Ne kadar sürerse sürsün Çeviri Portekizce
141 parallel translation
Ne kadar sürerse sürsün, zamanımız var.
Temos todo o tempo que for preciso.
Ne kadar sürerse sürsün, zaferi onun kazanması gerekiyor.
Devemos deixá-lo vencer isto, dê por onde der.
Ne kadar sürerse sürsün, fark etmez, salaklar!
Não me interessa quanto vai durar, palermas!
- Ne kadar sürerse sürsün, Teğmenim.
- O tempo que for preciso, tenente. - Sem dúvida.
Ne kadar sürerse sürsün, projeye devam edeceğiz.
Não interessa o tempo que demorar, pois continuaremos o projecto.
Seni bekleyeceğim. Ne kadar sürerse sürsün seni bekleyeceğim.
Esperarei por ti o necessário.
Bizi buradan kurtarın da, ne kadar sürerse sürsün hiç önemli değil.
Enquanto for preciso, até que possam tirar-nos daqui.
Şu andan itibaren, ne pahasına olursa olsun ve ne kadar sürerse sürsün Springfield Müzesini, gözümü kırpmadan korumaya ant içiyorum.
Não dormirei, dia e noite, para guardar o Museu de Springfield, de hoje em diante, e por quanto tempo for preciso.
Ne kadar sürerse sürsün izinizi takip ederek sizi yakalayacak.
Ela nunca vai deixá-lo fugir.
Ne kadar sürerse sürsün ben beklerim.
Eu espero, se não se importar.
Ama aynı zamanda yük, Maquis için, ne kadar sürerse sürsün teslim edecek kadar değerlidir.
Mas também é possível que a carga valha tanto para os Maquis que ela queira esperar o que for preciso para fazer a entrega.
Ne kadar sürerse sürsün.
Demore o tempo que demorar.
Kesinlikle, ne kadar sürerse sürsün.
O tempo que custasse.
Grace'e karşı mahkeme ne kadar sürerse sürsün devam edecek misiniz?
Vai prosseguir a qualquer custo com a acção contra a Grace?
Ne kadar sürerse sürsün, buradan ayrılmayacağım.
Vou esperar aqui tanto quanto for preciso.
Ne kadar sürerse sürsün, buradan ayrılmayacağım.
Vou esperar aqui o tempo que for preciso.
O canavarı bulacağız ne kadar sürerse sürsün.
Vamos encontrar o monstro leve o tempo que demorar.
Önceden tasarlanmış bu saldırıdan galip çıkmak ne kadar sürerse sürsün içlerinde varolan erdemli güçle Amerikan halkı kesin zafer elde edecektir.
lndependentemente do tempo que leve a ultrapassar esta invasão premeditada o povo Americano, na sua justa capacidade acabará por obter a vitória absoluta.
Celeste Wood'a borçluyuz. Burada oturup davayı enine boyuna tartışmalıyız. Ne kadar sürerse sürsün.
Temos a obrigaçäo perante a Celeste Wood de estar aqui e ponderar os factos do julgamento durante o tempo que for preciso.
Ne kadar sürerse sürsün.
Eu substituo-te, o tempo que for preciso.
Biliyorsun, ne kadar sürerse sürsün, umudunu yitirmeyeceğini düşünüyorum.
Você sabe não importa o quanto vai demorar. Acho que ele não vai perder a esperança.
Bunu yapmak ne kadar sürerse sürsün bana ne olduğunu bulmam gerektiğini de biliyordum.
E também sabia que, por mais tempo que levasse, tinha de descobrir o que me tinha acontecido.
Ne kadar sürerse sürsün burada oturacağız.
Nós vamos sentar aqui para contanto que leve.
- Ama ne kadar sürerse sürsün sonu böyle olacak.
Isto já demorou mais do que devia ter demorado.
Ne kadar sürerse sürsün.
Não importa o tempo que dure.
Clark... ne zaman hazır hissedersen, ne kadar sürerse sürsün.
Clark, quando estiveres pronto, estou à espera.
