English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Iyi mi

Iyi mi Çeviri Portekizce

24,216 parallel translation
Lanet olsun derken iyi mi?
"Cruz credo" é bom?
Duvarlara tırmanma konusunda iyi mi?
- Ele é bom a escalar paredes?
Şartları gördükten sonra orada çalışan madencileri - daha iyi mi anladınız?
Depois de ver como é, sente compaixão pelos mineiros?
Kutter iyi mi?
O Kutter está bem?
İyi olduğunuza emin misiniz? Kuşlar da iyi mi? Biz iyiyiz.
Tens a certeza que estão bem, e as aves também?
- O iyi mi?
- Ela está bem?
- Lütfen... O iyi mi öğrenmek istiyorum...
- Por favor, só quero saber se ele está bem.
Durumu iyi mi?
Ela está bem?
- Böyle iyi mi? - Sorun yok.
- Pode ser da casa?
Kutlama purosu, iyi mi?
Para comemorar.
Bridget ve Connor da iyi mi?
A Bridget e o Conor estão bem?
- Bebek iyi mi? - Evet.
- A bebé está bem?
Janey iyi mi?
Ela está bem?
1961 iyi mi?
Então, 1961 foi um ano bom?
- Nişancılığı iyi mi?
- Tem boa pontaria?
- Herkes iyi mi?
Está tudo bem convosco? Tudo.
- Herkes iyi mi? - Evet, hepimiz iyiyiz.
Está toda a gente bem?
Senin kadar iyi mi?
Tão bom como tu?
- Tamam, hislerimle hareket ettim diyelim ve onunla nişanlandım. Bir ilişkiye başladım. - Bunun sonu onun için iyi biter mi?
Imagina que seguia o que sinto e me envolvia, forjava uma relação.
İyi plan, değil mi?
Bom plano, não é?
Oh hayır hayır hayır bu sorunu hemen çözmelisin güven bana hayatı boyunca chiago taraftarı olan biri olarak söylüyorum kötü talih gerçek benim ne yapmam lazım ona benle flyers maçlarını izleyemiyeceğini mi söyleyim iyi bir başlangıç gibi duruyor
- Não, não, não, não. Precisas de cortar isso pela raiz. Confia em mim, como antigo fã dos Cubs, o azar é uma realidade,
Sence iyi bir fikir mi?
Achas uma boa ideia?
- Cidden mi? - İyi tarafından bak.
A sério?
Delilikte öyle bir noktayı geldik ki, bu iyi bir haber mi sayılıyor? Hayır.
Estamos assim tão loucos que isso possam ser boas notícias?
- İyi mi hissediyorsun?
- Sentes-te bem?
Bu iyi, değil mi?
Dez é bom, certo?
Daha iyi hissetmek için onu öldürmeyi mi düşünüyorsun?
Achas que a matar fará com que te sintas melhor?
İyi vakit geçirmek için buradayız değil mi?
Estamos todos aqui para passar um bom tempo, certo?
İyi gösteri, değil mi?
Mas que façanha...
Gerçekten mi? - İyi işler yaptın.
Tens trabalhado bem.
İyi bir şey mi bu?
Isso é bom?
Beni çok iyi tanıyorsun artık, öyle mi?
Conheces-me demasiado bem.
Donutçılarda gezmek iyi bir fikir mi sence?
É uma boa ideia ir a uma loja de donuts?
Öyle mi? Kaçsanız iyi edersiniz, göt oğlanları!
Sim, é melhor correrem, seus idiotas de merda!
Bu iyi haber, sence de değil mi?
Isto são boas notícias, não achas?
Sana sahiden de iyi bakıyorlar, değil mi?
Eles tomam bem conta de si, não é?
- İyi mi?
- Ela está bem?
Yanıldığını bir an önce fark edersen ben ve çevremdeki kişiler için iyi olacak. Maddy Stevenson için mi?
Quanto mais depressa se aperceber que está errada, melhor para mim e para quem está à minha volta.
Yeterince iyi mi?
Suficientemente maravilhoso?
- İsimleri aklında tutma konusunda iyi değilsin değil mi Mark?
Não és bom com nomes, pois não, Mark?
- Kendimi yeterince iyi ifade ettim mi?
- Faço-me entender? - Sim.
- Jacob iyi mi?
- O Jacob está bem?
Kendine ölümcül bir lanet geçirmek iyi bir fikir mi?
Achas que é uma boa ideia dar-te a ti mesmo uma maldição fatal? Segura isto.
Senin de başın belada! - İyi mi o?
A senhora veio meter-se em sarilhos.
Baskerville aile ağacında daha iyi bir şüphelin mi var?
Tens um suspeito melhor na árvore genealógica dos Baskerville?
- Kuzenlerini öldürdükten sonra suçlayacak iyi bir hedefim, değil mi?
Seria um bom bode expiatório quando matasse os primos, não acha?
- Takehaya vurmuş olabilir mi? Doğru yerden ateşlenen bir RPG bunu yapabilir ama fazlasıyla iyi bir atış olması gerekir.
Um RPG fá-lo-ia, se disparado da posição certa, mas, teria que ser um tiro tremendamente certeiro.
Bu senin için iyi bir şey mi?
Que isso é bom para ti?
Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi?
- Isso é bom ou mau?
Burada ama değil mi? Müsait olsa iyi olur.
Mas, ele está aqui, então, terá que torná-lo disponível.
İyi göremediğinizi biliyoruz, ama adamla ilgili bir şey görebildiniz mi?
Sabemos que não conseguiu ver bem, mas consegue descrever alguma característica sobre este homem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]