English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir arkadaşım vardı

Bir arkadaşım vardı Çeviri Portekizce

502 parallel translation
Bir zamanlar, genellikle neşeli bir tip olan Georges isimli bir arkadaşım vardı.
Eu tinha um amigo, o Georges, que era um tipo divertido.
Bir arkadaşım vardı. Adı Stubbs'dı.
Tive um amigo chamado Stubbs.
Posta pulu biriktiren bir arkadaşım vardı.
Tinha um amigo que coleccionava selos.
Opera sanatçısı bir arkadaşım vardı, çimento işine girmişti!
Tinha um amigo que era cantor de ópera mas começou a trabalhar com cimento e um dia caiu nele.
Buna benzer bir arkadaşım vardı Louisiana'da.
Tinha um amigo no Louisiana que era assim.
Bir arkadaşım vardı...
Tive um amigo...
Bir zamanlar opalleri benim gibi seven bir arkadaşım vardı.
Tinha um amigo que estava tão louco pelas opalas como eu.
Yakın tek bir arkadaşım vardı ; Anastasia.
Eu tinha um amigo muito próximo, Anastasia.
1913'te, daha 15 yaşındayken, İtalya'nın ilk izcilerindendim! Ve o zamanlar bir arkadaşım vardı, çok yakın bir arkadaşım, geçen sene Uzak Doğu'da... İlklerden biri!
Em 1913 eu tinha 15 anos... e era um dos primeiros boyscouts da Itália.
Bir arkadaşım vardı... Pedro.
Eu costumava ter um amigo... o Pedro.
" Elsie adında bir arkadaşım vardı.
Eu tinha uma amiga chamada Elsie...
Biliyorsun Laidak. Bir arkadaşım vardı.
Sabes Laïdak, tinha um camarada que foi assassinado.
Bir arkadaşım vardı ; hani derler ya, görseniz içiniz cız ederdi.
Tive um amigo, enquanto o Diabo esfrega um olho, como se diz ficou em mau estado.
Daha kötü durumda bir arkadaşım vardı. Tek yapmak istedikleri onu bir yere tıkmaktı.
Um amigo meu estava pior que o senhor... e só queriam trancá-Io num lar.
Bir arkadaşım vardı.
Eu tinha um amigo.
Yıllar önce bir arkadaşım vardı, hem de sıkı bir arkadaş.
Há muitos anos, tinha um amigo, um amigo muito querido.
Oxford'da dansa götürdüğüm bir arkadaşım vardı.
Tive uma amiga que costumava levar aos bailes em Oxford.
Yetenek ajansında bir arkadaşım vardı. Belki ellerinde baltalı bir katil vardır.
Conheço uma pessoa de uma agência de modelos.
Biliyor musun, bir aralar bu adreste oturan bir arkadaşım vardı.
Sabe, tive um amigo que morava lá.
Bir arkadaşım vardı.. ve o da sadece bir çocuktu.
Tinha só um amigo... e ele era só um miúdo.
CIA'de kekeleyen bir arkadaşım vardı.
Tive um amigo na CIA que era gago.
Maurice adında bir arkadaşım vardı.
O diabo que não sabe como se faz amor.
El Capitan'daki bir arkadaşım vardı. .. domuzu yabancılara havlardı.
Conheci um gajo, em El Capitan... que ensinou um porco a ladrar aos estranhos.
Bir arkadaşım vardı, ama şimdi uzakta.
Um, mas está fora do país.
Porter adında bir arkadaşım vardı.
Tinha um amigo, chamado Porter.
Bir arkadaşım vardı.
Tive um camarada no Vietname.
Sana bir hikaye anlatayım. Lisedeyken bir erkek arkadaşım vardı. Birbirimizi deli gibi seviyorduk.
Então deixa-me contar uma história Quando eu andava no liceu, tinha um namorado, e estávamos muito apaixonados.
İçeride birisi vardı. Bir arkadaşım.
Esteve aqui uma pessoa, um amigo meu.
Colombia Tıp Fakültesi'ne gittim, kıkır kıkır gülen bir kız arkadaşım vardı daha sonra oda arkadaşım Kim'le evlendi.
Estive na Universidade de Medicina da Colômbia, tive uma namorada sorridente que por sorte casou com o meu colega de quarto, Kim.
Bir oda arkadaşım vardı.
