Dediğimiz gibi Çeviri Portekizce
165 parallel translation
Üç yıl önce dediğimiz gibi.
Tal como combinámos, há três anos.
Bizim dediğimiz gibi, birkaç buffalo derisi yüzerken bir aksilik oldu ve...
Como dissemos, uns esfoladores de búfalos começaram a arranjar problemas e...
Dediğimiz gibi, gerçek görev aşkı.
Um verdadeiro trabalho de amor, como dizemos.
O bir katil, daha önce dediğimiz gibi.
É exactamente como nós dissemos.
Özellikle de doğudan onlara takviye destek ulaşırsa, dediğimiz gibi.
como estamos informados.
Süvari birliğinde dediğimiz gibi, atı olmayan yürür.
Tal como dizemos na Cavalaria : Sem cavalo, um homem fica a pé.
Hep dediğimiz gibi, Büyük Savaş'tan on yıl sonra bunları sayacak kadar yaşamadan önce.
Até comecei mais cedo. Dez anos após a "guerra mundial", como então lhe chamávamos, antes de começarmos a numerá-las.
Dediğimiz gibi - Hey, hadi ama!
Como se diz...
Dediğimiz gibi birinci sınıf hizmet.
Serviço de primeira classe, tal como foi anunciado.
# İşte, dediğimiz gibi... #... kişi, eylemi engellenmiş bir durumdadır.
Assim, como dizíamos... uma pessoa, numa situação em que a acção é inibida...
Mürettebatın için başın sağ olsun ama Dünya'da da dediğimiz gibi, "kalan sağlar bizimdir."
Lamento a sua tripulação mas, como dizemos na Terra, é a vida...
Merhaba dediğimiz gibi.
Como nos cumprimentámos no início.
Peki, dediğimiz gibi yerimizde oturup hiçbir şey yapmayacağımızı zannetmeyin.
Bom, dito isto... não fiquem com a idéia de que não vamos fazer nada a respeito.
Ama dediğimiz gibi, "Hiçbir şey, başarı kadar başarılı değildir." Tekrarla.
Lembre o que nós dissemos? "Nada tenha sucesso goste de sucesso." Deixe-me ouvir isto.
Scott ve Liz, bizim dediğimiz gibi "kuşatılmış" ya da bloke edilmişlerdi.
O Scott e a Liz ficaram aquilo a que chamamos "trancados" ou bloqueados.
Hasta ve tıp dünyasında dediğimiz gibi'canavarlık'arasındaki iletişimin geliştiğine siz de inanıyor musunuz?
Acha também que a comunicação entre o doente e a monstrosidade a que chamamos ciência médica, melhorou neste hospital?
- Tamam. Ördeğiniz aynen dediğimiz gibi pişiyor.
O vosso pato está a ser feito enquanto conversamos.
Aynen dediğimiz gibi, tamam mı?
Faz como combinamos ok?
Dediğimiz gibi...
Como estavamos a dizer...
- Her zaman dediğimiz gibi, sen tatlı olanımızsın.
- Sempre dissemos que eras giro.
Daha önce dediğimiz gibi 70 değil.
Não é 70, como te tínhamos dito.
Ve dediğimiz gibi, Başkan kendisini zirveye çıkarması için Arnavutluk serüvenini ortaya sürdü.
O episódio da Albânia... fez o presidente ganhar força.
Ve dediğimiz gibi, Başkan kesin bir başarı elde etti ve kampanya, çok kişinin dediği gibi, bunu sağladı.
Como dissemos, o presidente é um vencedor... e esta é a campanha que, para muitos, o fez vencer.
Dediğimiz gibi, Tuplo, bu lanet değil.
Como temos estado a dizer, Tuplo, não é uma maldição.
Dediğimiz gibi.
Como planejamos.
Ülkemde dediğimiz gibi "Hasta la vista, bebeğim."
Como dizemos no meu país, "Hasta la vista, baby".
Ya da Omnitouch'ta dediğimiz gibi, gelişim ağacı.
Ou, como se diz na Omnitouch, uma árvore progressista.
