Belki bir gün Çeviri Portekizce
1,865 parallel translation
Belki bir gün lazım olur diye, kendim için saklıyordum.
Para mim mesmo, se alguma vez precisasse.
Belki bir gün seni affedebilecek duruma gelirim, ama affetmeyeceğimi biliyorum.
Talvez um dia te perdoe, mas nunca hei-de esquecer.
Belki bir gün söylerim.
Talvez surja uma oportunidade.
Peki, kim bilir? belki bir gün birlikte çalışmak için bir şansımız olur..
Quem sabe talvez não tenhamos outra hipótese de um dia voltarmos a trabalhar juntos.
Bravo! Kimbilir? Belki bir gün gerçek olur.
Eu quero que comeces a não me subestimar, ao contrário do que eu tenho feito contigo.
Belki bir gün beni de evlat edinir.
Talvez ele me adopte.
Belki bir gün sorarsın.
Talvez, um dia, lhe possas perguntar.
Bu yüzden ödemeye devam ediyorlar, belki bir gün bu duyguları gider diye ümit ediyorlar ama bu duygular asla gitmeyecek.
Por isso continuavam a pagar, á espera que um dia... esses sentimentos desapareçam. Mas esses sentimentos nunca desaparecem.
Belki kendini yeterince aşağılayabilirsen belki bir gün birisi seni affedebilir diye hissettin...
Talvez sinta que, se se magoar a si própria o suficiente, talvez algum dia seja perdoada.
- Belki bir gün seninle evlenir.
- Talvez ele se case com você um dia.
Belki bir gün olabilir, bebeğim.
Algum dia talvez coração.
Belki bir gün, Bilgisayar kafandan çıkarıldığında istediğin hayata kavuşur ve beni unutursun.
Sabes, um dia destes, quando o Intersect sair da tua cabeça e tiveres a vida que sempre quiseste, vais esquecer-me completamente.
Belki bir gün seni affedebilirim ama olanlardan sonra sana bir daha güvenebileceğimi hiç sanmıyorum.
Talvez um dia te consiga perdoar, mas, depois de tudo o que aconteceu, acho que não conseguirei voltar a confiar em ti.
Belki bir gün daha kalırım, bu işi tekrar yaparız.
Se eu ficasse mais um dia, fazíamos isto outra vez.
Belki bir gün uyanacak ve Lucas'sız bir hayatın o kadar da zor olmadığını göreceksin.
Bem, talvez um dia acordes e a vida sem o Lucas não seja assim tão difícil.
Belki bir gün yeniden ebeveyn olursunuz.
E talvez um dia, possam ser pais outra vez.
Belki bir gün bize gelebileceğini düşündük.
Por isso, gostaríamos que fosses lá a casa.
Belki bir gün sana anlatırım.
Talvez um dia te diga.
Belki bir gün.
Um dia destes.
Bunları ister mi bilmiyorum ama belki bir gün.
Eu, hum, não sei se ela as quer, mas talvez um dia.
Belki bir gün Comstock'da buluşup bu günleri yad ederiz.
Um dia destes vamos estar os dois no Comstock Hall e vamo-nos rir disto.
Bilmiyorum. Belki bir gün.
Talvez um dia.
Belki bir gün siz de gelebilirsiniz.
Talvez um dia.
Belki bir gün.
- Não.
Belki bir gün ben de böyle bir müzenin yan tarafına yansıtılan bir filmde oynarım.
Talvez um dia estarei num filme. Que poderá ser projectado sob um mausoléu.
Tanrı bilir belki bir gün fark ederdin.
Eu disse, porque sabe Deus quando perceberias.
Belki bir gün bana da verirsin.
Talvez um dia me dês uma, também.
Belki bir gün kader bana yeniden kendimi Camelot şövalyesi olmak için kanıtlama fırsatı verir.
Talvez, um dia, o destino me dê outra oportunidade de provar que sou digno de ser um Cavaleiro de Camelot.
