English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Actually sir

Actually sir translate Turkish

521 parallel translation
It was a thousand pounds actually sir, plus tip.
Aslında 1000 sterlin idi efendim, artı bahşişler.
I had not actually given the matter any thought, sir.
Bu konuyu hiç düşünmemiştim efendim.
- Actually, sir, I was lighting it for myself.
- Aslında, efendim, mumu kendim için yakmıştım.
Quite actually, sir, we were simply discussing the incredible variety
İşin aslı, efendim, biz sadece Tahiti bitki örtüsünün inanılmaz çeşitliliğini...
Well, sir, actually it's Susan I came to visit.
Efendim, aslında ziyaretine geldiğim kişi Susan.
Actually, I find this rather relaxing, sir.
Bu şekilde oldukça rahat ediyorum efendim.
- Well, sir, for an agricultural colony, they actually have very little acreage planted.
Bir tarım toplumu için çok sınırlı bir bölgede ekim yapılmış.
Actually, sir- -
Aslında, efendim...
Well, you'd be surprised, actually, sir.
- Şaşarsınız efendim.
I don't know actually what denomination you are, sir, but she belonged to the High Church of England.
Aslında hangi mezhepten olduğunuzu bilmiyorum bayım ama o İngiltere Yüksek Kilisesi'ndendi.
Are you actually leading this expedition, sir?
Seferin lideri siz misiniz efendim?
You keep calling her your daughter, but actually, sir, I understand that is not exactly true.
Ayrıca, Seattle'a gitmeyi bekliyordu, anımsarsınız? İlgilenmesi gereken pek çok şey vardı. Onu sen ayarlamıştın, değil mi?
Actually, Sir Roger was wearing a gray Harris tweed suit with a blue tie.
Aslında Sir Roger gri renkli Harris marka bir İskoç kumaşından takım giyiyor ve mavi kravat takıyordu.
Actually, it was Sir Roger's custom, when not actually reading, to keep his spectacles in his breast pocket.
Aslında, gerçekten okumadığı zamanlar, gözlüğünü göğüs cebinde tutmak Sir Roger'ın adetiydi.
Well, actually, sir, we've had a little trouble locating Mrs. Wagner.
Aslında Bayan Wagner'e ulaşmakta biraz zorlanıyoruz. Acapulco'daki tüm...
Uh, actually, sir, from what I know about chess players, that is, the important ones, they're sort of like geniuses.
Ah, aslında, efendim, satranç oyuncuları, yani, önemli olanları hakkında bildiklerime göre, onlar adeta birer dahi imişler.
I don't know Whether you believe this, sir But one of us is actually wearing
İnanır mısınız bilmem ama aramızdan biri şu anda bir peruk takıyor.
Actually, sir, I'm putting on weight... and I'm trying to cut down on my butter.
Aslında, efendim, ben şişmanlıyorum ve tereyağımı azaltmaya çalışıyorum.
- No, I feel fine, actually, sir.
- Hayır, aslında çok iyiyim efendim.
Actually, sir, I took the liberty earlier of finding out who's here and who isn't.
Aslında, efendim, affınıza sığınarak burada kimin bulunup kimin bulunmadığını daha önce araştırdım.
Well, I have to verify, sir, whether this money actually came from the safe in the Legation.
Şey, doğrulamam gerek, efendim, acaba bu para gerçekten Konsolosluktaki kasadan mı geldi?
Well, actually, sir, it was the glasses.
Şey, aslında, efendim, şu gözlük.
Well, actually, sir, I'm on duty.
Şey, aslında, efendim, Ben görevdeyim.
Actually, sir, I'm with Homicide.
Aslında, efendim, ben cinayet masasındanım.
You may wonder why I called you, sir. It's very smple, actually.
Sizi neden çağırdığımı merak ediyorsunuzdur efendim.
Well, actually, sir, we didn't expect to find any chloral hydrate.
