English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Absolutely stunning

Absolutely stunning translate Turkish

70 parallel translation
I say, by Jove, you look absolutely stunning!
Yüce Tanrı aşkına, muhteşem görünüyorsunuz!
I say, by Jove, you look absolutely stunning.
Yüce Tanrı aşkına, muhteşem görünüyorsunuz!
But you look absolutely stunning!
Fakat kesinlikle çok hoş görünüyorsun.
- Absolutely stunning!
- Kesinlikle müthiş!
- But of course. - Absolutely stunning!
- Kesinlikle göz kamaştırıcı!
You look absolutely stunning.
Kesinlikle harika görünüyorsun.
Absolutely stunning.
Kesinlikle müthiş.
That woman is absolutely stunning.
Şu kadın gerçekten çok güzel.
Might I add, you're absolutely stunning this evening?
Ve söylemeliyim ki ; bu akşam gerçekten ortalığı yıkıyorsunuz.
- You look absolutely stunning.
- Harika görünüyorsun.
God, you're absolutely stunning!
Tanrım, büyüleyicisin.
One of my own personal recommendations... is this absolutely stunning matching necklace and earring set.
Benim kişisel tavsiyelerimden biri de... bu son derece cazip kolye ve küpe takımı.
It was absolutely stunning.
Kesinlikle nefes kesici.
You look absolutely stunning!
Büyüleyici görünüyorsun!
I think you look absolutely stunning and I can't believe you don't think you do.
Ben kesinlikle çarpıcı görünüyorsun ve yapmanız sanmıyorum inanamıyorum.
My God, you look absolutely stunning.
Tanrım, şahane gözüküyorsun.
Greetings. Samantha, you look absolutely stunning today, as per usual.
Selamlar Samantha, bu sabah yine göz kamaştırıyorsun.
I mean, it's absolutely stunning.
Gerçekten şok oldum.
Absolutely stunning countryside, isn't it?
Kır manzarası çok güzel, değil mi?
You look absolutely stunning.
Çok çekici görünüyorsun.
I've just been to see The Flagellation, and it's an absolutely stunning picture, but unfortunately, for various kind of Italian reasons, we're not allowed to go and film in there.
Az önce "İsa'nın Kamçılanması" nı gördüm. Kesinlikle enfes bir resim... fakat ne yazık ki İtalyanlara özgü çeşitli sebepler yüzünden... içeri girip video çekmemize izin verilmedi.
They're absolutely stunning.
Bunlar gerçekten dudak uçuklatıcı.
"absolutely stunning."
"kesinlikle çarpıyor."
By the way, mrs. Solis, you look absolutely stunning.
Bu arada Bayan Solis, muhteşem gözüküyorsunuz.
Absolutely stunning.
Kesinlikle harika.
London is absolutely stunning, Veer.
İngiltere çok tuhaf bir yer.
Did I tell you how absolutely stunning you look tonight?
Bu gece ne kadar da göz alıcı göründüğünü söyledim mi?
You look absolutely stunning. Thank you.
Tamamen göz kamaştıran bir görünümün var.
And this villa we're going to is absolutely stunning.
Ve gittiğimiz şu villa tümüyle nefes kesici.
You look absolutely stunning.
Harikulade görünüyorsun.
- You were stunning. Absolutely stunning.
- Müthiştin, kesinlikle müthiştin.
Haven't been there since I was a kid, but apparently the oceanic drop-offs at Tahiti Nui are supposed to be absolutely stunning.
Çocukluğumdan beri görmedim, fakat anlaşılan o ki Tahiti Nui'deki okyanus seviyesinin düşmesi kesinlikle müthiş bir şey ortaya çıkarmış.
It's absolutely stunning.
Göz kamaştırıyorsunuz.
Absolutely stunning! - Really?
Çalışman dehşet
The news about Winfred Haverford is absolutely stunning.
Winfred Haverford'a dair duyduklarımız hayret vericiydi.
Then what are you... Absolutely stunning.
Kesinlikle çok güzel.
Oh, I think you'll find I can say anything I want, absolutely stunning, kind-faced, blue-eyed girl.
Her istediğimi söylediğimi yakında anlayacaksın seni baş döndürücü, masum suratlı, mavi gözlü kız.
She's absolutely stunning.
Gerçekten müthiş görünüyor.
You, on the other hand, look absolutely stunning.
Aksine sende çok çekici görünüyorsun.
And that is absolutely stunning.
Ve bu kesinlikle hayret verici bir durumdur.
Another beautiful... stunning, absolutely stunning.
Hayret verici. Kesinlikle hayret verici.
You are absolutely stunning.
Kesinlikle hayret vericisin.
It's absolutely stunning.
- Göz kamaştırıcı. - Nereden geldiğini söyleyebilir misiniz?
This is an absolutely stunning butter sculpture.
Bu çok müstesna bir tereyağı heykeli olmuş.
Absolutely stunning. Gorgeous.
- Kesinlikle baş döndürücü, muhteşem.
- Absolutely stunning... fantastic! .
- Kesinlikle müthiş, şahane!
I did spend some time with an absolutely stunning blonde the other day.
Geçen gün inanılmaz bir sarışınla zaman geçirdim.
Oh, absolutely stunning.
Gerçekten harika.
Absolutely stunning.
Kesinlikle çarpıcı.
- Absolutely stunning. Absolutely incredible.
Muhteşem.
It's possibly the most important novel in her already stunning career and it's absolutely no good unless you die at the end.
Bu onun zaten muazzam olan kariyerinin en önemli romanı olmuş ve senin ölümünle nihâyete ermeden kesinlikle bir anlamı olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]