Bir şeyin yok ya Çeviri Portekizce
128 parallel translation
Bir şeyin yok ya hayatım?
Machucaram-lhe, céu?
- Bir şeyin yok ya? Baba?
- Aleijaste-te?
İyimisin bir şeyin yok ya?
Já estás recuperado? Estás mesmo bem?
- Bir şeyin yok ya?
- De certeza que estás bem?
Bir şeyin yok ya?
Você está bem?
- J. J., bir şeyin yok ya? Bak ne diyeceğim?
J.J., estás bem?
Baba, bir şeyin yok ya?
Papá, estás bem?
- Bir şeyin yok ya?
Está tudo bem?
Bir şeyin yok ya?
Estás bem?
Bir şeyin yok ya?
Está tudo bem?
Bir şeyin yok ya.
Não é nada'.
Bir şeyin yok ya canım?
Minha senhora, sente-se bem?
Bir şeyin yok ya?
Tu estás bem?
- Bir şeyin yok ya, baba?
Estás bem, pai? Acho que sim.
- Bir şeyin yok ya?
- Não tens nada?
Sen iyi misin? Bir şeyin yok ya?
Está bem?
- Bir şeyin yok ya?
- Estás bem? - Todos estão bem?
Tamam. Ah, Tanrım. - Bir şeyin yok ya?
Está tudo bem?
Tanrım, Teresa! Bir şeyin yok ya?
Meu Deus, Teresa, estás bem?
Senin bir şeyin yok ya?
E está tudo bem consigo?
Hayatım, bir şeyin yok ya?
Querida, estás bem?
Bir şeyin yok ya?
- Estás bem? - Sim, acho que estou bem.
Bir şeyin yok ya? İyiyim.
Sentes-te bem?
- Yorgun gibisin, bir şeyin yok ya?
- Estás bem? - Estou.
Bir şeyin yok ya bebeğim?
Estás bem, mana?
Bir şeyin yok ya, Takase?
Takase-kun, está bem?
- Bir şeyin yok ya?
- Estás bem?
Stella, bir şeyin yok ya?
Stella, estás bem?
İyi misin, tatlım? Bir şeyin yok ya?
Estás bem, querida?
Bir şeyi yok. Bir şeyin yok ya, evlat?
Estás bem, companheiro?
İyi misin? Bir şeyin yok ya?
- Estás bem?
- Bir şeyin yok ya, Tobias?
Estás bem, Tobias? Estou bem.
- Bir şeyin yok ya.
- Alguma coisa aconteceu.
Bir şeyin yok ya? İyiyim. Bankanın içinde çekilmiş güvenlik görüntülerine bir göz attım.
Estive a ver a cassete da segurança do interior do banco.
- Baba, bir şeyin yok ya?
- Pai, você está bem? - Sim!
- Bir şeyin yok ya?
- Você está bem?
Benimle yapacak bir şeyin yok ya da burdaki diğer adamları da kıskanmalısın.
Não tem nada haver comigo. Porque é que também não estás com ciúmes destes tipos todos?
Bir şeyin yok ya?
- Estás bem?
- Bir şeyin yok ya?
- Magoaste-te?
Peki ya sen, söyleyecek bir şeyin yok mu?
E tu senta-te também.
Bunun mantıklı bir açıklaması yok... ama içimde insan ruhuna olan kesin inancım... ve birinin ya da bir şeyin bize göz kulak olduğuna dair inancım var.
Não existe uma explicação racional. Tenho é uma fé absoluta na força do espírito humano e acredito que alguém ou algo vela por nós.
Ya sen, anlatacak bir şeyin yok mu?
E tu, meu caro, não tens nada para contar?
Bir şeyin yok, ya?
Está tudo bem?
- Bir şeyin yok ya?
Magoaste-te?
Bir şeyin yok ya?
Sente-se bem?
Lisa, Tanrıya şükür bir şeyin yok.
Lisa, graças a Deus que estás bem.
Tanrı'ya şükür bir şeyin yok.
Graças a Deus que estás bem.
Kutsallığını bozman gereken bir kilisen ya da başka bir şeyin yok mu senin?
Não tens uma igreja para profanar, ou uma coisa assim?
Bir şeyin yok ya?
- Mas está bem?
Mia kardeşinin lanet ağzını kapatacak çorap ya da ona benzer bir şeyin yok mu?
Mia, põe uma meia ou qualquer coisa na boca do teu irmão.
Bir şeyin yok ya?
Estão bem?
bir şeyin yok 95
bir şeyin var mı 19
yok ya 124
yok yahu 26
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyin var mı 19
yok ya 124
yok yahu 26
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47