Yat Çeviri Portekizce
32,788 parallel translation
Reddington'ın kaynağına göre NexaCo tankerleri düzenli olarak Kirk'ün Baton Rouge'daki rafinerisinden sevkıyat yapıyor.
Não deixa muita margem para erros. Qual é o plano dele ao certo?
Hala salağa yatıyorsun ha?
Ainda com joguinhos?
Bak, emekliliğe hazırlanıyordum tamam mı, ama hiç yatırımım yoktu. Ama bir yaşam tarzı istemiştim.
- Estava pronto para me retirar, as minhas poupanças eram uma treta mas eu queria aquele estilo de vida.
Ondan çok daha önce iflas etmişti ama son kuruşlarını sana yatırdı evet.
- Foi à falência antes, mas apostou tudo o que tinha em ti, sim.
O bir yatırımdı.
- Foi um investimento.
Federal olarak fonlanmış ilk kızılderili yatılı okulu.
Foi a primeira escola interna índia com fundos federais.
Sana 6 milyon dolar değil 600 bin dolar yatırmanı tavsiye ettiğimi de unutma.
Há riscos em todos os negócios e não te esqueças que te aconselhei a investir 600 mil, não 6 milhões de dólares, neste negócio.
Ve eğer başarısız olsaydı, ki oldu hala elinde 5 milyon doların olacaktı ve başka bir fırsata yatırabilecektin. Ama sadece delinin biri tüm parasını tek bir anlaşmaya yatırır.
Se tivesse falhado, o que aconteceu, ainda terias mais de 5 milhões, para investir noutra oportunidade, mas só um louco mete todo o dinheiro num só negócio.
- Şuraya yatırın.
Coloquem-no aqui.
Yatırdınız mı?
- Apanharam-no?
Yatırımcıların en çok sevdiği şey rakibini yere sermektir.
Não há nada que os investidores gostem mais do que esmagar a competição.
Evet, kardeşim karımla yatıyor da.
Sim, o meu irmão está a dormir com a minha esposa.
Doğru bir prototip üretebileceğim güvenli bir ağ kurmama yeter. O parayla daha fazla yatırımcı çekebilirim.
Isto da criptomoeda da Bitcoin, andei a ler sobre isso, e, se me permite, o seu sucesso parece bastante...
Ama yine de denetlemek felan istemiyorsun? İstiyorum, ama... bak. Ben parayı koda değil, sana yatırıyorum.
Estou só a dizer que, mesmo que não funcionasse, com o dinheiro que estou disposto a dar-te, podemos contratar uma equipa e fazer disto mais do que um código.
Ne kadar kabiliyetli olduğunu biliyorum o yüzden fikire yatırım yapıyorum. Pekala? Kod çalışmasa dahi...
Podemos transformar isto em algo real que tem o poder de mudar o mundo.
Ayrıca sevdiğim kadın zenciyle yatıyor.
E a mulher que amo está a foder o palavra "N" Jim.
Anlamıyorum Bar. Sanki beyni uykuya yatıyor ve başka biri komutayı ele alıyor.
Não entendo, Bar, é como se fosse outra pessoa.
-... yatıyor olabilir mi?
Também... ter dormido com o tipo da fotografia?
Uçakta koltuğunu yatıranlara.
Pessoas que inclinem seus baancos para trás num avião.
Yemekler yemeyip yanına yatılacak gibiymiş.
A comida é suposta de ser fabulosa.
Daria kocasıyla yatıyordu, eğer öldüreceği biri varsa o olacağı kesin.
Bom, a Daria andava a dormir com o marido dela, por isso se alguém lhe guardaria rancor, seria ela.
Hemen yere yat!
No chão, agora!
Maddie'yi öldürmek sinirini yatıştırmadığı için müşterilerinin peşine düştü. Muhtemelen birisi kendini savununca onlardan biri tarafından bıçaklandı.
Matar a Maddie não saciou a sua raiva, por isso veio atrás dos clientes dela e talvez fosse esfaqueado quando um deles se tentou defender.
Kiminle yatıp kalktığın üstüme vazife değil ama...
Olha, com quem andas a dormir não é um assunto meu, mas...
Eleanor Bloom'un bütün nakliye ekibi sızmış bir şekilde yerde yatıyor.
