Size de Çeviri Portekizce
22,721 parallel translation
Tanrım. Size de, size de.
- Meu Deus, a si, a si.
Size de.
Adeus.
- Size de.
- Igualmente.
- Size de.
- Boa noite
O güzel toz karışımdan size de bıraktığımı biliyorum.
Sei que deixei aqueles sumos em pó.
Bu size ders olsun.
Que isto vos sirva de lição.
Artık size dert olmayacağız.
Não terá de se preocupar por muito tempo.
Patronum size Elizabeth Keen'i kaçırmanız için ödeme yaptı ve siz başarısızlığın yanında bir de onun ölümüne sebep oldunuz.
E você não só não lhe entregou o alvo como também lhe causou a morte.
Size 3 hafta önce icra mektubu gönderdik Bay Loescher
Loescher, enviámos uma carta de execução da hipoteca há três semanas.
Belki de Özel Ajan Weller'ın size güvenmemek için bir nedeni vardır.
Bem, o Agente Weller, talvez tenha um motivo para não confiar em vocês.
Bu para hakkında değil. Lütfen oturun. Size bir şey söylemek zorundayım.
Sente-se, preciso de lhe dizer uma coisa.
Size sormak istiyoruz Leyland okulunda başka bir öğrenciyi vurmadan önce
Gostaríamos de lhe perguntar... Há quanto tempo é que o Taylor Blaine estava em Marshall antes de alvejar outro aluno na "Leyland School"?
Eğer tuvalete gitmeleri gerekiyorsa, size kalmış. Götürme yükümlülüğünüz yok.
Se as quiserem levar à casa de banho, a decisão é vossa, mas não têm obrigação de o fazer.
Jane'in bir Truva atı olarak size gönderilen bir Sandstorm üyesi olduğunu düşünüyoruz.
Acreditamos que a Jane era um membro chave de Sandstorm enviada a vocês como Cavalo de Troia.
Bunu size söylememizin tek sebebi CIA Jane'i bulmadan önce onu yakalamak için yardımınıza ihtiyacımız olması.
A razão para vos contarmos agora é porque precisamos de ajuda para achar a Jane - antes da CIA.
Sanırım bu soru cevap faslı size yetti.
Acho que já chega desta merda de perguntas e respostas.
Size doğru gelen Bir trene
De dar um beijinho A um comboio em andamento
Tiyatro, komedi ve sürekli giyilip çıkarılan kazaklarla dolu bir gecenin sonuna yaklaşırken size tek bir sorum var...
Ao aproximarmo-nos do fim de uma noite de teatro e de comédia, com camisolas a serem vestidas e despidas, tenho uma pergunta para vos fazer...
Bir yanım size ihtiyaç duyuyor
Uma parte de mim precisa de ti
Size sınıfta yardım etmek çok hoşuma gitti Bayan King.
Gostei muito de a ajudar na aula, Menina King.
- Aynen. Biraz derine indim ve devlete güvenlik envanter kontrol etiketlerini tedarik eden şirketi buldum. Bulduğunuz etiketin gönderildiği adresi buldum ve adresi size gönderiyorum.
Procurei mais a fundo e encontrei a empresa que forneceu as etiquetas de inventário de controlo ao governo, encontrei a morada de entrega de onde a etiqueta foi enviada e estou a enviar-vos agora.
Size hem sahada hem laboratuvarda ihtiyacım olduğu ortada olduğuna göre bunlar işinize yarar.
Achei que uma vez que a necessidade de ter os dois no terreno e no laboratório é clara, isto ia dar jeito.
Keşke size o olmadan çalışmalarına devam edebileceğimi söyleyebilsem. Sanmıyorum.
Gostava de lhe dizer que continuarei o trabalho dele, mas creio que não posso.
Biri sizi tehdit ediyorsa, beni de tehdit ediyor demektir. Beni habersiz bırakırsanız size yardım edemem ve birbirimize yardım etmemiz gerekiyor.
Se vos ameaçam, ameaçam-me a mim, mas se me deixam às escuras, não vos posso ajudar, e é suposto ajudarmo-nos uns aos outros, certo?
Biz de size doğru geliyoruz.
Vamos ao vosso encontro.
Ya size dokunulmazlık anlaşması sağlarsam?
E se te arranjasse um acordo de imunidade?
Size öğreteceğim tek bir ders varsa o da her biriniz içinizden doğrunun ne olduğunu biliyorsunuz.
