English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir amerikalı

Bir amerikalı Çeviri Portekizce

2,698 parallel translation
Binada bir Amerikalının daha olması güzel bir şey.
É óptimo termos outra americana no contingente.
Ben Müslüman'ım ve sadık bir Amerikalıyım.
Sou muçulmano e um americano leal.
Her şeyin başlangıcı Lee Harvey Oswald adında bir Amerikalı.
Tudo tinha começado com um americano chamado Lee Harvey Oswald.
Bir Amerikalıya yaklaşıp konuşmak kolay bir şey mi?
Acha que é fácil vir falar com americanos?
Anladığım kadarıyla bir Amerikalıyı arıyorsun.
Soube que procuras um americano.
Hanginiz iri, şişman bir Amerikalı tarafından sikilmek ister.
Tira isso. Quem quer um americano gordo?
Peki nasıl bir Amerikalısın?
Que tipo de estrangeiro é você? Sou do tipo que pensa que o que tem feito por aqui é fantástico.
Vicdanı olan bir Amerikalı...
Um americano com consciência.
Ortalama bir Amerikalı normalden 10 kilo ağırdır.
O americano médio já apresenta 10 kg de peso a mais.
Adı Vincent Masiello, o bir Amerikalı.
Chama-se Vincent Masiello e é americano.
Genç bir Amerikalı yazar.
É um jovem escritor americano.
Yani dört yıl önce Çeçenya'da bomba ile yaralanan bir Amerikalı için haber araması yapabiliriz.
Por isso procuramos notícias sobre uma americana ferida por uma bomba na Chechénia há 4 anos.
Sıradan bir Amerikalı.
Americanos são criaturas de hábitos.
Beni Bir Amerikalı kabul etti. Bu toprakların üzerinde.
Tenho que concordar que poucos norte-americanos aparecem por aqui.
Bir Amerikalıyla evlendi.
Casou-se com um norte-americano.
Lütfen bir Amerikalıyla çıkmadığını söyle.
Por favor, não me digas que andas a sair com um Americano.
Bir Amerikalıyla birlikte olması o kadar da kötü değil aslında.
Espera lá, se ela anda a sair com um Americano, não se está a safar mal.
Geçen haftaki buluşmanızı gizli tutmak için çevirdiğiniz onca dolaptan sonra onun bir Amerikalı'yla birlikte olması hakkında çıkan haberleri nasıl karşılıyorlar?
Depois de ele esconder o vosso encontro, que dizem os pais dele a uma nora americana?
Gece gündüz bir Amerikalı ile fotoğraflanıyorsun?
Noite e dia com uma americana, a deixar-te fotografar com ela?
Hastalarımdan birisi İngilizler için çalışan bir Amerikalı.
Um dos meus doentes é um americano que trabalha para os britânicos.
Asla sıradan bir Amerikalı genç de olmayacağım.
Nunca serei uma típica adolescente americana.
Güzel Louisiana'da vergisini ödeyen, ufak bir iş yeri sahibi bir Amerikalıyım.
Sou um americano que paga taxas e gerente de um negócio pequeno no grande estado do Louisiana.
Fakat, son görevde, daha önce hiç görmediğim bir Amerikalı daha vardı.
Mas na última missão havia outro, um americano, que nunca tinha visto antes.
Nasim'in söylediğine göre, Chris'in görevinde High Star'dan olmayan başka bir Amerikalı daha varmış. Onun CIA olabileceğinden şüpheleniyorum.
Nasim disse que havia outro americano na missão de Chris que não era da High Star.
Hayır, o bir Amerikalı.
Não, é americano.
Ben Amerikalı bir polis memuruyum.
Sou uma polícia americana.
Kadın, erkek, bir sürü ajan Amerikalıların yerine geçti.
Muitos agentes, homens e mulheres, para substituírem americanos.
Çenkov, misafir gelen Amerikalı bir ailenin çocuğuyla eşleşti.
Chenkov foi destacado para substituir o filho de uns turistas americanos.
Amerikalılar demokrasiyi tesis etmeye çalışırken Irak'ın dört bir yanında şiddet olayları artıyor.
A violência no Iraque aumenta, enquanto os americanos tentam fabricar a democracia.
Amerikalı bir asker beni kurtardı.
Mas um soldado americano salvou-me.
1900'de, Audubon Derneği Kuşbilimcisi Frank Chapman Amerikalılar'a, öldürdükleri kuşları saymak yerine bu yarışa öncülük etmeyi önerdi. Ve yarışma, bir takvim yılı içerisinde Kuzey Amerika'daki en güzel kuşları gözlemlemek olarak düzenlendi.
Em 1900, o ornitólogo da Audubon Society, Frank Chapman sugeriu que os americanos os deviam mas era contar, levando eventualmente à criação do Ano Grande, uma competição para ver o maior número de aves na América do Norte num ano civil.
