Sonra birden Çeviri Portekizce
1,409 parallel translation
Sonra birden bire birşeye çarptık.
Então, de repente... nós batemos.
Sonra birden eyalet polislerinin saldırısına uğradık.
De repente, nós estavamos cercados por polícias estaduais.
Sonra birden bire, çocuk komplikasyonlar göstermiş : enfeksiyon, yüksek ateş...
Acabam por surgir complicações, uma infecção, febres altas,
Sonra birden kollarımı tuttu ve "bu bir karakter bozukluğu, seni incitmek istemedi. O hasta" dedi.
Então segurou as minhas mãos e disse-me..... É um vício.
İnsanların oraya alışverişe gidip... havadan sudan konuştuklarını, bilirsin, spagetti falan... ve sonra birden üzerlerine sevgi çiçekleri döktürlerini söylediler.
A gente vai às compras... começa-se a falar casualmente, já sabe, de "spaghetti à la carbonara"... e de repente nasce o amor, quando menos se pensa.
Sonra birden aklıma geldi ; belki daha fazlası vardır, anlıyor musun?
E, depois pensei : talvez haja algo mais, compreendem?
Sonra birden ağlamaya başladı ona sarıldım ama beni itti.
E ela começou a chorar. Eu abracei-a.
Sonra birden ortaya Cumartesi Gecesi Ateşi çıkıverdi.
E pelo caminho aparece o Saturday Night Live.
Nietzsche'den alıntılar yapıyorsun, sonra birden mühendis oluyorsun.
Primeiro cita Nietzsche, agora já é um engenheiro.
Tam arkamdaydı, sonra birden...
Ele estava mesmo atrás de mim e depois...
Neden bunca yıldan sonra birden zavallı Wayne'i havaya uçurmaya karar verdin?
Porquê, depois de todos aqueles anos, decidiste mandar o pobre Wayne pelos ares?
sonra birden durumu idrak ettim.
Este tipo de... - Realização.
Bir saniyeliğine burdaydı, ve sonra birden gitti.
Esteve aqui um segundo, depois desapareceu.
Sinemaya gittim. Çıkışta bilardo oynadım, bir kitap aldım, bir gömlek aldım, bir kova dolusu kahve içtim, kitabı okudum. Sonra birden benim de bir evim olduğu aklıma geldi.
Fui ao cinema, joguei bilhar, comprei um livro, uma camisa, bebi um balde de café, li o livro e depois ocorreu-me :
"Sonra birden onu annemin arabasında unutmuş olabileceğimi fark ettim."
"De repente, percebi que talvez o tivesse esquecido no carro da minha mãe."
Sonra birden aklıma geldi. Ben bir hata yapmamıştım.
Então ocorreu-me, não tropecei em nada.
Sonra birden gardiyanlar, doğrucu Mac'in üstüne yürüdüler.
Os guardas vieram a correr e seguiram logo para o Mac.
Sonra birden... Onu almak için geri dönmem lazımdı, nasıl yapabilirdim?
E depois... tinha de voltar e trazê-lo, mas como é que conseguia?
Her şeyi iyiydi. Ama sonra birden...
Estava tudo bem, e de repente...
Sonra birden ilk sinyali aldım.
Foi quando tive a minha primeira suspeita...!
Sola dönün, sonra yine sol, sola dönmeye devam edin. Sol, sol, sol, sonra birden, oradasınız!
Vire à esquerda, esquerda novamente, continue a virar à esquerda, esquerda, esquerda, e você estará lá.
Sonra birden bende bir ampul yandı.
Aí, caiu minha ficha.
Birisini bir yerde görüyorsunuz ve sonra birden sizi...
Esta cidade, já sabe, vê a alguém num lugar, e logo noutro, - torna-te muito...
Önce bir şey anlatmıyorsun, sonra birden içini döküyorsun.
Primeiro nada e agora deixou as portas abrirem-se!
Sonra birden öldü gitti.
Mas logo se foi.
Sonra birden şereften, vatan borcundan falan konuşmaya başladı.
Depois, começou a falar dessa treta da honra e do dever. Juro.
Sonra birden bire anladım.
Então é como ser atingido por uma marreta.
Sonra birden hayvan gibi saldırdım, onu köşeye sıkıştırdım ve tüm gücümle yüklendim kroşe, kroşe, kroşe, sol, sol, sol.
Depois entrei como um animal, atirei-o ao canto e descarreguei-lhe tudo o que tinha. Gancho, gancho, esquerda...
