English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ş ] / Şükürler olsun ki

Şükürler olsun ki Çeviri Portekizce

510 parallel translation
Şükürler olsun ki yine buradayız.
Agora, é uma bênção.
Şükürler olsun ki buraya da gelmediler. Bu yaptığınız aptalca bir davranıştan da öte ve itibarım açısından sizi burada saklayamam.
Graças a Deus nunca virão aqui, mas mais um pouco do seu comportamento estúpido e nem mesmo a respeitabilidade da minha casa o protegerá.
- Tanrıya şükürler olsun ki hayır.
- Viram alguma coisa?
Doktor, şükürler olsun ki gelebildiniz.
Oh, doutor, graças a Deus que chegou.
- Allah'a şükürler olsun ki.
- Allah seja louvado!
Şükürler olsun ki yaşına uygun davranmayı akıl ediyor.
Agradeçam aos céus ele portar-se como uma pessoa da idade dele.
Tanrıya şükürler olsun ki size memeler vermiş madam.
Graças a Deus, Ele lhe deu seios!
Şükürler olsun ki haklı, diye düşünüyorum.
Graças a Deus. É o que eu penso : graças a Deus que tem.
Şükürler olsun ki, hipodontikal moleküller hasar görmemiş.
Felizmente, as moléculas hipotôndicas estão intactas.
Ama şükürler olsun ki elimde kalan bir şey var :
Mas, graças a Deus, ainda tenho uma coisa :
Başkalarından bize gelen nimet için sana şükürler olsun ki, başkalarıyla paylaşalım kendimiz kazandığımızda daha cömert olalım.
Agradecemos-Te os alimentos que outros nos dão na esperança de os partilharmos com os nossos semelhantes e de sermos ainda mais generosos quando forem nossos.
Balık yüzmek zorundadır ama Tanrılara şükürler olsun ki bir şey satın almak zorunda değilim.
Os peixes têm de nadar. Mas graças aos deuses, eu não preciso comprar nada.
Şükürler olsun ki bana dediklerine kimse inanmadı.
Graças a Deus que ninguém ligou ao que ele me chamou.
Şükürler olsun ki o Almanların yanında usta bir avcı yok.
Ainda bem que os alemäes näo têm um verdadeiro caçador entre eles.
Tanrı'ya şükürler olsun ki sen ölmeden önce ölmeme izin verdin.
Além disso, agradeço a Deus, que me fez morrer antes de você.
İstediği şeyin bedeli her ne olursa olsun, ona bunu ödeyebilme... imkanı tanıyan yüksek sosyal statüsüne şükürler olsun ki, bu sayede... bu duruma düşmüş kadınların hiçbirini ıskalamamayı başarıyordu.
Graças à sua alta posição social que lhe permitia pagar qualquer preço, ele conseguia não falhar uma.
Şükürler olsun ki, evde değilmiş.
Ainda bem que não estava em casa!
Julian, şükürler olsun ki mesajımı aldın. Seni arıyordum.
Ainda bem que recebeste o recado, passei o dia à tua procura.
Şükürler olsun ki sensin Peter.
Peter, bem-hajas.
Şükürler olsun ki sen varsın Peter.
Bem-hajas, Peter.
Sana şükürler olsun ki, bu çocuğu bana getirdin... en sonunda Nazarene'le karşı karşıya... geleceğim.
Toda a glória a ti, pois entregou esta criança a mim que me colocará cara a cara com o Nazareno até que enfim.
Tanrım, şu dünyanın acılarından ve hastalıklarından onu bağışla. Şükürler olsun ki Peder Rodriguez'in hastalığının ciddiyetinden haberdar değil.
Esteban, Esteban, Esteban onde vais?
Mükemmel Almanca'ma... ve sekreterlik becerilerime... ve babamın çok iyi öğrettiği diğer şeylere ... şükürler olsun ki... çalışmaya başladım. Rudolf Hess için.
Gracas ao meu alemao perfeito... e as minhas habilidades como secretaria... e as coisas que meu pai havia me ensinado... bem, entao... fui trabalhar... para RudolfHoess... comandante em Auschwitz.
Tanrı'ya şükürler olsun ki, şunu bir daha söylemek zorunda kalmayacağım :
Graças a Deus que nunca mais tenho de dizer :
Tanrıya şükürler olsun ki, evimizde güven içindeyiz!
Graças a Deus estamos a salvo dentro de casa!
Şükürler olsun ki buradasın.
Graças a Deus está aqui.
Şükürler olsun ki kendisiyle evlenmekten vazgeçtim ve daha fakir ama daha iyi bir adamla evlendim.
Mas graças a Deus tive o bom senso de o trocar por um homem melhor, embora mais pobre.
Şükürler olsun ki pantolonu üstündeymiş.
Tinha as calças vestidas, felizmente.
Şükürler olsun ki bir oğlum daha var.
Felizmente tenho outro filho.
Şükürler olsun ki, kızkardeşim bir flüt hediye etmişti.
Felizmente a minha irmã deu-me esta flauta.
Şükürler olsun ki, sağ salim geldin.
Graças a Deus, regressaste sã e salva.
Şükürler olsun ki buradayım.
Ainda bem. Cheguei a tempo.
Tanrıya şükürler olsun ki, işlerim yolunda!
A mim nada, graças a Deus. E contigo?
Şükürler olsun ki, onlar genç!
Graças a Deus que são jovens.
- Tanrı'ya şükürler olsun ki... -... kenara biraz para koymuştum.
- Ainda bem que poupei algum dinheiro.
Şükürler olsun ki, beni sorumlu bir yetişkinle bıraktılar.
Graças a Deus, deixaram-me com um adulto responsável.
Tanrıya şükürler olsun ki hayır.
Pelo Deus misericordioso, não.
Hitler-Stalin paktına şükürler olsun ki, bu sayede mektupları alabildim.
Graças ao pacto Hitler-Estalin, eu podia receber cartas.
Tanrıya şükürler olsun ki gelmişim.
A sério? Bem, Graças a Deus que vim.
Şükürler olsun ki doğru bir seçim yaptın.
Ainda bem que escolheu certo.
- Şükürler olsun ki sigaramız var.
- Graças a Deus, temos cigarros.
- Şükürler olsun ki iyisin.
- Graças a Deus que estás bem.
Dinle Lajjo, şükürler olsun ki sen ve kızlarım... Asla İngiliz kültürünün bir parçası olmadınız!
Eu digo-te Lajjo, que tu e as nossas filhas... não são casadas com estes Britânicos!
Şükürler olsun! Demek ki...
Graças a Deus, então ele não...
Şükürler olsun ki yaralanmamışsınız.
Graças aos Deuses não foi ferida.
- Şükürler olsun ki, hayır.
Não, pelo amor de Deus.
Tanrıya şükürler olsun ki görevimi yaptım!
Graças a Deus, meu dever está cumprido!
Şükürler olsun. Sanmıştım ki...
Graças a Deus.
Baba. Sükürler olsun ki güvendesin.
Oh, pai, graças a Deus está salvo!
Şükürler olsun ki iyisin.
Ainda bem que estás bem.
Şükürler olsun ki yağmur durdu.
Não peço que a chuva venha agora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]