Asya'da Amerikalı bir genç.
Adolescente americano na Ásia.
Grunge müziği popüler yapan genç müzisyen bir gecede muhalif genç Amerikalılar için bir temsilciye dönüşmüştü ve hayranları da onun hayatına son vermesine neyin sebep olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
O jovem músico que tornou a música grunge popular tornou-se num súbito representante de muitos jovens americanos descontentes, à medida que os fãs tentavam perceber o que fez com que pusesse fim à sua vida.
Trajedi yağmur ve çamurda olmuştu, yıllık Roskilde Rock Festivali'nde, geç bir Cuma gecesiydi. Konser alanı Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın dışındaydı, rock hayranları gösteri sırasında Amerikalı grup Pearl Jam'in etkisiyle sahne önüne akın ettiler.
A tragédia ocorreu na chuva e lama da noite de sexta-feira, no "Roskilde Rock Festival", fora da capital dinamarquesa, Copenhaga, quando fãs de rock se movimentaram para a frente, durante uma actuação do grupo americano Pearl Jam.
Amerikalılardan ateşkes önerimize karşılık bir haber var mı?
Alguma notícia dos americanos sobre a nossa proposta de cessar-fogo?
Bu iki hastalık her yıl bir milyonun üzerinde Amerikalı'yı öldürüyor.
Juntas, estas duas doenças matam mais de um milhão de americanos por ano.
Fast-food restoranlarının sayısında patlama olmuştu, gittikçe daha da çok çalışan Amerikalılar bunu kendileri ve ailelerini beslemek için pratik bir yol olarak kullanıyorlardı.
O número de concessões de fast-food estava a explodir, conforme os apressados americanos as começaram a usar como meio cómodo de se alimentarem e às suas famílias.
Amerikalı yazar bir profesörün burada ne işi var?
Como é que um escritor e professor americano vem aqui parar?
Henüz yeni tanıştığım Amerikalı bir yazara aşık oldum, ismi Gil Pender.
"Estou apaixonada por um escritor americano " chamado Gil Pender.
Bugün bunları hayal etmek senin için zordur ancak bir dönem sıradan Amerikalılar, güvenlik ve canlarından endişeliydi, Ajan Smith.
Sei que para si é difícil imaginar, mas houve tempos em que o cidadão comum temia pela sua segurança e sobrevivência.
Amerikalılarda çok eşlilik, tek bir gelenekle sınırlıdır.
A poligamia americana limita-se a uma única tradição.
Grozni'de salı günü bir kamyonun bombalanması sonucunda Amerikalı bir yardım görevlisi dahil dört masum sivil yaralandı.
"Quatro inocentes transeuntes, incluindo uma filantropa americana, feriram-se quando um DEI atingiu um veículo em Beslan, na terça-feira".
Sevgili Amerikalılar. Beyaz Saray'daki bilim adamları bu alışılmadık güneş tutulmasının bir meteor yüzünden olduğunu söyledi.
Meus queridos americanos, os conselheiros da Casa Branca asseguraram-me que o eclipse que estão todos a ver é provocado por um meteorito.
Nasser Ali Abdi komünist kardeşinin yanında oturunca ingiliz amerikalılar da bunu bir şey sanıyordu.
Nasser Ali estava lá, com o seu irmão Abdi, activista do PC Iraniano... e que como era seu hábito, reclamava contra os Ingleses e os Americanos.
Bu bombanın yapıldığı madde Amerikalı bir bombacının imzasını taşıyor.
Esta liga mais aquela marca na Flechette é a assinatura de outro fabricante de bombas.
Amerikalı bir bombacının Belgravia'da ne işi var?
Como é que uma bomba dos EUA acabou em Belgravia?
Yani Amerikalılar saldırıya uğramadığı müddetçe ; yapabileceğiniz bir şey yok, öyle mi?
Não podem fazer nada a menos que estejam a atacar americanos.
Pekala, sekiz yaşındaki Afro-Amerikalı kızını kaybetmiş bir baba arıyoruz.
Procuramos um homem branco, que perdeu uma filha afro-americana, com 8 anos.
Ben bir Amerikalıyım.
Sou americano.
Amerikalılar canını kaybetti, Amerikan mülkiyeti tahrip oldu Amerikalılar büyüyen bir kızgınlıkla bu kalleş saldırıyı öğrendi.
Vidas americanas perdidas, bens americanos destruídos. Com um ressentimento crescente, os americanos souberam do ataque traiçoeiro.
Rossi, sezonun ikinci yarısında mücadele ederek Portekiz'de sondan bir önceki yarışa girerken Amerikalı ile arasındaki farkı sadece 18 puana indirdi.
O Rossi tentou recuperar na segunda metade da época e estava a apenas 18 pontos do americano antes da penúltima corrida, em Portugal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]