Sonra birden onu da alıp buraya geliyorsun.
E depois apareces aqui com ela como se nada fosse?
Sonra birden aklıma düştü. Şu Muharrem'i de bir ziyaret edeyim, hâlini hatırını sorayım dedim.
Então, pensei que podia visitar o nosso Muharrem.
Şu harcama raporlarını onaylatacaktım sonra birden..
Estava a tratar do relatório de despesas e o Toby... ele...
Birden topuğu kırıldı ve sonra sanki oturur gibi yapıp elini başına koydu.
Tinha partido o salto... E depois sentou-se e levou a mão à cabeça.
Ve sonra, kendimi birden, daha önce hiç söylemediğim bir şeyi söylerken buldum
E então disse algo que nunca tinha dito antes.
Sonra tekerleği milinden tuttu ve bir anda, arabayı kar tepeciğinden kurtardı. Sanki 10 kişi birden tutmuş gibi. On!
Ele pegou a roda do eixo e num instante... a carruagem foi tirado do banco de neve em dez minutos, dez!
Sadece o ufaklığa yardım etmek istiyordum. Birden ayaklarım yerden kesildi. Sonra tek hatırladığım suda olduğum.
Então eu estava a tentar ajudar... o pobrezinho, quando de repente, perdi o equilíbrio e a última coisa que me lembro é cair na água.
Sonra pikniğimiz birden bire bir ilişkiye dönüşüverdi.
E o piquenique tornou-se numa relação.
Viagra takviyeli sevişmeyle geçen birkaç günden sonra, birden benimle yaşamaya karar verdi.
Agora, depois de uns dias cheio de sexo provido de Viagra e de repente, ele pensa que vive comigo.
Bas, davul ve sonra hepsi birden.
Baixo, bateria e o resto.
10 ay sonra da birden onu serbest bırakırız.
Passados dez meses, soltamo-los.
Ama birden gözden kayboldu... Kısa süre sonra, bu tür şeyler yapmayı bıraktım.
Mas ele desapareceu antes que eu... pouco depois disso, parei de fazer essas coisas.
Sonra da birden çıkardı.
E então ele tirou para fora.
Daha sonra... sonra Chuck birden, çılgınca kahkahalar atarak dolaptan dışarı fırladı.
E depois... e então o Chuck saiu do meu armário, às gargalhadas.
Hepsinin birden o oyunu oynadıktan sonra öldürülmüş olma ihtimali ne kadar?
Quais são as possibilidades de todos eles terem sido assassinados logo depois de terem jogado o jogo?
Sonra başka erkekleri eve getirdin, ve birden bire benden konsere gelmemi istiyorsun.
Depois tens tipos a vir cá para encontros, e de repente convidas-me para ir a um concerto.
Sofia, unutma, kahkaha derinlerden gelir sonra da birden boşalır.
Lembra-te que o riso tem de vir bem lá de dentro para depois rolar cá para fora.
Eğer sen, sebep olmadan senin hafızanı kaybedemezsen sonra o, sebep olmadan birden dönmemeliydi.
Se não podes perder a tua memória sem uma razão então ela também não deve regressar sem uma razão.
10 solucan birden öğleden sonra 7'ye kadar yenmiş olacak.
Todas as 10 minhocas têm de ser comidas até às 7 da tarde de amanhã.
Öğleden sonra montaj odasında öğle yemeği yiyorduk. Birden, ne oldu bilmiyorum. Ama aniden düşüp bayıldı.
Estávamos na sala de montagem, esta tarde, estávamos a almoçar... e, subitamente, não sei o que aconteceu, ele teve um colapso.
En iyisi bunu getirmemek diye düşündüm, fakat sonra... tam kapıdan çıkarken elime birden elime alıverdim.
Achei que fosse melhor não trazer isso, mas então... pulou na minha mão assim que eu passei pela porta.
Evet, ilk önce anlamadım ve daha sonra birden anlayınca, söyledim.
Não percebi isso à primeira, então disse-o.
Giriş yolundalardı ve sonra... birden gittiler.
E depois simplesmente desapareceu.
birden bire 35
birden 115
birdenbire 86
birden aklıma geldi 16
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
birden 115
birdenbire 86
birden aklıma geldi 16
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra konuşuruz 306
sonra ne olur 16
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21
sonra konuşuruz 306
sonra ne olur 16
sonraki soru 17
sonra ben 38
sonra gelirim 43
sonra da 378
sonra ne oluyor 32
sonraki durak 25
sonra dedim ki 21