Ve bunun anlamı, ne olursa, ne kadar sürerse sürsün, sonunda geri dönmeye karar verirsen, hala burada olacağım.
Significa que, demore o tempo que demorar, quando finalmente olhares para trás, ainda lá estarei.
Ne kadar sürerse sürsün, her kimse onu bulacağız.
Demore o tempo que demorar, onde quer que ele esteja, vamos encontrá-lo.
Her ne gerekiyorsa ne kadar sürerse sürsün.
Custe o que custar, demore o tempo que demorar...
Ne kadar sürerse sürsün, bekleyecegini söyledi.
Ele disse que se não demorar muito, ele espera.
Geri alım ne kadar sürerse sürsün, faiz uygulanmayacak.
Não importa quanto tempo demore, nenhum juro será cobrado.
Ne kadar sürerse sürsün, yakalanacağını onun da hissetmesini istiyorum.
Quero que ele saiba que o vamos apanhar, não importa quanto tempo for preciso.
Ne kadar sürerse sürsün ona göz kulak olacağım.
Tomarei conta dela o tempo que fôr necessário.
"Ne kadar sürerse sürsün desem" adice mi davranmış olurum?
É muito piroso dizer que espero o tempo que for preciso?
Ne kadar uzun sürerse sürsün.
O tempo que seja necessário.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, biz burada olacağız.
Por muito que demore. Estaremos aqui.
Ne kadar sürerse sürsün.
O tempo que for preciso.
Ne kadar uzun sürerse sürsün sen ve ben bir gün tekrar bir araya geleceğiz.
Eu prometo. Oh, Deianeira...
Ne kadar uzun sürerse sürsün.
E se disseres mais uma palavra espanco-te até à morte com um martelo. Demore o que demorar.
Ne kadar uzun sürerse sürsün senin gözünde eski saygımı kazanana kadar başka bir yere gitmeliyim.
Eu preciso de ir para outro lado qualquer... até que encontre uma maneira de me redimir perante os seus olhos... demore o tempo que isso demorar.
Yücelik, ne kadar kısa sürerse sürsün bir insanı bırakmaz.
A glória, por breve que seja, nunca abandona um homem.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, umurumda değil.
Não importa o tempo que levar.
Bu, ancak bu p * çi ne kadar uzun sürerse sürsün yakadığımızda olabilir.
Seria até apanharmos o bandido.
Ve bu ne kadar uzun sürerse sürsün,... özgürlüğün düşmanlarını yenmeye devam edeceğiz.
Ao manter nossas forças armadas fortes, usando a força onde devemos... os EUA estão transformando a vida de pessoas aqui e ao redor do mundo.
Fakat inan bana, ne kadar uzun sürerse sürsün, olayı çözdüğünde, buna değecektir.
Acredita em mim, quando o resolveres... não importa quanto tempo demore, vale mesmo a pena.
Ne kadar uzun sürerse sürsün sakın hayatını risk almaktan korkarak geçirme.
Por mais longo que seja, não leves a tua vida com medo de tomar riscos.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, bunun üstesinden geleceğiz.
Não importa quanto tempo demore, vamos ultrapassar isto. Parabéns.
Ne kadar uzun sürerse sürsün.
Leve o tempo que levar.
Ne kadar uzun sürerse sürsün. Ancak hamileliğin bu döneminde bebeğin yaşaması imkansız.
Dure o que durar, mas nesta fase da gravidez tem de compreender que o bébé não vai sobreviver.
Ne kadar uzun sürerse sürsün. Güzel 20 yıl beklemek istiyorsan.
- Eu não me importo quanto tempo leve.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, seni bekleyeceğim.
E independentemente do tempo que levar, eu espero por ti.
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar var 47
ne kadar oldu 153
ne kadar uzakta 36
ne kadar da güzel 47
ne kadar süre 34
ne kadar garip 40
ne kadar iyisin 19
ne kadar kaldı 101
ne kadar lazım 37
ne kadar var 47
ne kadar oldu 153
ne kadar uzakta 36
ne kadar da güzel 47
ne kadar süre 34
ne kadar garip 40