Ona ne söyleyeceksin Çeviri Portekizce
124 parallel translation
Ona ne söyleyeceksin?
O que lhe vais dizer?
- Ona ne söyleyeceksin?
O que lhe vais dizer?
- Ona ne söyleyeceksin?
- O que lhe vai dizer?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Que vai dizer-lhe?
Fakat sadece merakımı gidermek için, ona ne söyleyeceksin?
Mas só para satisfazer a minha curiosidade, o que é que lhe vai dizer?
Bir düşünsene, ona ne söyleyeceksin?
Pense nisso. O que lhe vai dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
O que é que lhe vais contar? Nada.
Oraya çıkarsak, ona ne söyleyeceksin?
Se subires, que pensas dizer-lhe?
- Ona ne söyleyeceksin ki?
- Que lhe vamos dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
E que lhe vais dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
O que é que lhe vamos dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
O que lhe diz a ela?
Ona ne söyleyeceksin?
O que diz a isto?
- Ona ne söyleyeceksin?
Que vais dizer? - A verdade, claro!
Söylesene... ona ne söyleyeceksin?
Se não o conseguiste dizer-me a mim, como o dirás a ele? Nem sequer me o podes dizer a mim.
-... ona ne söyleyeceksin?
- dona da varinha?
Onu gördüğün zaman ona ne söyleyeceksin?
O que lhe dirá quando o vir?
Ona ne söyleyeceksin?
O que é que lhe vais dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
- Que vais dizer-lhe?
- Ona ne söyleyeceksin?
E o que vai dizer a ele?
Ona ne söyleyeceksin?
Está certo. O que vais dizer-lhe?
Demek istediğim, ona ne söyleyeceksin?
Que vai dizer-lhe?
- Ve ona ne söyleyeceksin?
- E vais dizer-lhe o quê?
Ona ne söyleyeceksin?
O que vais dizer-lhe?
Ona ne söyleyeceksin?
- Não, tu vais dizer-lhe.
Ona ne söyleyeceksin?
Que vai dizer-lhe?
Peki ona ne söyleyeceksin.
Que lhe vais dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
Que é que lhe vais dizer?
- Ona ne söyleyeceksin?
- O que lhe irás dizer? - Não sei.
Onu gördüğünde, ona ne söyleyeceksin?
Então, o que vais dizer-lhe quando a vires?
Ona ne söyleyeceksin?
O que lhe vai dizer?
- Ona ne söyleyeceksin?
- Quem?
Ne zaman söyleyeceksin ona?
Quando lhe vais dizer?
- Ona ne zaman söyleyeceksin?
Quando vai contar a ela?
Ona ne söyleyeceksin?
Que lhe vai dizer?
Ona ne zaman söyleyeceksin... benim çocuğumu taşıdığın için onunla evlenemeyeceğini?
Quando lhe dizes que não te casas por esperares um filho meu?
Şimdi, bana ne verdiğini, ona söyleyeceksin. - Ne?
- Conta-lhe o que me permitiste.
Onu gördüğün zaman ne söyleyeceksin ona?
O que é que lhe vais dizer?
Ona ne söyleyeceksin?
O que diz a isso?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Quando vais dizer-lhe?
- Yani ona dönünce ne söyleyeceksin?
- Não tem importância. - Vais dizer-lhe?
Babanı aradığında ona ilk ne söyleyeceksin?
Quando ligar ao seu pai, qual é a primeira coisa que lhe vai dizer?
* Ona gerçeği ne zaman söyleyeceksin?
Quando é que lhe vais dizer a verdade?
Ne demek istiyorsun? Tabii ki ona söyleyeceksin.
Mas que devo fazer agora?
Kumarhaneye inip, kocanı bulacaksın ve ona, muhteşem bir masaj yaptırdığını ve onunla evlendiğin için ne kadar mutlu olduğunu söyleyeceksin ve yarın Trenton'a geri döneceksin ve onunla evli kalacaksın, en azından...
Você vai descer ao casino, procurar o seu marido... e depois vai contar-lhe da deliciosa massagem que levou... e do quão feliz está de estar casada com ele... e amanhã vão voltar a Trenton... onde vai ficar casada com ele pelo menos...
Ona, ne yaptığımızı mı söyleyeceksin?
Vais contar-lhe o que fizemos?
- Şimdi ne olacak? - Jimmy'yi arayacaksın. Ona bir araba daha bulduğunu söyleyeceksin.
Ligas ao Jimmy, e dizes ao Jimmy que tens outro carro para ele.
İyi de ona ne zaman söyleyeceksin?
Mas quando vais dizer-lhe?
Gerçek hislerini ona ne zaman söyleyeceksin.
Então, vai dizer-lhe como realmente se sente?
Ona ne zaman söyleyeceksin?
Quando é que lhe disseste?
- Ona hakkımda ne söyleyeceksin?
De mim, do que está a acontecer?