Eu tinha uma companheira.
Tanıştığım bir arkadaş vardı o da, barda doğmuştu.
Engraçado. Conheci um sujeito... que nasceu também num salão.
Bir şeyler farklı olabilir. Rommel'in personelinden bir arkadaşım vardı.
Tenho um amigo no pessoal de Rommel.
1932'de bir kız arkadaşım vardı.
- Tendes razão. Fazeis-me lembrar uma namorada que tinha em 32.
Umarım, köleleri olan bir arkadaşın vardır, ve ondan birisinin onları alacağını varsayalım.
Suponhamos que um amigo teu tinha escravos, e suponhamos que alguém lhos ia tirar.
Yahudilerin birbirine zencilerden daha yakın... olduğunu söyleyen bir kız arkadaşım vardı.
Uma vez tive uma namorada negra que disse que os Judeus... eram o que havia de mais parecido com os negros.
İki ay önce bu oğlan, kızımı bir araba gezintisine çıkardı, yanlarında oğlanın bir arkadaşıda vardı.
Há dois meses ele levou-a ao cinema com um amigo.
Evlenmeyi planladığım bir kız arkadaşım vardı.
Eu tinha uma namorada com quem queria casar e disse :
Bir keresinde Londra bombalanmak üzereyken onunla birlikte Redhill'e gittim. Orada arkadaşım Jimmy Little komutasında bir birlik vardı.
Fui uma vez a Redhill com ele quando Londres estava a ser bombardeada ver um esquadrão comandado por um tal de Jimmy Little, e ele disse-me no carro :
Yardımcı sürücü ve maharetli bir kasap olan bir arkadaşımız vardı. Sürekli olarak egzoz borularının çıktığı yerde içi su dolu iki bidon bulundururdu. Aşağı yukarı sürekli hazır olurlardı.
Tínhamos um companheiro motorista, que era açougueiro e ele arranjava sempre maneira de ter dois bujões de água, mesmo atrás da saída dos canos de escapamento, por isso, estavam sempre mais ou menos fervendo.
Birkaç arkadaş makineliyi temizliyorlardı, parçalarını ayırıyorlardı orada Tommy McGough adında bir İrlandalı arkadaş vardı, bir ara bakıp şöyle dedi : "Aman Tanrım!"
Havia uns tipos a limpar uma metralhadora, tinham-na desmontado, e estava lá um irlandês chamado Tommy M'Gough, que olhou para cima e disse :
Senin yaşındayken benim bir sürü kız arkadaşım vardı.
Quanto tinha a tua idade, Bruno, tinha um monte de miúdas.
Son zamanlarda bir ev arkadaşım vardı.
Ultimamente tenho vivido com um companheiro temporário.
Eski bir arkadaşımın 8 yıl boyunca bir Alman çoban köpeği vardı.
Um bom amigo meu teve um pastor alemão durante oito anos.
Evet, bir çekişme vardı, çünkü... eee erkek arkadaşım...
Sim, houve uma discussão... porque o meu namorado apareceu e...
- Bir arkadaşımız vardı... Hopworth, Denys'ten bir kitap aldı ve geri vermedi.
- Temos um amigo... o Hopworth, pediu um livro ao Denys e nunca o devolveu.
Harika bir erkek arkadaşım, üniversite için beklentilerim, sanat okulu ve ötesinde bir hayat düşlerim vardı.
Tinha um belo namorado, a faculdade em vista, escola de arte... e um sonho de vida pela frente.
Bu yüzden bir arkadaşımın... Şey, kavga etmeden önce... ondan kurtulableceğime dağir aptal bir fikrim vardı.
Então um amigo meu... eu tive uma ideia estúpida que, poderia fazer com que Buddy fosse expulso da escola antes da luta.
Doris isimli bir kız arkadaşım vardı!
Tive uma namorada chamada Doris!
Bir oda arkadaşım varsa, muhtemelen dayaktan şişmiş kulakları vardır.
E se moro com alguém, ele provavelmente tem couve-flor nos ouvidos.
Daha önce bir oda arkadaşım vardı, ama annem Florida'ya taşındı.
Costumava viver com uma pessoa, mas a minha mãe foi para a Flórida.
Biliyor musun, gerçekten güzel bir kız arkadaşım vardı.
Eu tinha uma bela namorada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]