English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kabul edilemez

Kabul edilemez Çeviri Portekizce

1,203 parallel translation
Bu kabul edilemez.
Isso não é aceitável.
Raymond Dufayel'in bu işe karışması kabul edilemez!
"0 desejo de ingerência..." "de Raymond Dufayel" "é intolerável"
Ordunun uçaklarını bu şekilde kullanmaları kabul edilemez.
Sim, senhor. Uma utilização absolutamente inaceitável de um avião militar.
Başarısızlık kabul edilemez.
Fracasso é inaceitável.
Bu kabul edilemez.
Inaceitável.
İddialarınız suç olarak kabul edilemez.
Estas alegações não são reconhecidas como crimes.
Hayır, üzgünüm, bu kesinlikle kabul edilemez bir şey.
Não. Desculpe, isso é totalmente inaceitável.
Bu kabul edilemez!
Isso é inaceitável!
- Bu kabul edilemez. Anladın mı? - Evet, anlıyorum.
Isto nao e aceitavel, entende?
Olsa bile... Bu kabul edilemez bir amaç mı olurdu?
E mesmo que fosse verdade seria realmente um motivo inconfessável?
Bu kabul edilemez, baba.
É inaceitável, pai.
Çünkü burada oturduğumuz sürece Almanların hattını tehdit ediyoruz. - Ve bu onlar için kabul edilemez değil mi?
Nossa presença ameaça toda a linha ofensiva deles... e eles não admitem isso, não é?
Kabul edilemez.
Não aceitamos.
Bu kabul edilemez efendim.
Não vou aceitar, senhor.
Bu kabul edilemez.
Isso é inaceitável.
Kabul edilemez!
Inaceitável!
Yöneticilerden biri olarak, toplantı odasında yöneticilerin önünde striptiz yapmanın kabul edilemez olduğunu söylemeliyim.
Como directora desta empresa, deixe-me dizer-lhe que fazer um "strip tease" na sala de conferências, à frente de uma grande percentagem do corpo gerente é total e absolutamente inaceitável.
Hayır, hayır... Bu tamamen kabul edilemez.
Não, não.. isso é absolutamente inaceitável.
Bilmiyorum, ama bu... bu her ikimiz için de kabul edilemez.
Eu não sei, mas isso... isso é intolerável, para nós dois.
Kurallar böyle! Kabul edilemez.
Essas são as regras!
- Bu kabul edilemez, Rachel.
Isto é inaceitável, Rachel.
- Bu kabul edilemez Rachel.
É inaceitável!
Bu kabul edilemez.
Isto é intolerável.
Sessiz kalmak kabul edilemez.
O silêncio não é aceitável.
Sadece bir telefon randevusunu ekmek kabul edilemez.
Estou só a dizer que não telefonar uma vez é inaceitável.
Sana ihanet ediş şeklimiz kabul edilemez.
A formo como te traímos é imperdoável...
Bu kabul edilemez.
Isto é completamente inaceitável!
- Bu kabul edilemez.
- Isto é inaceitável.
İlk seçenek kabul edilemez olduğuna göre...
Como a primeira opção é inaceitável...
Bu kabul edilemez.
Isto é inaceitável.
- Bu kabul edilemez.
Isso é inaceitável.
Aksi durumda buraya sıkışıp kaldık ve bu durum kabul edilemez.
Senão, ficamos aqui para sempre e isso não é aceitável.
Senin bana olan tutkun kabul edilemez ama böyle kadınları severim.
Tua paixão por mim ultrapassa teu bom juízo mas me agrada isso numa mulher.
Bu kabul edilemez bir durum ve bunu biliyorsun.
Sabe que isso é completamente inaceitável.
Bu kabul edilemez!
Isto é inaceitável!
Delil kabul edilemez.
É inadmissível.
- Bu kabul edilemez.
- Isto não pode acontecer.
Söylediklerin çok kötü ve kabul edilemez.
Essas tuas acusações são terríveis, obscenas!
Bu akşam yaptıklarınız kabul edilemez.
O que fez hoje é inadmissível.
Ama istekli bilgisizlik kabul edilemez
Mas ignorância deliberada é intolerável.
Sizin Saint Benedict de ne yaptiginizi düsündügünüzü bilmiyorum. ama bu kabul edilemez bir is.
Não sei o que pensa que está a fazer em Saint Benedict, mas este trabalho é inaceitável.
- bu kabul edilemez.
- isto é inaceitável.
Eğer tamamen ahlak dışı bir şey yapma şansın olsaydı kültürel olarak kabul edilemez bir şey ve ertesi gün hiçbirşey hatırlamayacak olsaydın..... ne yapmak isterdin?
Se te fosse permitido cometer um pecado culturalmente inaceitável e totalmente imoral, e no dia seguinte ninguém se lembraria, o que farias?
Bu kabul edilemez!
Isto é intoleravel!
Bu çok kaba ve kabul edilemez.
Isto é falta de educação e inaceitável.
Bu kabul edilemez.
Não pode ser.
- Jack Bauer ve David Palmer'ın aynı şehirde olduğu gün ikimizin de parmaklarımızın arasından kayıp gitmesi kabul edilemez.
Ter o Bauer e o Palmer na mesma cidade, no mesmo dia, e deixá-los escaparem-se, seria impensável.
Bu kayıplar kabul edilemez.
Estas perdas são inaceitáveis.
Bu kabul edilemez, baba.
Isto é inaceitável, pai.
- Bu tamamen kabul edilemez.
- Isto é inaceitável.
Hayır, hayır, hayır bu kabul edilemez.
Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]