Ne olur ne olmaz Çeviri Portekizce
805 parallel translation
Fırtınadan önce, ne olur ne olmaz diye önlem alıp mataramı doldurmuştum.
Tomei a precaução de encher o frasco dos cantis antes da tempestade.
Trene kadar size eşlik edeyim ne olur ne olmaz.
Levo-os ao comboio, para o caso de voltar a acontecer.
Ne olur ne olmaz diye çocukları çağırdım.
Trouxe os rapazes caso fosse preciso.
Plastik şampanya bardakları, ne olur ne olmaz.
Taças para champanhe em plástico, só em caso.
Aklınız varsa elinizi çabuk tutun, ne olur ne olmaz.
Não os peguem de improviso por um imprudente atraso.
Benim geldiğim köyde kızlar mart ve nisan aylarında erkeklerden uzak dururlar ne olur ne olmaz diye.
Na minha aldeia... as raparigas afastam-se dos homens em março e abril, só por precaução.
- Ne olur ne olmaz diye.
- É só para o caso de...
- Ne olur ne olmaz.
- Nunca se sabe.
Joe, sen ve Hag şuraya, yukarıya düzlüğe çıkın ne olur ne olmaz.
E, Joe, tu e o Hage podem ir para ali e ficar de vigia, pelo sim, pelo não.
- Dosyalara bakayım, ne olur ne olmaz.
Vou verificar os arquivos no caso de ter esquecido alguma coisa.
Vaslov'u oraya etrafı koklaması için yollamıştık, ne olur ne olmaz diye...
Mandámos o Vaslov vasculhar, pelo sim, pelo não...
İki hafta tatile çıktığımızdan gömüvereyim, ne olur ne olmaz, dedim.
Por isso, como estávamos saindo de férias por duas semanas, achei melhor enterrá-lo, por precaução.
İki hafta tatile çıktığımızdan gömüvereyim, ne olur ne olmaz, dedim.
Por isso, como íamos de férias por duas semanas, achei melhor enterrá-lo, por precaução.
Onun kendi güvenliği için, ne olur ne olmaz diye.
Só pelo caso...
Ne olur ne olmaz, siz kafalarınızı aşağıda tutun!
Protejam-se, só por precaução.
Yüksek değerli protein kapsüllerinden ve bulabildiğim kadar adrenalin tabletlerinden hazırladım. Bir ilk yardım seti de hazırladım. Ne olur ne olmaz diye.
- Me encarreguei de pegar algumas cápsulas energéticas e todas as... pastilhas de adrenalina que pude encontrar, e também um pequeno... estojo de primeiros socorros, nunca se sabe, estudei para enfermeira.
Ne olur ne olmaz.
Só para garantir.
Kızların biri ne olur ne olmaz diye kalmak istedi.
Uma das raparigas queria ficar, pelo sim pelo não.
Ne olur ne olmaz.
Só para prevenir.
Kulübeye bir an önce gelsen iyi olur, ne olur ne olmaz.
Em todo o caso, deves vir a minha casa o mais brevemente possível.
Sen ne olur ne olmaz, KITT'le kal.
Aconteça o que acontecer fica no KITT.
Pekala. Ne olur ne olmaz KITT'le kal.
Aconteça o que acontecer... fique no KITT.
Bu ne olur ne olmaz diyeydi.
Foi só para o que der e vier.
Koltuğun altında işimize yarayabilecek bir şeyler var, ne olur ne olmaz.
Debaixo do banco encontram algo que podem precisar... à cautela.
Aslında, Peder, dini tavsiyelerinizden yararlanmak isterdim ne olur ne olmaz.
De facto, Padre, ficaria feliz em ter o benefício do seu teológico... conselho, para o caso de algum acidente.
Hani şu "Ne olur ne olmaz" el bombası nerede?
Esse pequeno... por acaso... baby...?
Biliyormusun ne olur ne olmaz gitsem iyi olucak açsana.