Ou ambos. Mas se há uma lição que vos posso ensinar é que cada um de vocês sabe lá no fundo, o que está certo.
Bunu ispatlamaya hayatımı adamadan önce size doğruyu söyleme şansı veriyorum.
Estou a dar-lhe uma oportunidade para me dizer a verdade, antes de dedicar a minha vida a provar isso.
Mezuniyetten önce, size saha ofisini ziyaret etme şansı vereceğiz.
Vamos dar-vos oportunidade de visitarem uma delegação. antes de terminarem o curso.
Ryan'ın bilerek mi size sırt çevirdiğini düşünüyorsun?
E acha que o Ryan desapareceu de propósito?
Sadie'yi seviyordum, sadece... Bay Beakman, size tavsiyem konuşmayı bırakın ve kendinize bir avukat bulun.
Sr. Beakman, o meu conselho é que pare de falar e arranje um advogado.
Hiçbirimizin çölde var olandan çok daha önemli ya da güzel bir şeyler keşfetmeyeceğimizi size hatırlatabilir miyim?
Relembro-o que nenhum de nós irá descobrir nada mais importante ou maravilhoso do que está naquele deserto?
Size göstermek istediğim bir şey var.
Gostava de mostrar-lhe uma coisa.
Britanya'da size ihtiyaç var.
Precisam de si na Grã-Bretanha.
Size ve ailenize çabuk ve sorunsuz bir gebelik sağlayabilir ve sağlıklı, düzgün gelişen bir bebek verebiliriz.
Podemos dar-lhe, a si e à sua família, a melhor hipótese de uma conceção rápida, uma gravidez calma e um saudável e viável recém-nascido.
Aynı hücreler size Castor patojenini de verebilir.
Essas células podem dar-vos o agente patogénico para o Castor.
- Bunu size duyurmaktan mutluyum. Brightborn Teknolojilerinin geçici CEO'su olarak hizmet vereceğim.
Tenho o prazer de anunciar que serei o próximo diretor interino da Brightborn Technologies.
Onunla gidin de mallari gostersin size.
Vamos lá, rapazes. Mostra-lhes a mercadoria.
Ayrıca Ezekiel'ın size güvendiğini de biliyorum. O yüzden buraya geldim işte.
Sei que ele confia em ti, e é por isso que estou aqui.
Litchfield Devlet Hapishanesi'nden bir mahkum size ulaşmak istiyor.
Uma reclusa da Prisão Federal de Litchfield está a tentar contactá-lo.
Size şimdi inşaat ustabaşı eğitmeninizi takdim edeceğim. Bay McDonald.
Vou apresentar-vos o vosso formador mestre de obras, o Sr. McDonald.
Size güvenlik eğitiminden bahsedecek. Böylece kazasız belasız verimli bir şekilde çalışacaksınız.
Vai dar-vos formação de segurança e higiene no trabalho, para que possamos aprender num ambiente seguro e eficiente.
Ve bu yüzden artık size, hepinize sonunda vaktin geldiğini söylemekten mutluluk duyuyorum!
É por isso que fico feliz por dizer-vos... de dizer-vos a todos vocês... que finalmente chegou o momento!
Neden tövbe etmesi gerektiğini size sadece o söyleyebilir.
Só ela pode dizer de que se arrependia.
Arada bir Dünya 2'de size görünürsem sakın şaşırmayın eşyalarını odanda sağa sola atarım.
Não se surpreenda se eu me projectar na Terra 2 de vez em quando, só para atirar as suas coisas do outro lado do escritório.
Size göstermek istediğim bir şey var.
Preciso de te mostrar uma coisa.
Biri size Pembe Siksok içer misin diye sorarsa onu hemen atın, çünkü boktan bir şey.
Se alguém vos oferecer um copo de Foda Cor-de-rosa, deitem-no fora, porque é uma porcaria.
Onun da size ihtiyacı yoktu ama buradasınız işte.
Nem ele precisava de vocês, mas estão aqui.
Gelin de size yeni evinizi göstereyim.
Porque não vos mostro tudo?
- Buraya Twen-X adına iş alımı için geldim. - Size bunu vermem gerekiyor.
Sou da Twen-X e tenho de lhe dar isto.
Konserve fasulye yüzünden size zarar vermeyeceğiz dostum.
Não os vamos magoar por causa de uns feijões.
size de mutlu noeller 19
size değil 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
delia 49
size değil 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
delia 49