Ya da belki bir gün bunu burada koloni oluşturmak için kullanabiliriz.
Ou então, um dia, possamos utilizá-lo aqui, para abastecer uma colónia.
Babam okyanusta mavi balinayı aramamız gerektiğini düşünüyor belki bir gün balina onu bize geri getirir diye.
O meu pai achou que devíamos navegar pelo oceano, à procura daquela baleia azul, que um dia aquela baleia a traria de volta para junto de nós.
Belki bir gün sen de beni arabanla gezdirirsin.
Talvez um dia me leves a dar uma volta no teu.
Belki bir gün siz de ailemizin üyesi olacaksınız.
Talvez um dia venha a fazer parte da minha família.
Belki de bir gün okuluma geri dönüp, çocuk doktoru olmaya çalışabilirim.
Gostava de voltar para a escola um dia e estudar para Pediatra...
Belki ileride bir gün, şu ikinci kimlik olayına alışır.
Talvez ela se habitue à história da dupla identidade algum dia.
Bir gün, bir ay, hatta belki bir yıl.
Um dia, um mês, até mesmo um ano.
Bir gün belki bir yerlerde hesap ödersin,... işte o zaman mucizelere inanırım.
No dia em que pagares uma conta, acreditarei em milagres.
Belki, kalplerimizin bir çift sözü vardır ve bir gün, tekrar görüşürüz.
Talvez o coração lhe fale de novo, e... nos vejamos um dia.
Belki de gelişmenin ölçüsü bu kadar çok söylenmesidir. Bu gün bir siyahı ayrımcılık yapabilme derecesine kadar yükselttik...
Talvez o maior passo que tenhamos dado é, hoje, o negro poder atingir um nível no qual pode ele próprio ser discriminatório.
- Belki burada bir kaç gün...
- Pensei que, durante uns dias...
Belki de bir gün Tıp Fakültesi'ne kaydolmak için buraya başvuracak. Sen öğrenci misin?
Tem um aluno?
Belki de kendini yeterince aşağılarsan bir gün birisi seni affedecek gibi hissediyorsun.
Talvez sinta que se você se machucar o bastante, talvez algum dia será perdoada.
Böyle büyük bir ordu, ne kadar? Sanırım 10 günden fazla sürer, Belki 15 gün.
Com tamanha quantidade de pessoas, acho que devem demorar mais de dez dias.
Biliyorum bu yaptıklarımı telafi etmeyecektir. Ama, umuyorum ki bir gün belki arkadaş olabiliriz.
Eu sei que isto não desculpa o que fiz, mas espero que possamos um dia ser amigos.
Belki yollarda bir kaç gün için ama bilirsiniz işte, belli olmaz.
Talvez o Y durante alguns dias, sabes, vamos ver.
Belki, bir gün.
Bem, um dia.
Şimdi değil belki ama bir gün.
Ainda não, mas um dia.
Eğer bir gün birbirimize daha yakın yaşamaya başlayacaksak belki de işler daha güzel olur. Bu durum bizim için biraz farklı.
Se morarmos perto um do outro novamente, talvez as coisas possam ser um pouco diferente para nós.
Bugün belki bir kaç gün daha.
Um dia, ou talvez alguns.
Yeni bir tane sipariş etmeliyim, 3 gün belki 4 gün.
Vou precisar de a encomendar, três dias, talvez quatro.
Senin beklemen bittiğinde dahi, bu oda burada olacak ve elbiselere, ayakkabılara ve kutulara ev sahipliği yapacak ve belki de bir gün, başka bir bekleyeni ağırlayacak.
E quando a tua espera acabar, este quarto vai continuar a existir... e vai continuar a guardar sapatos, vestidos e caixas... e talvez um dia outra pessoa que espera.
- Belki başka bir gün.
- Outro dia.
belki biraz 51
belki bir dahaki sefere 27
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir gün 730
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir gün 730
bir gün gelecek 22
bir gün daha 22
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39