Bir araba geliyor Çeviri Portekizce
86 parallel translation
Bir araba geliyor.
Lá vem um carro.
Bak, bir araba geliyor! Hey!
Olha, um carro!
Bir araba geliyor.
Vem aí um carro.
Bir araba geliyor.
Estou vendo um carro...
Galiba bir araba geliyor.
Eu acho que vem vindo um carro.
Bu tarafa doğru bir araba geliyor.
Vem um carro nesta direcção.
Çabuk olun çocuklar, bir araba geliyor!
Vamos. Está ali um carro.
Hey, bir araba geliyor.
Hei, vem aí um carro.
Bir araba geliyor.
Um carro.
— Hey, bir araba geliyor.
- Olhem, vem aí um guarda.
Bir araba geliyor!
Um carro, bwana! Vem aí um carro!
Seth, bir araba geliyor.
Seth, vem aí um carro. Vamos embora!
Vurup kaçıyor. Sonra küçük bir araba geliyor cesedin üstünden geçiyor.
Depois, vem um carro pequeno e passa por cima do cadáver.
Bir araba geliyor.
O Agora vem aí um automovel.
- Bir araba geliyor!
- Vem aí um carro!
- Bir araba geliyor!
Vem aí um carro!
Bir araba geliyor.
- Caluda, vem aí um carro.
Bir araba geliyor küçükhanım.
Tem um carro na sua direcção, menina.
Timsah'ın yeni inşa ettiği yeni mahallede, koyu renk bir araba geliyor.
Na praça do novo bairro acabado de construir pelo Caimão chega um carro preto.
Ümit vadeden bir araba geliyor.
Isto promete.
Bir araba geliyor!
Está a chegar um carro!
Yoldan bir araba geliyor.
- Vai um carro a subir a rua.
Bir araba geliyor!
Um carro.
- Bir araba geliyor!
- Um carro.
Bir araba geliyor.
Tem um carro a chegar.
Ne bileyim? İlk kez peşimden bir araba geliyor
- Como queres que saiba, é a primeira vez.
Millet, bir araba geliyor.
Pessoal, vêm aí carros.
Dur, bir araba geliyor.
Mas eu sou o único a atirar as malditas pedras!
Bir araba sesi geliyor Duke.
Estou a ouvir um carro na estrada, Duke.
Kuküpten eve geliyor ve evin önünde park edilmiş bir araba görüyorum.
Quando chego a casa vejo um carro estacionado.
- Bir atlı araba geliyor.
Uma biga vem na nossa direção!
Bir araba daha geliyor.
Outro carro está vindo.
- Bir dakika. İlk araba şimdi görüş alanına doğru geliyor.
Um momento, o primeiro está a chegar, nesta altura.
O araba herhangi bir yerden geliyor olabilir.
O camião pode ser qualquer coisa.
Bir dizi araba yoldan geliyor.
Vem uma fila de carros a subir a estrada
Bir araba geliyor.
Carro!
Bu arada, araba ile bir lakaya girdik ve şimdi bir tıkırtı geliyor arabadan.
A propósito...! O carro bateu num buraco e está com um barulho esquisito.
Gözümün önüne, bir araba dolusu altının... kadınsı zevkler uğruna harcanıp savrulması ve istediğimden daha azıyla kalakaldığım geliyor da...
Faz-me ver imagens do meu ouro a ser levado... para pagar por prazeres femininos,... deixando-me com menos do que eu quero.
- Hayır bir araba geliyor.
Vem aí um carro.
Boris Badenov, yol tabelalarını değiştiriyor,... böylece gizli askeri üsse gidiyorlar onları orada camları ve kapı kilitleri olmayan bir araba karşılıyor ve Hushaboom adındaki bir bileşikten, sessiz patlamalar meydana geliyor.
O Boris Badenov altera os sinais da estrada, o que os leva a entrar numa base militar secreta, onde são apanhados por um carro sem janelas, sem trincos, e onde há explosões silenciosas vindas de um campo chamado Hushaboom.
Horst büyükbabamın ismiydi. İsmini duydukça kulağa daha aptalca geliyor. Kalle'ye bir araba almalıyım.
Rodrigo..., quanto mais vezes ouço esse nome, mas ridículo me parece isto tudo.
Bir araba geliyor.
Aí vem um carro.
Beş, altı, işte bir tane daha geliyor. Şu ana dek yedi zırhlı araba kapılardan içeri girdi.
Cinco, seis... mais um, sete carros blindados irromperam.
Dur! Bir araba daha geliyor!
Há um carro que está a subir a montanha.
Bir arkadaşım sana araba göstermek için buraya geliyor.
O meu homem vem aí agora para te mostrar um carro.
Sen "maymun kıyafetli biri araba kullanıyor" dediğinde benim aklıma "kıyafetli bir maymun araba kullanıyor" geliyor.
Tu dizes, "o macaco a conduzir um carro", eu penso, "o macaco a conduzir um carro."
- Gidelim. - Tüm bu karmaşaya rağmen bir araba bu tarafa geliyor.
Apesar de toda a confusão, um carro está a tentar passar.
İşleri iyi gibi görünüyor. Bir çok araba gidip geliyor.
Parece fazer negócio, entram e saem muitos carros.
Bu ne anlama geliyor, yani delik deşik bir araba sürmen?
O que é que isso significa, que conduzes um carro cheio de buracos de balas?
Bir araba kapısına çarpmış. Martial'in öldüğü zamana denk geliyor.
Um carro bateu no portão A hora corresponde com a morte de Martial.
Bir araba geliyor.
Um automóvel.
bir araba 43
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyorum efendim 21
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyorum efendim 21
geliyor mu 41
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ailem var 30
bir ay içinde 20
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ailem var 30
bir ay içinde 20