Sadece bir dakika sürer Çeviri Portekizce
89 parallel translation
Yapmayın Kaptan, sadece bir dakika sürer...
Vamos, Capitão. Só leva um minuto.
Sadece bir dakika sürer efendim.
Levará só um minuto, senhor.
Kımıldama. Sadece bir dakika sürer.
Calma, rapaz, vai durar um pouco.
Sadece bir dakika sürer.
É só um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Não me demoro nada.
Gir.Sadece bir dakika sürer.
Entra. É só um minuto.
Sakın soğumasın, bu iş sadece bir dakika sürer.
Mantém-no ao lume, vou demorar só um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
É num instantinho.
Sadece bir dakika sürer!
Não demoro!
Sadece bir dakika sürer.
Só demoramos um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Só um minuto. Eu volto já.
Sadece bir dakika sürer.
Eu não demoro.
Bir dakika, sadece telefonu kullanmak istiyorum Sadece bir dakika sürer
Sou seguido por uns tipos armados.
Sadece bir dakika sürer.
- Eu te vejo no carro. Um minuto.
- Sadece bir dakika sürer.
- Estou muito ocupado.
Sadece bir dakika sürer.
É só um minuto, sim?
Sadece bir dakika sürer, tamam mı?
Demoro só um minuto, sim?
- Sadece bir dakika sürer.
- Só um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Não demora nada.
- Sadece bir dakika sürer.
- Só preciso de um minuto.
Sadece bir dakika sürer. Tamı tamına.
Leva literalmente apenas um minuto.
Hemen güç hücresini değiştireyim. Sadece bir dakika sürer.
Tenho apenas que trocar a célula de força.
- Ben sadece--sadece bir dakika sürer.
- Eu só--eu só iria um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Procuro um sítio para dormires.
- Lütfen, kalın. Sadece bir dakika sürer.
Por favor fique, apenas demorará um minuto
Sadece bir dakika sürer. Haydi.
- Isso só ira demorar um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
- Só será um minuto.
Iıııı... aslında belki içeri gelip... arasam.. sadece bir dakika sürer....
Achas que eu posso entrar e procurá-las? É rápido, eu sei que é tarde, mas...
Sadece bir dakika sürer.
Vai levar só alguns minutos.
Sadece bir dakika sürer.
Só demora um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Só um instante.
- Sadece bir dakika sürer. - Hayır, hayır.
- Só levarei um minuto.
- Burada konuşamam. - Sadece bir dakika sürer.
Não posso falar disso aqui, mas são só uns minutos.
- Haydi ama, sadece bir dakika sürer.
Oh, anda lá, demoramos apenas um minuto.
Efendim, sadece bir dakika sürer.
Senhor, só demora um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Só um minuto.
Sadece bir dakika sürer.
Só preciso de um minuto.
Konuşmamız sadece bir dakika sürer.
Eram só uns minutos. Podíamos conversar.
Sadece bir dakika sürer ve neredeyse bin dolar eder.
Isto deve durar apenas um minuto. E custa uns mil dólares.
Sadece bir dakika sürer.
Está bem, isto vai demorar apenas um minutinho.
- Evet, sadece bir kaç dakika sürer.
Sim, so só alguns minutos.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Levará apenas algunss minutos.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Só terá efeito durante uns minutos.
Aynı bir foton torpili gibi ayarlanabilirler ama sadece bir kaç dakika sürer.
Provamos os Exocomps e falharam. A Doutora Crusher e eu descobrimos que o Exocomp não falhou no teste.
Sadece bir kaç dakika sürer.
Só demora um minuto.
Hiç farkettin mi, bazen rüyalarında, rüyan saatlerce sürer... ama aslında sadece bir kaç dakika geçmiştir.
Alguma vez reparou que, quando sonha, o sonho parece se estender durante horas, mas realmente só dura alguns momentos?
- Sadece bir dakika sürer.
É num segundo.
Sadece bir dakika sürer.
Não vou lavar as mãos enquanto estou a torturá-lo. Só demora um segundo.
- Bir kaç dakika sürer sadece.
- Vai demorar poucos minutos.
eski bir I.R.A gerillası için bu sadece 20 dakika sürer. karıştır ve hazırla.
Um guerrilheiro, treinado pelo IRA, pode fazê-lo em mais ou menos 20 minutos.
Abseden bir parça örnek almak sadece bir kaç dakika sürer.
São só uns minutos, tira-se uma amostra do pus.
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane 124
sadece bir tane mi 18
sadece bir kez 77
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24