English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Evet bu

Evet bu Çeviri Portekizce

32,110 parallel translation
Evet bu takma ismim.
Sim. É o meu pseudónimo.
- Evet bu doğru. - Sayfa...
- Na página...
Evet bu benim tarzım bir şey.
Sim, é tipo a minha coisa.
Evet bu ilk sefer olmaz. Haklısın.
- Não seria a primeira vez.
Evet bu eski şeyi bulduğun gibi.
Sim, como encontraste esse "artefacto".
Bu akşam Bernadette'le mi takılacaksın? Evet.
- Vais sair com a Bernadette hoje?
Kendimden nefret ediyorum bu yüzden ama evet.
Odeio-me por isso, mas sim.
Evet, bu herif verdiğin sweatshirt yüzünden Jamie'i taciz ediyor.
Sim, este tipo está a incomodar a Jamie por causa da camisola que você lhe deu.
Plan bu, evet.
- Esse é o plano, sim.
Evet, bu harika olurdu.
Isso seria fabuloso.
Evet, onlarla bu sabah konuştum.
Sim, eu falei com eles esta manhã.
Bu... evet.
Isto é... sim.
Evet, bence bu iyi bir fikir.
Sim, acho que essa é uma boa ideia.
- Evet. Benim taktiğim bu.
É a minha jogada.
- Evet. Cehennemden kaçıp boş bir beden ararken kalp krizinden ölmüş bu zavallıyı buldun. Şimdi de dünyayı mahvediyorsun.
Por isso fugiste do Inferno, procuraste por um corpo vazio e encontraste este pobre coitado, que tinha acabado de morrer por ataque cardíaco e agora, cá estás tu, a causar destruição na Terra.
Evet, yapman gereken de aynen bu.
Sim.
Evet, aslında, bu korkunç bir şey.
Na verdade, sim, é horrível. Eu serei breve.
- Evet, bu son kıza göre bir iş.
Isso cabe à última rapariga.
Yani, evet, seni bu olaydan alıyorum.
Por isso, sim, vou retirar-te da cena.
Evet, şey, bu Jake'le alakalı değil.
Sim, bom, talvez isto não seja sobre o Jake.
Evet, bu harika olur.
Sim, isso seria fixe.
Yani, bu olaylar birinin Emma'ya takıntılı olduğunu ve onu takip ettiğini gösteriyor. Evet. Yani, söylemediğiniz başka bir şey varsa herhangi bir şey...
Por isso, se houver algo que não nos tenhas contado...
Evet, bu çiğ et de köfte olacak.
E este hambúrguer vai ser um bife.
Bu heyecan verici. Evet.
- Isso é entusiasmante.
Evet bu doğru.
É isso aí.
Evet, Yani bu sapıkça...
É um pouco pervertido...
Bu kadar çok çalışınca çok fazla şeyi kaçırdım. Evet ikimiz de.
A nós dois.
Evet ama bu geliştirmeleri yaparsak, ki yapacağımıza inanıyorum değerimiz 100 milyon olacak.
Mas se fizermos as melhorias que sei que podemos fazer, valeremos 100 milhões.
- Evet. Bu senin için harika bir fırsat takım için de iyi bir şey.
Isto é excelente para ti e é bom para a equipa.
Evet eğer düşünürsen o kadar çok kaybedince müşterilerinin paraları konusunda daha dikkatli olmanı sağlar bu.
- Se pensarmos bem, teres perdido tanto torna-te mais prudente com o dinheiro dos clientes.
Evet, bu adam virüsten ölmüştü.
Ok, este sujeito morreu do vírus.
Ama kübalıların bu işi nasıl yaptığını biliyorsun. Evet, bankaları olduğunu, limanları olduğunu, sendikaları olduğunu, hepsini biliyorum.
A única razão para isto ainda estar assim, os haitianos por cá, estas barracas, é tudo por causa da força, meu!
Evet, ve bir çeşit totolojik rubik küpü mantığıyla bu tiksintimi değiştirmek isterdim.
Não! E... nalgum Cubo de Rubik tautológico, gostaria de conseguir alterar a minha aversão à mudança, mas isso, por si só, já exigiria... uma mudança.
Evet, çünkü işimiz bu.
Sim, porque é isso que fazemos.
Yani evet, bu dünyada iki çeşit insan vardır.
Então, sim... neste mundo, há dois tipos de pessoas.
Evet, bu çok açık. Ama bu dünyaya geldiğimden beri öğrendiğim bir şey var. O da West ailesine karşı gelmemek gerektiğidir.
Sim, mas o que aprendi desde que vim para esta Terra é que a família West não se contenta com pouco.
Evet, Caroline da öyle söylemişti. ama seninle tek konuşmak istedim Hepsi bu
A Caroline bem disse, mas queria ser eu a contar-te.
Evet, bu duruma tam oturdu.
Sim.
- Evet ama bu verebilir.
Sim, mas isto poderá fazê-lo.
Yine de bu epey iyi bir ipucu. - Evet.
- Mas ainda é uma boa pista.
- Hayır, bu doğru değil. Evet, doğru.
Não, isso não é verdade.
Evet, bu Sweeney Todd ayaklarının modası geçmedi mi?
Sim, a cena à Sweeney Todd é um pouco teatral, não achas?
- Evet, bu ette hormon falan yok.
Sim, não há hormonas nesta carne.
Evet, bu.
É.
Evet. Bu epey iyi bir ipucuna benziyor, dedektif.
Sim, isso parece-me ser uma boa ideia, detective.
- Bu senin katılacağın bir şeye benziyor, yani evet.
Isto parece algo com que podes concordar, por isso sim.
- Evet, ama bu şekilde değil.
Sim, mas não assim.
- Evet. Bu mekânı.
Este sitio.
Evet, bu konuyu derinden incelemelisin.
Sim. Definitivamente devias provar essa versão.
Evet Cass bu garip.
Sim, Cass, isso é estranho.
Üzgünüm bu evet...
Desculpa. Sim, isso foi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]