Ona ne söyleyeceğim Çeviri Portekizce
110 parallel translation
Ona ne söyleyeceğim?
O que lhe hei-de dizer?
- Ona ne söyleyeceğim?
- O que é que lhe digo?
Ona ne söyleyeceğim?
Que lhe direi?
Ona ne söyleyeceğim?
Que hei-de dizer-lhe?
Ona ne söyleyeceğim?
E que lhe digo?
Ona ne söyleyeceğim?
Que é que lhe digo?
Ona ne söyleyeceğim?
O que é que lhe vou dizer? Mas, o que é que lhe vou dizer?
Ona ne söyleyeceğim ben?
Que hei-de dizer-lhe?
Ona ne söyleyeceğim?
Que lhe vou dizer?
Ama ona ne söyleyeceğim?
Mas o que vou dizer?
Ona ne söyleyeceğim? "Anne, bu herif beni öldürecek, ama tabut için harika bir anlaşma ayarladım."
"Mãe, este tipo vai-me matar, mas consegui um caixão a bom preço"?
Ona ne söyleyeceğim?
O que lhe direi?
Ona ne söyleyeceğim ki?
- O que lhe vou dizer?
Ona ne söyleyeceğim?
Ela vem a caminho. O que lhe vou dizer?
Karışık. Haklı, bilmeyi hak ediyor ama ona ne söyleyeceğim?
Complicado.
Ona ne söyleyeceğim? Aramızda benim kafa karışıklıklarımdan başka bir sorun olmadığını mı?
Pois, digo-lhe que por minha causa é que há confusão.
Ona ne söyleyeceğim? O ibneyle yalnız başınıza yiyin!
Vou ao restaurante com aquele maricas e não sei o que dizer-lhe.
Baban buraya gelse, ona ne söyleyeceğim?
Que direi aseu pai quando chegar?
- Ona ne söyleyeceğim?
Que é que digo?
Ama ona ne söyleyeceğim?
O que é que lhe digo? Ele esperou 10 anos por isto.
Babanı aramanı istiyoruz. Peki ona ne söyleyeceğim?
Precisamos que telefones ao teu pai.
- Ona ne söyleyeceğim.
- O que lhe digo?
Ona ne söyleyeceğim peki?
Tenho uma grande corrida.
Ona ne söyleyeceğim?
O que lhe digo?
Ona ne söyleyeceğim?
O que é que eu lhe ia dizer?
Sorun şu : ona ne söyleyeceğim?
- É o seguinte : o que é que digo?
İşte korktuğum da bu zaten, ona ne söyleyeceğim ki?
É disso que tenho medo, do que lhes vou dizer.
- Ona ne düşündüğümü söyleyeceğim!
- Olha que eu entro e digo o que penso.
- Ona ne söyleyeceğim, efendim?
- O que lhe digo, senhor?
Ve büyüdüğünde ona Kizzy'nin ne anlama geldiğini söyleyeceğim.
E quando ela crescer digo-lhe o verdadeiro significado de Kizzy.
- Ona ne yapacağını ben söyleyeceğim.
- Agora sou eu que digo o que fazer!
Kapıdan gireceğim, Peg bir şey söylemeden önce yani çok hızlı olmam gerekiyor ona ne kadar muhteşem gözüktüğünü söyleyeceğim.
Lá fora, a vomitar marshmallows. Parece Inverno lá fora.
- Ona ne mi söyleyeceğim? - Evet.
Que penso dizer-lhe?
O zaman yalan söylediğini anlamasının ne kadar süreceğini düşünüyorsun? Ona söyleyeceğim, merak etme.
Seja você, lphicles.
Babasının ne yaptığını bana sorduğu zaman... ona onun basit bir balıkçı olduğunu söyleyeceğim.
Quando me perguntar o que fazia seu pai vou dizer-lhe que era só um pescador.
Ona ne yaptığımı söyleyeceğim sana.
Vou contar-te o que lhe fiz.
- Ne? Stephanie dönünce, James'i bir daha yokluğunda ona bir köpek alan bir deliyle yalnız bırakmamasını söyleyeceğim.
Quando a Stephanie voltar, vou dizer-Ihe que ela não devia deixar o James com um louco que compra um cão ao filho enquanto ela está fora.
Anneni çağıracağım ve ne olup bittiğini ona söyleyeceğim!
Vou telefonar à tua mãe e dizer-lhe o que aconteceu!
Ona ne söyleyeceğim? Elindeki sopayla öldürecek beni.
Vai pensar que eu menti.
Ben ona şimdi ne söyleyeceğim?
Que diabo vou dizer-lhe?
Eee, ona ne söyleyeceğim?
- E digo o quê?
Ona hayatımı s * kmekle ne kadar lanet olası bir s * kici olduğunu söyleyeceğim!
Vou dizer-lhe como é imbecil por tentar lixar a minha vida.
Ona yarın söyleyeceğim, Nola. Başka ne yapmamı istiyorsun?
- O que mais queres que eu faça?
Beni seviyor ve bu işe yarar. Ona sadece onu ne kadar çok sevdiğimi söyleyeceğim.
Ele gosta de mim, há uma química...
Ne yaptığını söyleyeceğim ona.
Eu vou dizer-lhe que foste tu.
Ona ne söyleyeceğim ben?
- O que lhe vou dizer?
İçeri girip ona ne umması gerektiğini ve ona nasıl davranması gerektiğini söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe com o que pode contar e como lidar com isso.
Ama ona ne söyleyecegim?
Mas o que lhe digo?
Ona bu sefer ne söyleyeceğim, bilmiyorum.
Não sei que lhe hei-de dizer desta vez.
Ona ne istersem ve ne zaman istersem yapabileceğimi söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe que farei o que quero, quando quero.
Ona ne söyleyecegim?
O que é que lhe vou dizer?