Derdik Çeviri Portekizce
419 parallel translation
Buna eskiden yuvarlama derdik.
Sabe, costumávamos chamá-lo de rounders.
Çocukken, sıcak, sıcak derdik.
Está cada vez mais quente, como dizíamos quando crianças, lembra?
Ona bebek yüzlü derdik.
Chamavam-no de'cara de bebê'.
Hatırlar mısın Clive, eskiden şöyle derdik : "Ordularımız ; kadınlarımız, çocuklarımız ve yuvamız için savaşır."
Lembra-se que dizíamos que nossos exércitos estavam... lutando por nossas mulheres, filhos e lares?
Süründüren jöle derdik bunlara.
Chamávamos de "Creeping Jelly".
Buraya aşk yuvamız derdik.
Sim, chamávamos-lhe o nosso Sans-Souci.
Üniversitede hepimiz "Swann'ın sonu hapis" derdik.
Sabe, na faculdade, todos dizíamos que o velho Swann acabaria na cadeia.
Kadınların Koruyucusu derdik.
Chamávamos-lhe "a defesa da mulher".
Oregon'da sana zengin, inatçı kız derdik.
Pensando melhor, lá na minha terra, no Oregon, chamam-lhe uma teimosa rica.
Bundan dolayı ona zengin teyzemiz derdik.
- Perder $ 100000 não tem piada.
Biz hastanede öyle derdik. Gerçekten de öyle.
É assim que o chamamos, e é o que ele é.
Oh, Evet. Evet, Şöyle derdik ; "Wexler, istediğin herkesi öldürmeye devam et, burası özgür bir ülke Bunu kalbindeki nefret ile yapıyorsan Midenin bozulması dışında hiçbirşey seni durduramaz."
Ah, sim. "Wexler, pode matar quem quiser, é um país livre... mas se fizer com ódio no coração vai acabar com uma dor de estômago."
Tramvaylardan çıkardığımız büyük çelik bilyelere "çelik misketler" derdik.
As que eram coloridas, uniformes, nós chamávamos de "sólidas".
Şeffaf, bakınca içi görünenlereyse "şeffaf misketler" derdik.
As que eram transparentes, que dava pra ver através, chamávamos de "clarinhas".
Size Markie derdik.
Chamavamos-lhe Markie.
Galiba herkes ona "Fayne" diyor, ama biz "Fay" derdik.
Chamava-lhe Fayne, mas nós chamávamos-lhe Fay.
Hollywood'da ona "the continental" derdik.
Chamavam-lhe o amante europeu.
Ona böyle derdik.
Era isso que lhe chamávamos.
Küçük Solcuk derdik.
Ele era um canhoto catita.
Bu yüzden ona solcu derdik.
Era por isso que lhe chamávamos esquerdino.
Sejanus bize böyle bir öneriyle gelseydi biz "hayır" derdik, ama Claudius daha doğrusunu biliyor.
Se Sejano nos tivesse feito semelhante proposta, tê-lo-íamos posto a andar. Mas Cláudio é mais sensato.
Biz ona Cilacı derdik.
Chamávamos-lhe Waxer.
Donanmada buna'keşif gezisi'derdik.
Nós fuzileiros chamamos isso de "reconhecimento".
Her gece "Uyuyor musun?" derdik.
Todos os dias perguntávamos : " "Estás a dormir?" "
O zamanlar Öğretmen derdik.
Mas acho que foi apenas castigado.
Biz ona 2 tonluk Tessie derdik. Koca bir bina kadar...
A sua alcunha era "Tessie duas toneladas" Parecia feita de tijolos.
Biz şöyle derdik Şeytanın iki gözü.
Costumavamos chamar a isso a dupla do Diabo,
Sue birşey, Yunanca ve telaffuzu zor, ama hepimiz ona Alabama derdik, o da'25 te adını değiştirdi.
Era Sue qualquer coisa grego. Mas todos lhe chamávamos Alabama e ela mudou o nome em 1925, depois de termos apanhado Nowhere Nickleton, no Biltmore, em L.A...
Eskiden doktorculuk oynarken, kız diye buna derdik.
Agora me chame de louco. Era esta a garota. - A loira!
Ona "Balıkçıl Bacaklı" derdik çünkü bacakları çok inceydi.
Nessa época, ele a chamava "pata de cegonha", pois tinha as pernas finas.
Ona Thundranium derdik.
É chamado de Thundranium.
O zamanlar bir çok şey derdik.
Costumávamos dizer muitas coisas nessa altura.
Şöyle derdik : "Tatlı söz ve silahla daha fazla yol kat edebilirsin." "Sadece tatlı sözle kat edebileceğinden daha fazla."
Dizíamos : "Você se dá melhor com uma palavra delicada e uma arma do que só com a palavra delicada."
Ona "sıcak çikolata" derdik.
O que eu posso fazer por ti?
Çocuklar küçükken ne derdik hatırlıyor musun?
Sabes o que dizias quando eles eram pequenos?
Hani bir çizgiyi öldürmek mümkün değildir derdik ya.
Lembras-te de como eles sempre pensaram ser impossível matar um desenho? - Sim.
Her zaman birbirimize sıkı dostlar derdik.
Sempre nos chamámos bons rapazes.
Çocukken böyle derdik.
Nós dizíamos isso quando éramos crianças.
Francis'e söyle derdik : " Francis, ben burada değilim.
Francis.
Biz ona Bobo derdik -... bana, yaşamak ve herkesin görebilmesi için bu ağır yükü gururla taşımak zorunda olduğumu öğretmişti.
ensinou-me que eu tinha um dever, viver e suportar o meu fardo orgulhosamente, para todos verem.
Evet, o zamanlar ona, anne derdik.
Na altura, chamávamos-lhe mãe.
Sonra, eğer bir maç 50 round'dan az sürerse, ona nickelback derdik.
Nessa altura, se o combate durasse menos de 50 rounds, éramos reembolsados.
Eskiden ev zencisi derdik.
Nós chamamos eles a casa nigger.
Çocukken biraya "Arib" derdik.
Era como a gente chamava, quando era criança.
"Bir çeyreklik için beş arı" derdik.
"Troca-me cinco abelhas por uma de 25," dizíamos nós.
- Ona "Demir Bakire" derdik.
- Chamávamos-lhe a Mulher de Ferro.
Ona "Kamyon Chuck" derdik.
"Beta, a camioneta", era como a chamávamos.
Kendimize "Bir Gecelik Oyuncular" derdik.
Chamávamos a nós próprios "Os Actores Que Representam de Noite".
Bay Vail, savaşta ölen birçok insan gördüm, birini daha görmüşüm fark etmez. Bu vadide ciddi şeyler oluyor. Ordudayken buna "düşman baskısı" derdik.
Quem viu o que aconteceu?
Ve biz, iyi birer çocuk bakıcıları olsaydık hani insanların evlâtlarını yine bırakacağı türden hayır derdik. Evet, elbette parti düzenleyebilirsiniz.
Então, acho que há alguém por ai certo para ti.
- Ona Bernie derdik, ama gerçek adı..
Chamamos-lhe Bernie, mas seu verdadeiro nome era....
derdim 136
derdin 40
derdi 359
derdin ne 136
derdi ne 17
derdin nedir 30
derdin ne senin 232
derdi ki 32
derdi ne bunun 19
derdiniz ne sizin 18
derdin 40
derdi 359
derdin ne 136
derdi ne 17
derdin nedir 30
derdin ne senin 232
derdi ki 32
derdi ne bunun 19
derdiniz ne sizin 18