English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kabul etti

Kabul etti Çeviri Portekizce

2,718 parallel translation
bak çok kez alkollü araç kullandı ve buna devam etti yardımı kabul etti bu kadar kötü hissetme.
São as multas por excesso de álcool que vão mantê-la nestas instalações até aceitar essa ajuda, por isso não te sintas mal.
Onunla laboratuvar eşi olmayı neden kabul etti?
Porque é que ela aceitou ser colega de laboratório dele?
Ayrıca NRO, uydularıyla Compound'u izlemeyi kabul etti.
O NRO tem um satélite a vigiar em exclusivo o complexo.
Babamın onu Barney'e söyleyip de yetkili makamlara raporlamaması karşılığında, Frank, babama yardım etmeyi kabul etti.
Em troca de o pai não contar ao Barney ou acusá-lo às autoridades, o Frank concordou ajudar o meu pai a estudar.
Maiyetiyle temasa geçtik, karargahlarımızdan uzakta gizli bir yerde, buluşma teklifimi kabul etti.
Estabelecemos contacto com o seu séquito e aceitou o meu convite para nos encontrarmos num lugar discreto longe do nosso Quartel-General.
Müvekkiliniz bu konuşmayı kabul etti çünkü saklayacak bir şeyi olmadığını iddia etti.
A sua cliente concordou com esta entrevista, por dizer nada ter a esconder.
Annem kabul etti!
- A minha mãe aceitou.
Babanın işlerini finanse etmeyi ve seni Kingsbridge'in en zengin kadını yapmayı kabul etti.
Ele concordou em financiar o negócio do seu pai e fazer de si a mulher mais rica de Kingsbridge.
- Ne işe yarayacak ki? Otelde kurbanla birlikte olduğunu kabul etti zaten.
Já a temos no hotel com a vítima.
Bizi orada görünce birden panikledi ama kalıp yardımcı olmamızı kabul etti. Yalnız, ona sanki gizli görevdeymiş gibi Jake diye seslenmemizi istedi.
Quando nos viu lá, ele passou-se, mas deixou-nos ficar e sermos os seus parceiros, só se o chamássemos de Jake.
Albay McNally bizimle formalitesiz görüşmeyi kabul etti.
O Coronel McNally vai ter connosco ao piso inferior.
Müvekkilin anlaşmayı kabul etti.
A sua cliente aceitou o acordo.
Annem imzalamayı kabul etti ama doğal olarak senin de imzalaman gerekiyor.
A mãe aceitou assinar a autorização, mas preciso que também o faças.
3 kurban daha saldırıya uğradıklarını kabul etti.
Mais três vítimas admitiram terem sido atacadas novamente.
Herkes bunu kabul etti mi?
E concordaram todos com isso?
Kayıt dışı olacağına söz verince kabul etti.
Ele concordou quando prometi que o ia deixar anónimo.
Bir kişi daha FBI ile işbirliği yapmayı kabul etti.
Alguém concordou ajudar o FBI.
Şerif, Federallere haber vermeden önce bir saat beklemeyi kabul etti.
A xerife concordou esperar uma hora antes de chamar o FBI.
Jane bu davayı neden kabul etti, biliyor musun?
Quer saber porque o Jane apanhou este caso?
Hanna, Melissa açıkça Ali'ye kızgın mesajlar yolladığını kabul etti.
Hanna, a Melissa admitiu claramente que mandava SMS agressivas à Ali.
Bununla birlikte..... Bayan Miller soruşturmanızı yürütebilmeniz için haberi bekletmeyi kabul etti.
Porém, a Sra. Miller concordou em aguentar a história até que investigues.
Andrea Gutierrez'in dosyasını getirmeyi kabul etti.
Ela vai dar-nos os ficheiros do reformatório da Andrea Gutierrez.
Glaber koşulları kabul etti mi?
Glaber aceitou as condições?
Glaber şartlarımızı kabul etti mi?
O Glaber aceitou a condição?
Bu özel işte onun yerini doldurmayı kabul etti.
Então ela concordou em ocupar o lugar dele, neste trabalho específico.
Yalan söylediğini kabul etti ve hiçbir şey olmamış gibi devam etti.
Ele mente. Eu o chamo de mentiroso, ele admite e segue em frente, como se nada importasse.
McClaren ona yardım etmeyi kabul etti mi?
Disse.
Tom kabul etti.
Tom concordou.
Dr. Collins bu hafta bize zaman ayırmayı kabul etti. Ne zaman görüşeceksiniz?
Muitas vezes é assim.
Teklifi kim kabul etti peki?
Quem aceitou a oferta?
Kabul etti.
- Ela disse que sim.
Evet ama daha sonra suratına yumruk attım, çıkma teklifi etti ve kabul ettim.
Estava, mas dei-lhe um murro, ele convidou-me e eu disse sim.
Pazarlık değil... dua, Ve bu yüzden dualarımın hepsini kabul etti.
Não ofertas, orações que eu faço sinceramente, e é por isso que Jesus concordou com tudo o que eu disse a ele
Kabul etti mi?
Foi cumprido?
Ve bunu kabul etti de.
E foi o que aconteceu.
CM anlaşmayı kabul etti.
A CM chegou a acordo.
Tanner anlaşmayı kabul etti.
- O Tanner aceitou o acordo.
Müvekkilimizin bir içki geçmişi var ve rehabilitasyona gitmeyi kabul etti.
O nosso cliente tem histórico de alcoolismo e concordou ir para reabilitação.
Beni kabul etti.
Cale a boca, pai!
Ellen Tanık Koruma Programı için tekrar ortadan kaybolmadan önce babamı bulmamda bana yardım etmeyi kabul etti. Ya şimdi ya da hiç.
A Ellen concordou em ajudar-me a pesquisar o meu pai antes que desapareça outra vez para o Programa de Testemunhas.
Abigail, Diana ile buluşmayı kabul etti.
A Abigail manteve o encontro com a Diana.
Ellen Tanık Koruma Programı için tekrar ortadan kaybolmadan önce babamı bulmamda bana yardım etmeyi kabul etti.
A Ellen concordou em ajudar-me a pesquisar o meu pai antes que desapareça outra vez para o Programa de Testemunhas.
Özrümü kabul etti.
Aceitou o meu pedido de desculpas.
Max Morris ilk kez görüşmeyi kabul etti.
Max Morris concordou em dar uma entrevista pela primeira vez.
Saldırı ve Daniel'ın artan namı nedeniyle ev hapsi savımı yeniden düşünmeyi kabul etti.
Em consequência do ataque e também da popularidade do Daniel, ela concordou em considerar a prisão domiciliária.
Aynen öyle. Adele beni arkadaş olarak kabul etti ama kızlarım etmiyor.
Exactamente, a Adele aceitou-me como amiga, mas as minhas próprias filhas não.
- Hayır, hayır. Clay ısrar etti, ben de kabul ettim.
- Não, Cley insistiu e concordei.
Beni ücretsiz götürmeyi kabul etti.
Ofereceu-me uma boleia.
- Adam öldürdüğünü kabul mu etti?
Ele admitiu isso para si?
Babası onu inkar etti hatta, onun varlığını kabul etmeyi bile reddetti.
O pai que o renegou, e se recusou a reconhecer a sua existência.
Parti olacağı sabah onunla konuşup para teklif etti ama o kabul etmedi.
Conversou com ela na manhã da festa no barco, e ofereceu-lhe dinheiro, mas ela não aceitou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]