Ya bu Çeviri Portekizce
27,902 parallel translation
Ya bu gerçek değilse ve tüm hayatımı mahvediyorsam?
E se isto não for real e eu estiver a arruinar a minha vida toda?
Ya bu bir yanıltmaysa?
E se isto for uma diversão?
Baksana. Kayınvalide-gelin yemeği yesek ya bu akşam?
E se fizermos um pequeno jantar de sogra e nora hoje à noite?
Ya bu sonsa?
E se isto for o fim?
Ya bu olacak ya da hiç.
Receio que ou é isto ou nada! - Acalme-se, vá! Todos precisamos de amor e todos precisamos que cuidem de nós. ...
Sadede geleceğim, burada hepimiz problemliyiz ama bu var ya bu saf kötülük.
Vou directa ao assunto, somos todos perturbados aqui, mas esta... É o mal em pessoa.
Peki ya bu kart.
Mas esta carta.
Ya bu sonsa?
E se for isso?
- Şeytan tüyü var ya bu herifte!
Caramba, aquele tipo consegue afectar-nos.
- Peki, ya bu... satmak için 1000 $ lık bir şişe şarap deseydim? - 1000 $ lık bir şişe.
Mesmo assim, eu não pagaria mil dólares por essa merda.
Peki ya bu?
E quanto a isto?
Ya bu kadınları?
E estas mulheres?
- Bu, Sarah'ya kalmış bir şey değil Eddie.
Não cabe à Sarah, Eddie.
Bu kişilerden herhangi birisi Loksat ajanı olabilir 00 : 02 : 31,964 - - 00 : 02 : 33,531 Ya da Loksat'ın kendisi.
Qualquer um aqui pode ser um agente do LokSat ou o próprio LokSat.
Özellikle, bu demek oluyor ki aracın motoru Ya ortada ya da arkadaymış.
- Especificamente, significa que o carro tem um motor central ou traseiro.
Bu arada, dramatik bir şekilde, Düzinelerce yerel ve federal polis memuru Midtown'daki bir binada saldırıya uğradı, çıkan çatışmada
Enquanto isso, numa cena dramática, dezenas de agentes da lei locais e federais invadiram um edifício no centro esta noite, a resgatar vários polícias e a prender quase 12 pessoas...
Şimdi sormak zorundayım bu ikilinin evlenmesine bir itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza dek sussun.
Agora sou obrigado a perguntar se alguém tem algo contra estes dois se casarem, diga agora ou cale-se para sempre.
Madem bu kadar umurunda iş yaptırmak için birini tutabileceğin uygulamalar var. Getir götür ya da sırada beklemek gibi.
Se te importas realmente, há aplicações para contratar pessoas para fazer coisas como passar recados e esperar em filas.
Ciddi mi bu ya?
Ele está a falar a sério?
Bu kan davası ikimize de pahalıya mal oldu.
Esta disputa de sangue tirou-nos muito.
Gerçekten Croft ya da Wilson'ın parmaklarının bu düğmenin üzerinde olmasını mı istiyorsun, Roberta?
Quer, realmente, o Croft ou o Wilson com os dedos no botão, Roberta?
Bu akşam Kieran'ın doğum günü için eğlenceli bir şey yapsak ya?
Porque não fazemos algo divertido para os anos do Kieran esta noite?
Olay da bu ya.
- Essa é a questão.
Bu odadan biri Emma'nın saldırıya uğradığını gördü mü?
Alguém nesta sala viu a Emma ser atacada?
Ne yaptığınızı biliyorsanız, bu zayıflık işareti ya da kötü annelik değildir.
Não é um sinal de fraqueza, ou de ser uma má mãe, se é onde quer chegar.
Şu anda gelinliğimin içinde hayatımın en mutlu ve korkunç gününde ailem ya da yardım edenim olmadan bu odanın içindeyim.
Então aqui estou eu, vestida de noiva, no dia mais feliz da minha vida, num quarto sem família e sem ajuda.
- Çantamı dün gece evde boşalttım ve içinde yoktu. - Ne oluyor ya? Yani bu...
Esvaziei a mochila ontem em casa e não estava lá.
Cinayet bu kadar sarsıcı olduğu zaman Dünya'ya yeni bir açıdan bakmanızı sağlar.
