English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bir arkadaşım var

Bir arkadaşım var Çeviri Portekizce

2,231 parallel translation
Seninle çıkmak isteyen bir arkadaşım var.
Tenho um amigo que gostaria de a convidar para sair.
Aslında, benim bir arkadaşım var gibi.
Na verdade, eu poderia ter um amigo.
Bir arkadaşım var.
Olha, tenho uma... amiga.
O endüstriden bir arkadaşım var.
Tenho um amigo que trabalha na indústria.
Bir arkadaşım var. Bir savcı.
Tenho um amigo... um juiz.
Ne olursa olsun, bir arkadaşım var.
E seja o que for que aconteça, eu tenho direito a ter amigos.
İnsan Kaynakları'nda bir arkadaşım var.
Tenho uma amigo no RH.
Oran'ın Cezayir'de olduğunu biliyorum. Bir arkadaşım var, adı Yusef. Ailesi orada oturuyor.
Mas sei que Oran fica na Argélia pois tenho um amigo, Youssef os seus pais vivem lá.
Bakın, adli tıpta çalışan bir arkadaşım var. Otopsi raporunu sızdırdı bana.
Ouça, tenho um amigo que trabalha no escritório do médico legista, e ele mandou-me o relatório da autópsia.
- Tanışmanı istediğim bir arkadaşım var.
Tenho um amigo que quero que conheças.
Bu arada, iş arıyorsan bir arkadaşım var burada inşaat işleriyle uğraşıyor ve biraz yardıma ihtiyacı var.
Sabes, se tu estiveres à procura de trabalho, eu tenho um amigo... que está a fazer uma construção e precisa de ajuda.
Savunma Bakanlığı'nda bir arkadaşım var.
Tenho um amigo no Departamento da Defesa.
Bir birikim hesabım var. Senin hiç arkadaşın yok.
Tenho uma conta poupança, não tens amigos.
Bahsetmek istediğin bir kız arkadaşın var mı?
Tens namorada?
... bir arkadaşınız, komşunuz var mı?
no período de luto?
İçeride..... Arkadaşımız Micheal'ın bir silahı var.
Em O nosso amigo Michael tem uma arma.
Arkadaşımın bir tanıdığı var.
O nosso amigo tem um contacto.
Bizim gibi görünüyorlar... bir sorun var bizim bir arkadaşımız Güneyi içeren
Parece que temos... um problema envolvendo o nosso amigo do Sul.
Bu bizim arkadaşımız, WiII, ve onun çok özel bir kıçı var.
Este é nosso amigo, Will, e ele tem um traseiro muito especial.
Salonda bir sürü harika arkadaşım var.
Tenho muitas amigas fantásticas, no salão.
Peki senin bir erkek arkadaşın var mı?
- E tu. Tens namorado?
bir arkadaşım var.
Estou a escrever para um amigo.
Biliyor musun, seninle iddiaya varım bayan arkadaşına Dana Christine'e soralım bakalım. Seninle mi daha iyi bir hayat yaşamak istiyor ya da benimle yaşadığı hayatı mı? İdiaya varım ki beni tercih edecektir.
Aposto que se questionarmos a tua amiga se ela gostou mais de viver contigo ou comigo, aposto que foi comigo.
Artık bir kız arkadaşım var.
Eu agora tenho namorada.
Hayır, bir ev arkadaşım var ama benden büyük.
Não, partilho a casa, mas com um homem muito mais velho.
İyi, neyse. Bir tek işin var, arkadaşım.
Sim, como queiras.
Bu çok güzel ama benim bir kız arkadaşım var.
Isso é muito giro e tudo o mais, mas já tenho uma namorada.
Sameer hocam... bir şey.. bir şey.. - kız arkadaşın mı var...
- Tens uma nova namorada...
Benim bir sürü erkek arkadaşım var.
Tenho muitos.
Benim bir sürü erkek arkadaşım var.
Tenho muitos namorados.
Bu arada aklımdayken, oda arkadaşım sinir krizi mi ne geçirmiş ve fazladan bir yatağım var.
Por isso e como meu colega de quarto teve um colapso ou coisa parecida e eu tenho uma cama extra.
Bir arkadaşım var.
Eu tenho amigos.
Zaten bir erkek arkadaşım var.
Pelo contrário. É que eu já tenho par.
Arkadaşım Zaşçı Jojo'nun De Gaulle adını verdiği bir papağanı var çünkü papağan sürekli " Anladım!
O meu amigo Jojo Ze Cook tem um papagaio chamado De Gaule, porque o papagaio diz :
Benim bir kız arkadaşım var.
Eu tive uma namorada.
Gizlenmiş olsa bile, farklılıklarımız var. Ama senin ne kadar değerli bir arkadaş olduğunu artık anladım.
Tivemos as nossas diferenças, mesmo que veladas, mas acabei por perceber a amiga valiosa que tu és.
Lau Lin-kong adında bir arkadaşın var mı?
Tens um amigo chamado Lau Lin-Kong?
Arkadaşım bana mesaj yolluyor ve bir adam var ve onunla görüşmemesi gerek.
A minha... ela... a minha amiga, ela mandou-me uma mensagem Há um tipo que ela não devia ver, já a deixou pendurada três vezes.
Bir taşıyıcı annenin erkek arkadaşı olmaz diye bir kural mı var?
Onde é que está escrito que não posso ter um namorado?
Var olan arkadaşlarımdan, tanıdığım insanlardan ve yeni tanıdıklarım içinden yeni bir en iyi arkadaş aramaya başladım.
Mas comecei a procurar um melhor amigo novo entre os meus actuais amigos e depois entre os conhecidos e depois entre pessoas novas.
Bay Grieves, İngiltere'deki arkadaşınızdan bir haber var mı?
Sr. Grieves, já teve notícias do seu amigo de Inglaterra?
Acayip seksi ve heteroseksüel bir oda arkadaşım var.
Eu tenho um colega de quarto extraordinariamente sexy e hetero.
İş arkadaşım hakkında bilmen gereken bir şey var.
Há algo que precisa saber sobre o meu sócio.
Burada bir sürü arkadaşım var.
Tenho muitos amigos aqui.
Arkadaşımın bir tanıdığının kumsalda çiftliği var, yardım edecek birini arıyor.
Um amigo de um amigo tem um rancho na praia e precisa de alguém que o ajude.
Tara'nın gizlilik anlaşması imzalamamış bir arkadaşı var. - Harika arkadaşım Dehoff Meister.
Um amigo de Tara no " assinar o acordo.
Bir arkadaşımın ufak bir işlemi var, muhtemelen vakum aspirasyon.
Uma amiga minha precisa de uma operação.
Bir arkadaşımın senin gibi çocuklar için yaz okulu var.
Um amigo meu tem uma escola para rapazes como você.
Dediğim gibi, dağda kayıp bir arkadaşımız var. Onu bulmamıza yardım edeceksin.
Como eu disse, temos um amigo perdido nas montanhas, irás ajudar-nos a encontrá-lo.
- Yapacak çok işimiz var artık hepimiz arkadaş olduk ve ortak bir amacımız var.
Temos muito que fazer, agora que somos todos amigos e trabalhamos para o mesmo fim.
Jeremy'nin arkadaşı Anna'nın izini sürmeye gitti işine yarar bir şey var mı bakacak.
Saiu em busca da Anna, a amiga do Jeremy, para ver se descobre alguma coisa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]