Toda equipe de mudanças da Eleanor Bloom está desmaiada no chão.
Çoğu Perry'nin başında olduğu hapishanede yatıyor.
Muitos deles estiveram na prisão que o Perry geria.
Beni en büyük yatılı okula gönderdi ama ben yaramaz bir çocuktum ve sanat için kaçtım.
E enviou-me para os melhores colégios internos, mas eu era danada e fugi para uma vida nas artes.
Yere yat.
Chão.
Çıktığımda yerde yatıyordu. Suni teneffüs yapmayı denedim ama...
Tentei reanimação mas...
Alt katta yatırmam gerekti.
Mandei-a ir dormir para o piso de baixo.
Bayan Hathaway, hastanede yatıyor ve durumu kritik.
Ela está no hospital em péssimo estado.
Bazen yalnızca bir ajana, bazense orta kademe bir bürokrat ya da yatırımcıya şantaj yapılıyor.
Por vezes, é apenas um agente. Outras vezes é um burocrata ou um financeiro a ser chantageado.
Patlama olduğunda eğilip zemine yat ve sıkı tutun!
Quando explodir... mergulha, mantém-te quieto, e aguenta.
Fakir insanların yatırım yapmaya zamanları yoktur. Çünkü fakir insanlar parasız kalmamakla meşgüldürler.
Os pobres não têm tempo para fazer investimentos, porque estão ocupados a tentar não ser pobres.
İyi ki, Denver'da teknoloji yatırımı pek yok.
Felizmente há pouco capital para investir em tecnologia em Denver.
Her neyse, şirketim küçük birkaç yatırım için belki bir alana ihtiyacımız olur diye burayı kirayla elinde tutmaya çalışıyor.
Enfim, a minha firma de capital de risco manteve o imóvel, no caso de precisarmos de um espaço para uma nova empresa.
Serbestleştirmeyi denemek için lobiciliğe ne kadar para yatırdığımdan haberin var mı?
Sabes quanto dinheiro gastei a fazer lobby pela desregulação?
Bilirsin, ben hala her gece orada yatıyorum.
Sabes que ainda durmo lá em cima, todas as noites.
Solotov yakındaymış dediler ama biz, neredeyse bir haftadır yatıştayız.
Ouvimos que o Solotov estava perto, tínhamos estado acampados uma semana e nada.
Yere yatın!
Baixe-se!
Bugün sanayiye yatırılan para iş sahibinin daha fazla üretmesini ve kazanmasını sağlıyor.
Hoje, na indústria, o dinheiro investido tornando possível ele produzir mais e, portanto, ganhar mais.
Yatılı okuyan çocukların şifreleri ve etikleri farklıdır.
Alunos de colégios internos têm éticas e códigos diferentes.
Onu yatırmamız gerekiyor.
Temos de interná-lo.
Ortalık biraz yatışsın.
Deixa as coisas acalmarem um pouco.
Yere böyle yatılır.
Esse chão.
Yat yere.
Abaixa-te.
Bunu yemekte masaya yatırabiliriz.
Continuamos com isto ao jantar.
Hepsi Tahmini Kargaşa'ya yatır. Hepsini mi?
- Caos Calculado.
Huzur içinde Yat, Artie. - Umarım buna değmiştir.
- Espero que tenha valido a pena.
Yere yatın!
Todos no chão!
Yere yat!
Baixa-te!
yatak 72
yatıyorum 22
yatakta 69
yatacağım 26
yatağa 92
yatak odası 37
yatıyor 21
yattım 17
yatmaya gidiyorum 52
yatma vakti 58
yatıyorum 22
yatakta 69
yatacağım 26
yatağa 92
yatak odası 37
yatıyor 21
yattım 17
yatmaya gidiyorum 52
yatma vakti 58
yat aşağı 27
yatın 69
yatma vakti geldi 17
yatağa gel 55
yat yere 33
yatağa git 40
yatak odasında 61
yatağın altında 21
yat artık 31
yatma zamanı 59
yatın 69
yatma vakti geldi 17
yatağa gel 55
yat yere 33
yatağa git 40
yatak odasında 61
yatağın altında 21
yat artık 31
yatma zamanı 59