Sizinle Çeviri Rusça
13,896 parallel translation
Elimde sizinle aynı amacı gerçekleştirmeye çalışan yetenekli adamlar var.
У меня группа... тренированных ребят, и мы пытаемся делать то же, что и вы.
Lagarza'nın ekibi de sizinle gelecek.
Отряд Лагарзы поедет с вами.
Ben gidip Charlie'yi alıp sizinle buluşacağım.
Я поеду за Чарли и встречусь с вами на месте.
Ve o gerçek doğa yerini alınca... Bay Snart'tan sizinle ilgilenmesini istedim.
И когда природа взяла своё, я попросил мистера Снарта... решить эту проблему.
Neden sizinle işbirliği yapmam gerekiyormuş?
А мне какое дело?
Sizinle gelmeyi falan istemiyorum sonuçta.
я же не прошу теб € ехать со мной.
Sizinle ofiste buluşsam nasıl olur?
Давайте встретимся в офисе?
Sizinle anlaşmaya alışsa iyi eder.
Пусть привыкает иметь дело с тобой.
- Dualarımız sizinle Claire.
- Мы молимся о нем, Клэр.
Sizinle bulunacağımı nereden çıkardınız?
Почему вы решили, что я буду говорить с вами?
Bir de önceki gün sizinle yaptığı konuşmadan da bahsetti.
Хотя он и упоминал ваш вчерашний разговор.
Grotto'yu temsil etmek karışık bir iş ama onunla olan işimiz ve sizinle olan anlaşmamıza dair tüm kanıtlar kayıtlardan bir şekilde silinmiş.
Представляя Гротто будут сложные вопросы, но опять же, все доказательства наше работы с ним и наша сделка с вами как будто исчезли из публичности.
- Sizinle konuşmamam gerek.
- Мне не стоило говорить с вами.
Sizinle görüşecek.
Она сейчас вас примет.
Sizinle iletişime geçerse, bana söyleyin.
Если он свяжется с вами, просто дайте нам знать.
Şey, sizinle benim aramızda,... soruşturma tamamlanana kadar
По секрету... Полиция держит всё в тайне, пока не закончится расследование.
Sizinle orada buluşuruz.
Встретимся там.
Sizinle az çalışmış olsak bile şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi avcı sendin Chronos.
Даже после частичной индукции, ты был одним из лучших охотников, Хронос.
Bay Morningstar. Sizinle şimdi görüşebilirim.
Мистер Морнингстар?
- Ben daha çok sizinle ilgileniyorum Bay Hanson.
Я больше интересуюсь Вами, Мистер Хэнсон. Мной?
Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
Да, очень приятно познакомиться.
O zaman ben de sizinle geliyorum.
Тогда я пойду с тобой.
Sizinle konuşmuştu.
Вы с ним уже общались.
Sizinle Reese cinayetleri hakkında konuşmak istiyorum.
Мне нужно поговорит с вами об убийстве Риса
Şey... - Sizinle konuşması gerek.
Ему нужно с вами поговорить
Sizinle ayrı odada kalacak.
Она будет содержаться отдельно.
Onlara bugünkü seansı sizinle geçirmek istediğimi söyledim.
Я... Я сказал им, что хочу сегодня пойти на приём.
Sizinle birbirimize çok benziyoruz.
МЫ очень ПОХОЖИ, ТЫ И Я.
GA hala sizinle ne yapacağını çözmeye çalışıyor.
Ну, ГУ всё еще пытается понять что делать с вами двоими.
Red Hook'da sizinle beraber savaşmıştım.
Вообще-то я сражалась вместе с Вами тут, в Ред Хуке.
Buraya öylece gelip, sizinle görüşmesini bekleyemezsiniz.
Нельзя просто прийти и встретиться с ним без записи.
Kaderimin sizinle olduğunu biliyorum.
Я знаю, мне суждено быть с тобой.
Sizinle savaşmasına ihtiyacınız olduğunu sanıyordum.
Я думала, он нужен вам для сражения.
Tanrının merhameti ve sevgisi sizinle olsun.
И его, и тебя, из христианского милосердия и любви.
Sizinle kapıda buluşacağım.
Встречу вас у ворот.
Sizinle konuşmam gerek arkadaşlar.
Мне нужно поговорить с вами, парни.
Hiçbir izniniz olmadan geldiniz güvenliğimle konuşmak istiyorsunuz. Eski kanun adamları oldukları için sizinle izinsiz... -... konuşacaklarını düşündünüz.
Вы пришли без ордера, и хотели поговорить с охраной, решив, что поскольку они бывшие полицейские, они поделятся информацией конфиденциально, не требуя ордера.
Shin, Dylan, sizinle iş yapmak çok güzel.
А пока у нас дела. Шен, Дилан. Рад с вами работать.
Sizinle tanışmak bir şeref.
Для меня это честь, сеньор.
Sizinle tanışacağımı sanmazdım.
Не думала, что увижу вас. - Как вы?
Sizinle ilgili.
Она о вас.
Sizinle konuşmama son vermek için tek bir neden yeter.
Мне остаётся только перестать с вами разговаривать.
- Evet. Sizinle ofisinizde konuşmam gerekiyor.
- Надо поговорить наедине.
Sizinle tanışmak büyük onur.
Большая честь встретится с вами
Sizinle konuşmak için sabırsızlanıyorum.
Не терпится поговорить с вами.
Milletvekilim, sizinle tanışmak bir onur.
Конгрессмен, честь встретиться с вами.
Sizinle konuşmak istiyorum.
О.
Ne yapacağım ben sizinle?
И что мне только с вами делать?
Sizinle aynı anlaşmayı yapmayacak.
Вы понимаете значение того, что к вам он с таким предложением не обращался?
Şükür ki sizinle.
Благодаря вам.
- Sizinle tanıştığıma da çok memnun oldum.
А с вами было приятно познакомиться, сэр. Да.
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizinleyim 24
sizinle mi 26
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizinle geleyim 25
sizinle konuşmak istiyorum 119
sizinle tanışmak çok güzel 19
sizinle tanışmak bir zevkti 18
sizinleyim 24
sizinle mi 26
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizinle geleyim 25
sizinle konuşmak istiyorum 119
sizinle tanışmak çok güzel 19
sizinle tanışmak bir zevkti 18
sizinle geleceğim 29
sizinle tanışmak güzeldi 30
sizinle gurur duyuyorum 24
sizinle konuşmak istiyor 34
sizinle konuşmam lazım 20
sizinle konuşmak güzeldi 26
sizinle tanıştığıma sevindim 22
sizinle tanışmak bir zevk 26
sizinle konuşmam gerek 28
sizinle biraz konuşabilir miyim 34
sizinle tanışmak güzeldi 30
sizinle gurur duyuyorum 24
sizinle konuşmak istiyor 34
sizinle konuşmam lazım 20
sizinle konuşmak güzeldi 26
sizinle tanıştığıma sevindim 22
sizinle tanışmak bir zevk 26
sizinle konuşmam gerek 28
sizinle biraz konuşabilir miyim 34
sizinle konuşabilir miyim 86
sizinle konuşmalıyım 83
sizin 241
sizin mi 61
sizin olsun 33
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39
sizinle konuşmalıyım 83
sizin 241
sizin mi 61
sizin olsun 33
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39