz 32
belki de ben 23
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki biraz 51
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biz 32
belki de ben 23