Sabe, talvez seja melhor eu ir... só por uma questão de segurança.
Ne olur ne olmaz sen de yanımda dur.
Fica perto de mim.
Ne olur ne olmaz.
Pelo seguro.
Ne olur ne olmaz, istersen... o güzel incilerini kasamıza koyalım.
Só pelo seguro, preferia que me deixasses... guardar as tuas belas pérolas no nosso cofre.
Tanrı yardımcı olmazsa, ne olur ne olmaz.
Só no caso de Deus não aparecer.
Ne olur ne olmaz diye burada kaldım.
Resolvi ficar por aqui, pelo sim, pelo não.
Ne olur ne olmaz, çocuğun okuluna bir polis arabası gönder.
Manda um carro para a escola da menina.
Açacak isteyip istemediğini hatırlamıyorum, o yüzden ne olur ne olmaz diye birkaç tane getirdim.
Não me lembrava se querias limão, de qualquer maneira trouxe.
Ne olur ne olmaz, telsizlere yeni pil koydum.
Para prevenir, pilhas novas para os teus walkie-talkies.
Ne olur ne olmaz diye biraz bekleyeceğim.
Eu espero um pouco, é melhor.
Ne olur ne olmaz sen yine de yanına al ama benim için değil. Çok teşekkür ederim!
Mas nada para mim, muito obrigado!
Böyle bir seferde ne olur belli olmaz.
Nunca se sabe o que pode acontecer.
Ne olur olmaz ben tam arkanda bekliyor olacağım.
Estarei mesmo atrás de ti, para o caso de estares enganado.
Gidip baksan iyi olur. Bazen ne olacağı belli olmaz.
É melhor ires ver, nunca se sabe...
O zaman kesin cevabınız ne? Olur mu, olmaz mı?
Faça-me saber, então, se cumprirá ou não sua promessa.
Hodges'a söyle, ne olur olmaz dördüncü bölüğü hazır tutsun.
estão todos de partida mas ainda estão a mais de 50 quilómetros de distância. cerca de 80 milhas.
- Ne olur, ne olmaz. - Evet, efendim.
Pode fazer com que dure muito tempo?
Birazını zulaladım, Helen. Ne olur, ne olmaz.
Eu tenho escondido, por causa das coisas.
Bu günlerde ne olur, ne olmaz!
Os dias que correm são muito imprevisíveis.
Ama şu somunu buradan uzaklaştıralım. Ne olur, ne olmaz, değil mi?
Mas, pelo sim pelo não, não se aproximem desta porca.
- Ne olur olmaz...
É em caso de não conseguir-mos. sabe?
Ne olur bunu söyleme olmaz!
Não me digas isso, não pode ser!
Flavio, paket hazır olur olmaz... Roberto'yu bul, eski otele getir. Ne istiyorlarsa ver.
Flávio, assim que concluirmos encontra o Roberto e fecha o hotel velho.
İkisini de görmeyeli 15 yıl olmuştur. Ne olur, ne olmaz.
Deve fazer uns 15 anos desde que vi as duas.
Şimdi, orada bir şey olur olmaz... Ne olduğu umurumda değil... Hemen beni arıyorsun.
Assim que acontecer algo por aí, seja o que for, telefona-me.
ne olur 244
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olurdu 32
ne olursa 291
ne olur ki 25
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne olursun 26
ne olursa olsun 694
ne olurdu 32
ne olursa 291
ne olur ki 25
ne olmuş 1509
ne olmus 18
ne oldu 12116
ne oluyor burada 288
ne oldu sana böyle 73
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olsun 26
ne oluyor ya 17
ne oldu ona 111
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne oldu bana 30
ne oldu ki 237
ne oldu sana 334
ne oldu canım 18
ne oluyor 2215
ne olsun 26
ne oluyor ya 17
ne oldu ona 111
ne olduğunu bilmiyorum 211
ne oldu bana 30