Quando um assassinato bate assim tão perto de casa... Isso faz-vos ver o mundo de uma nova maneira.
Çok yalnız ve Dünya'ya çok kızgındım, bu yüzden...
Eu estava tão sozinha e... zangada com o mundo, por isso...
Yani, bu olaylar birinin Emma'ya takıntılı olduğunu ve onu takip ettiğini gösteriyor. Evet. Yani, söylemediğiniz başka bir şey varsa herhangi bir şey...
Por isso, se houver algo que não nos tenhas contado...
- Hallettiğimizi sandık ama öyle ya da böyle, bu Emma ile alakalı.
- Pensávamos que estava tratada... mas, de uma maneira ou de outra, isto é sobre a Emma.
Babama göre bu kişi, Krasnov'un Amerika'ya olan yolculuğunu Rixar Energy'nin yardımıyla organize ettiği kişi.
Segundo o meu pai, essa pessoa tratou da viagem dele para os EUA facilitando a ajuda da Rixar Energy.
Ya bütün dünyadaki hayvanlar, "bu kadarı yeter" dese?
E se, por todo o mundo, os animais disserem "basta"?
Bu resim bize o ruhu çekecek kimin acıya sebep olduğuna yönlendirecek.
Este espelho vai desenhar esse espírito para nós que está a fazer Veer sofrer.
"bu mu aşk... ya da bir gözyaşı..." "... gözlerimden aşağı süzüldü. "
Isto é amor ou uma lágrima que escorre do meu olho
Ama senin yönteminle, tam olarak kredi kartı işlermleri için üç çek yazma ve postalama için birkaç kişi muhtemelen de muhasebe için bir ya da iki kişiye ihtiyacımız olacak. Bu da 12 yeni çalışan mı demek oluyor yoksa?
Mas com a tua solução precisamos de três pessoas a lidar com pagamentos de cartão de crédito, mais umas quantas para passar e enviar os cheques, talvez um contabilista ou dois.
Siktir ama ya. Bu şeyler ben ordayken bile yeterince berbattı.
Credo, isto já era mau comigo lá.
Başka hamlem kalmadı, bu şey bana şunu düşündürdü ya şirket benim şirketim olmasaydı?
Eu já não sabia o que fazer e aí lembrei-me...
Bu onların insanları korumaya ya da güvende tutmaya çalışmadıklarını gösteriyor.
Isso mostra que eles não queriam proteger as pessoas nem mantê-las seguras.
Bu da onu ya şeytani bir dahi yapar ya da tamamen deli yapar.
O que faz dele um génio do mal ou um doido varrido.
İlişkisinin dağılmasına epey üzülüyordu bu yüzden o ve birkaç arkadaşı Meksika'ya balık avlamaya ya da klamidya hastalığına yakalanmaya gittiler.
Ele ficou muito triste pelo fim da relação, por isso foi com alguns amigos para o México apanhar peixes e, talvez, clamídia.
Ya da bu ufaklık yapmış olabilir!
Que diabos! Pode ter sido esse sujeito aí.
Bir kargom var, ama bu toplantıya gitmek zorundayım.
Tenho uma entrega da UPS, mas tenho que ir a uma reunião.
Tren bu istasyondan ayrılıyor dostlarım, ya siz de içine atlarsınız ya da arkada kalırsınız.
Vamos falar internamente e depois reunimos novamente consigo.
Bu ne rahatlık ya?
Frio como gelo!
Kıyıya vuran sadece bu.
Só trouxeram isto.
Bu ne boktan şeydir ya.
Isso é tramado.
Adalet arayışını ya da intikam zevkini anlarım ama seni zorlayan yok. Niye bu işi üstleniyorsun?
Entendo a procura por justiça ou a felicidade da doce vingança, mas ninguém te está a forçar a fazer isto, por isso, porque o fazes?
Artık pek fark edeceğinden değil ama bütün bu ana kuzusu ayakları var ya?
Já não interessa mais, mas só para que saibas, tudo isso do menino da mamã?
Senin de bu dar deri giyip her tarafını göstermen var ya?
Bem, toda essa tua coisa de "cabedal apertado num corpo bom"?
Sence neden bu kadar aşırıya kaçtı?
Porque achas que ela reagiu assim tão... apaixonante?