Metanla birlikte atmosferde oksijen de bulabilirsek, Amerika'da basketbol için dediğimiz gibi smaç basmış oluruz, çünkü o gezegende hayat olduğu sonucuna varabiliriz.
Se se encontra metano, especialmente com oxigénio, é uma certeza absoluta, pode-se concluir que há vida nesse planeta.
Dimitri, dediğimiz gibi sen üzgünsün, ben üzgünüm.
Dimitri, como nós dizemos, eu lamento e você lamenta.
Bir bürokratın ya da şimdi bizim dediğimiz gibi, Osmanlılar yönetim sorunu ile karşı karşıyaydı. Etrafları, bir çok küçük Müslüman rakip krallık ile çevriliydi.
Um dos problemas burocráticos, ou de administração, digamos assim, que os Otomanos enfrentavam, era que ainda havia... antigos reinos muçulmanos rivais à volta deles.
Ya da dediğimiz gibi "Büyük Elma"
Ou "Big Apple", como nós lhe chamamos.
Saf eroin, yada dediğimiz gibi "tokatlamak".
Estava nas molduras. Heroína pura, ou "smack", como nós lhe chamamos.
Yani dediğimiz gibi, o benim bir çeşit kardeşim.
Quero dizer, tal como dissemos, ela é uma espécie de irmã minha.
Tanrı'nın, dediğimiz gibi gerçekten sevgi dolu olduğu inancı.
Fé que Deus seja de facto o amor, como dizemos que é.
Dediğimiz gibi kamyonetin yok.
Como dissemos, não está aqui.
Dediğimiz gibi, Khonsu'nun gerçek sadıkları dikkatlice gizlenmiş.
Como dissemos, os verdadeiros aliados de Khonsu estao bem escondidos.
Bu, Fransızcada dediğimiz gibi, le eşsiz, le en iyisi.
Foi, como se diz em França : "Le Top", "O Melhor".
Dediğimiz gibi John ne kadar az bilirsen, o kadar az etkilenirsin.
Como dissemos, John, quanto menos souber, menos influência sofre.
Ya da bizim dediğimiz gibi, Dr Vay.
Ou, como lhe chamamos, o Dr. Uau.
Eskiden dediğimiz gibi... kurşun her zaman gerçeği söyler.
Como é costume dizer... uma bala diz sempre a verdade.
- Dediğimiz gibi, fark edilmek için.
Como dissemos, para que a gente notasse em ti.
- Aynen dediğimiz gibi yaptın, değil mi?
- Fizeste como te dissemos?
İrlanda'da da dediğimiz gibi :
Como dizemos lá na terra...
Ne? Aynen düşündüğümüz ve çok ince hesaplanmış dediğimiz gibi, ama o şöyle yaptı.
Aquela ideia parecia muito elaborada, mas foi assim mesmo!
lsrail'de dediğimiz gibi, "mitzvah" ( iyi bir şey, sünnet, sevap ).
Como nós dizemos em Israel, foi um "mitzvah".
Döşemeleri dediğimiz gibi öyle bırakalım, tavan da harika değil...
O chão fica como está : o tecto não é famoso, mas aguenta-se...
Dediğimiz gibi herkes yerine dönsün!
Dissemos que era para todos voltarem aos seus acampamentos.
Dediğimiz gibi, kısa bir süre için buradayız.
Bem, como já dissemos, só ficaríamos algum tempo.
Çünkü hapishane dediğimiz işkence ortamları insanı harcayan bu mekanizma, bizi yani Fransa'yı hep inanıp varsaydığımız gibi aydınlık bir ülke olmaktan çıkarıp geri kalmış bir ülke durumuna düşürüyor!
Mas não é nada do que possamos orgulhar-nos. Os franceses não podemos estar orgulhosos deste instrumento de tortura, dessa guilhotina que nos assemelha mais a um país subdesenvolvido que à luz do mundo que pretendemos ser.
- Aynen dediğimiz gibi!
- Vivo!
Tıpkı Zoidberg'e "yemek" dediğimiz zamanki gibi davranıyor.
Parece o Zoidberg quando alguém fala em comida.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dediğim gibi 696
dediğin gibi olsun 64
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dediği gibi 26