Şey, aslında, efendim, klor hidrat bulmayı beklemiyorduk.
Actually, sir, it's just a question of the report.
Aslında, efendim, bu sadece bir rapor sorunu.
Actually, sir, we were concerned with the motive.
Aslında, efendim, cinayet nedeni ile ilgileniyorduk.
No, just under eight, actually, sir.
Aslında sekizden az efendim,
I'm beginning to believe we're actually going to make it, sir.
Bunu gerçekten yapacağımıza inanmaya başladım, Efendim.
Actually, sir, it is in Sardegna.
Doğrusu Sardunya efendim.
Well, actually, Mr. Mountolive's dying, sir.
Şey, aslında Bay Mountolive ölüyor efendim.
Well, sir, actually I'm a motor pool maintenance sergeant.
Aslında ben nakil vasıtaları bakım çavuşuyum.
Actually, sir, you know, I much prefer a Château Haut-Brion,'50s and'60s.
Aslında efendim ben 50 veya 60'ların Chateau Haut-Brio'u tercih ederim.
I did mention at one time, sir... the complexities of charging soldiers with murder while they're actually in the field.
Askerleri savaş cephesindeyken cinayetle suçlamanın güçlülüğünü bir seferinde dile getirmiştim.
Sir, you can appreciate that these ladies reputations are in a vulnerable position... and as these letters confirm Lt. Handcock's whereabouts... on the day in question... could they not forgo the embarrassment of actually appearing in court?
Efendim, bu hanımların önemli pozisyonlarda, tanınmış kişiler olduğunu takdir edersiniz ve bu mektuplar Teğmen Handcock'ın olay gününde nerede olduğunu ispat ettiği için konunun hassasiyeti sebebiyle hızlı bir şekilde geçmemiz mümkün mü?
I heard something about that, sir, but my grades in high school weren't actually all that outstanding.
Duydum ama benim lisedeki notlarım pek parlak değildi.
I know many vegetables that are very clear on that point, sir, which is why it was decided to cut through the whole tangled problem by breeding an animal that actually wanted to be eaten and was capable of saying so
Bu konuda kararları kesin olan sebzeler tanıyorum, efendim. Bu yüzden bu karışık sorunu ortadan kaldırmak için yenilmek isteyen ve bunu kesin ve açık bir şekilde söyleyebilecek olan hayvanlar yetiştirilmeye başlandı.
Sir we didn't actually catch!
Efendim aslında yakalayamadık!
Well actually, sir, it isn't our policy to make refunds.
Peki aslında, para iadesi yapmak politikamız değildir.
Actually you'd have been having a late lunch, sir.
Aslında gecikmiş bir öğle yemeği yemiş olurdunuz, efendim.
Well, he isn't actually in custody, sir.
Şey, aslında o tutuklu değil, efendim.
Well, actually, sir, there is something you can do for me.
Aslına bakarsanız benim için yapabileceğiniz bir şey var efendim.
Actually, what I am, sir, is your Armed Forces Radio Saigon assistant who's in charge of orientation and billeting of enlisted personnel and company clerk.
Ben sizin Silahlı Kuvvetler Saygon Radyosu yardımcınızım. Personel alımı, ihtiyaçlar ve ofis yönetiminden sorumluyum.
Well, actually, yes, sir, I do.
Aslında, evet, efendim, var.
Sir, actually, there's been a wrinkle or two at this end.
Efendim, aslında birkaç ufak pürüz var.
Actually, sir, the charitable errand missed the bus.
Aslında efendim, hayır işi otobüsü kaçırdı.
Actually, sir, I believe that's no two snow flakes that are....
Aslında efendim, o kar taneleri için söylenir.
Actually, sir, I'd like to look at this as a normal date
Aslında, efendim, bunu normal bir buluşma olarak görmek isterim
Er, the map is actually life-size, sir.
Harita tamı tamına doğal ölçülerinde.
Actually, it's my fault, sir.
Bu aslında benim hatam efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]