Bu gerçek değil Çeviri Portekizce
1,578 parallel translation
Bu gerçek değil.
Isto não é verdadeiro.
Bu gerçek değil. Bu sadece bir olgu.
Isso não é uma verdade, é um facto.
Eğer bu gerçek değilse bir çıkış yolu olmalı. Değil mi?
Se isto não é real, tem de haver uma saída, certo?
Ve bu gerçek değil.
E não é real.
Bu gerçek değil.
Não é real.
Bu gerçek değil.
É uma fantasia.
Bu gerçek değil.
Isso não é verdade.
Ama bu gerçek değil.
Não é real.
Bu gerçek değil.
Não é verdade.
Bu gerçek değil.
Isto não é real.
Evet, gerçek bu değil mi?
É bem verdade.
Evet, gerçek bu değil mi?
Isso é bem verdade!
Bu gerçek hayatta pek rastlanan birşey değil.
Não é geralmente uma opção na vida real.
Gerçek şu ki, British Columbia'da esrar işinin içinde büyük bir insan topluluğu var. Bu bir hiyerarşi değil. Eğer esrar işine girmezsen seni dövmüyorlar.
A realidade é que há uma grande gama de pessoas envolvidas na indústria da maconha na C.B. Não é uma hierarquia, não te agridem se entrar nesta indústria.
Tamam, tamam.Bu gerçek bir randevu olmak zorunda değil.Sadece onunla ilişki kur.
Ok. Não precisa namorar com ele. Ande só no marmelanço com ele.
Eğer gerçek isminizi söylersem bu Venessa ya ilginç gelir değil mi Bay Philip Wilson?
Acha que a Vanessa possa achar interessante se eu lhe disser que o seu nome verdadeiro é philip wilson?
Gerçek gibi görünüyor, Önemli olan bu değil mi?
Parecem verdadeiros. Não é isso que importa?
Gerçek bu değil ki.
Isso não é verdade.
- Gerçek adı bu değil ama...
Não é esse o nome dele, mas...
Tamam, belki öyledir. Ama bu senin her cümlenden sonra "gerçek anlamda" kelimesini kullanmandan daha kötü değil.
Talvez, mas não é pior do que usares a palavra "literalmente" frase sim, frase não.
Hayır, bu gerçek bir Noel Baba değil.
Este não é o Pai Natal.
Tabii, Christmas'ta ağlıyorum çarmığa geriliyor gibiyim ama bu gerçek anlamda inanç sahibi olmakla aynı şey değil.
- É claro que fico choroso no Natal. E a crucifixão mexe comigo, mas isso não é o mesmo que ter fé.
Bu yüzden kartlarınızı doğru oynuyorsunuz, "El Fuego" ya biniyorsunuz. Bu gerçek adı değil.
- Então, talvez você tenha sorte, El Fuego.
Bu gerçek adı değil miydi?
Não é o nome verdadeiro dele?
Bu bir özüre benziyor ama degil, bunlar gerçek.
Soa a desculpa, mas não, é a verdade.
Bayanlar baylar, bu bir model değil, bu gerçek.
- Força. Senhoras e senhores, isto não é um modelo, é a realidade.
Dışarıda gerçek bir dövüş var Kişot ve bu şey, herneyse hiç te iyi değil.
- Aquilo lá fora é a sério, Quixote. E esta coisa... não sei o que se passa com isso mas não é nada bom.
Bu gerçek mariuana, bo.. an bir mal değil.
baby, estás alucinando Que se passa contigo?
Bu sadece- - gerçek şeyim değil, anlarsın ya?
É que... não é coisa minha, sabes?
Neden, çünkü gerçek bu değil mi?
Por ser verdade?
Bu yalan değil. Sadece süslenmiş gerçek.
Não, não minto, é a verdade um pouco florida.
- Öyle mi? Değil miyim? Sence bu yeterince gerçek mi?
E você não é uma aberração?
Hayır, hayır, bu gerçek değil.
- Não, isto não é real.
Evet, peki. Bu gerçek bir oyun bile değil.
Sim, mas nem sequer é um jogo a sério.
Bu gerçek fikrin değil.
Não é o que estás a pensar.
Bu öykü değil ki'gerçek.
Não é uma história, é a verdade.
Yani bu gerçek bir hikâye değil.
Esta não é uma reportagem a sério.
Bir de, bu bir teori değil, gerçek.
E não é uma teoria, é um facto.
Bu işi yapacaksanız eğer baş travması geçiren bir hasta gibi değil gerçek ebeveynler gibi karar vermeye başlamalısınız.
Se vocês vão mesmo para a frente com isto, têm de parar de tomar decisões como uns deficientes mentais, e começar a tomar decisões que uns verdadeiros pais tomariam.
Bu seferki gerçek, değil mi?
É verdadeiro desta vez, certo?
Bu gerçek bir korsan gemisi bile değil.
Este navio pirata nem funciona, sabias?
Bu program gerçek değil!
O programa não é real.
Bu gerçek, efsane değil.
Isto é a verdade, não é uma lenda.
- Bu... gerçek değil. - Tim?
Não posso acreditar!
Yani bu gerçek, eminsin değil mi?
Agora que é a sério, tens a certeza?
- Bu bir film değil Jason, gerçek.
Isto não é um filme, Jason, é real.
Bu şaka değil, gerçek.
Não é uma brincadeira, é real.
Bu gerçeği, yaratıcının sayısal dilini takip edenler... gerçek mesajı öğrenecekler insanın zihninde yarattıklarını değil.
Quem procura a verdade pela linguagem numérica dos nossos criadores reconhecerá a verdadeira mensagem não a invocada pela mente do homem.
Addie Finch birçok defa bıçaklanmasına rağmen, gerçek ölüm nedeni bir silah yarası. Bu doğru değil mi?
Apesar de a Addie Finch ter sido esfaqueada várias vezes, a causa de morte foi um tiro, não é verdade?
Gerçek şu ki, Katara bazen gerçekten bir anne gibi davranıyor. Ama bu her zaman kötü birşey değil.
A verdade é que algumas vezes a Katara age como se fosse uma mãe, mas isso nem sempre é mau.
Boyalı Bayan'ın gerçek olup olmaması önemli değil. Çünkü sorunlarınız gerçek, bu nehir gerçek.
Não interessa se a Senhora Pintada é real ou não porque os vossos problemas são reais e este rio também.
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258
bu gerçekten iyi 18
bu gerçekten gerekli mi 32
bu gerçekten önemli 17
bu gerçekten harika 82
bu gerçek mi 81
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258
bu gerçekten iyi 18
bu gerçekten gerekli mi 32
bu gerçekten önemli 17
bu gerçekten harika 82
bu gerçekten 52
gerçek değil 74
gerçek değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
gerçek değil 74
gerçek değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154